Withdraw türkçesi Withdraw nedir

Withdraw ile ilgili cümleler

English: I have to withdraw some cash from the bank.
Turkish: Bankadan biraz nakit çekmeliyim.

English: She intended to withdraw all her savings from the bank.
Turkish: O, bankadan tüm tasarruflarını çekmek istedi.

English: Many people use ATMs to withdraw money.
Turkish: Birçok kişi ATM'leri para çekmek için kullanır.

English: I'd like to withdraw some cash.
Turkish: Biraz para çekmek istiyorum.

English: Many people use cash machines to withdraw money.
Turkish: Pek çok insan para çekmek için nakit para çekme makineleri kullanıyor.

Withdraw ingilizcede ne demek, Withdraw nerede nasıl kullanılır?

Withdraw a motion : Teklifi geri çekmek. Bir öneriyi listeden geri çıkarmak.

Withdraw from : Almak (bir kimseyi bir yerden). -den çekmek. Bırakmak. Bir şeye katılmaktan vazgeçmek. Çekmek (parayı hesaptan veya bankadan). Çekilmek. -den geri çekilmek. Çıkarmak (bir şeyi bir yerden). El çekmek. -den çekilmek.

Withdraw from circulation : Tedavülden kaldırmak. Tedavülden çekmek. Dolaşımdan çekmek.

Withdraw from the golan heights : Golan tepeleri'nden geri çekilmek.

Withdraw into oneself : İçine kapanmak.

 

Withdrawal symptoms : Uzaklaşım semptomları. Uyuşturucudan kesilince oluşan belirtiler. Geriçekilme semptomları. Geri çekilme semptomları. Geriçekilme belirtileri.

Withdrawal : Para çekme (hesaptan veya bankadan). Para çekme. Vazgeçme. Geri alma. Çıkma. Geri çekme. Çekilme. İptal. Çekilen para (hesaptan veya bankadan).

Withdrawal cure : Alkol tedavisi. Uyuşturucu tedavisi.

Withdraw the question : Soruyu geri çekmek. İnceleme veya yarılamadan bir soruyu geri çekmek.

Withdrawal of funds : Banka hesabından para çekilmesi. Para çekilmesi.

İngilizce Withdraw Türkçe anlamı, Withdraw eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Withdraw ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Assume : Sanmak. Saymak. Üstüne almak. Yerine getirmek. Farzetmek. Zannetmek. Hükmetmek. Takınmak.

Unlock : Kilidi açmak. Açmak. Ortaya çıkarmak. Kilit açmak. Çözmek. Kilitten kurtarmak. Kilidini açmak.

Get back : İade etmek. (birini veya bir şeyi) yerine döndürmek. Geri getirmek. Geri gelmek. Geri vermek. Uzaklaşmak. Geri dönmek. Dönmek. Çıkış noktasına geri dönmek.

Recapture : Anımsatmak. Yeniden zaptetme. Yeniden alma. Hatırlatmak. Ele geçirmek. Yeniden ele geçirmek. Yeniden yakalamak. Yeniden istila etmek. Hatırlamak.

Back up : Geri sürmek. Arka çıkmak. Desteklemek. Destek olmak. Geriye doğru sürmek. Destek sağlamak. Geri gitmek. Bilgisayar yedeklemek. Geri geri gitmek. Desteklemek (kanıtla).

Fell back : Geri çekilme. Saatleri geri almak. Geride kalma. Gerilemek.

Resume : Yeniden kullanmaya başlamak. Kavuşmak. Kaldığı yerden devam etmek. -e yeniden başlamak. Bıraktığı yerden devam etmek. Yeniden başlatmak. Hülasa etmek. Özetlemek.

 

Allures : Çekme. Büyülemek. Aklını başından almak (argo terim). Cezbetmek. Baştan çıkarmak. Albeni. Çekici. Aklını başından almak. Ayartmak.

Abidden : Beklemek. Dayanmak. İkamet etmek. Durmak. Sadık kalmak. Uymak. Katlanmak. Baki kalmak. Sadık kalmak (vaade veya karara).

Abstractive : Özetleme. Özetlenme niteliği olan. Soyutlama yeteneği olan. Soyutlanma niteliği olan. Soyutlayıcı. Abstraktif. Özet.

Withdraw synonyms : let go of, pull back, move back, pull in one's horns, crawfish out, locomote, relinquish, break with, absorb, appeal, fallen back, capture, drawing off, draw back, backpedal, break up, attach to, bow out of, retire, retreat, move, recapturing, accite, recall, claw back, declare off, abdicated, abstain, assumes, abdicates, accept, recaptured, bewared.

Withdraw zıt anlamlı kelimeler, Withdraw kelime anlamı

Advance : İleri sürmek. Terfi ettirmek. Öndelik. Yürümek. Motorda ateşleme, püskürtme ve kapaç açılmalarının erken olması. Terfi. İleri almak. Gelişme. İlerlemek. Öne sürmek.

Stay in place : Yerinde kalmak.

Hold : Çekmek. Devam etmek. Günlük çekimler arasından asıl filmde kullanılmak üzere ayrılmış başarılı çekim. Tutmak. Dayanmak. Almak. Geçerli olmak. (ağırlık) taşımak. Sahip olmak. Gemi ambarı.

Withdraw antonyms : engage.

Withdraw ingilizce tanımı, definition of Withdraw

Withdraw kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To retreat. To retire. To cause to move away or retire. To go away. As, he withdrew from the company. To draw back. As, to withdraw aid, favor, capital, or the like. To take back or away, as what has been bestowed or enjoyed. To quit a company or place.