Was filled with shame türkçesi Was filled with shame nedir

  • Çok utanmıştı.
  • Yüzü kızarmış ve aşağılanmıştı.
  • Aşırı mahcuptu.

Was filled with shame ingilizcede ne demek, Was filled with shame nerede nasıl kullanılır?

Was : Bulunmak. Mal olmak. Olmak. Tutmak (para). -dı. -di. Var olmak. Anlamına gelmek. Durmak.

Filled : Dolmuş. Tok. Dolu (içerik). Dolgun. Doldurulmuş. Dolu.

With : Birlikte. -e karşın. Sayesinde. İle. Beraber. Nedeniyle. Li. İle beraber. Canlı. Yanına.

Shame : Utanma. Namusunu kirletmek. Utanılacak şey. Yazık etmek. Şerefsizlik. Utandırmak. Şanssızlık. Tecavüz etmek. Kusur.

Was filled with pride : Çok kibirliydi. Gurur doluydu. Burnu havadaydı.

Turn crimson red with shame : Utançtan kıpkırmızı olmak.

Was filled with rage : Çok öfkeliydi. Aşırı sinirliydi. Öfke doluydu.

Blush with shame : Utanmak.