Ölçüm nedir, Ölçüm ne demek

Ölçüm; Fizik, Kimya, Matematik, Sosyoloji, Veteriner, Yöntem Bilimi, İsim alanlarında kullanılan bir terimdir. Dil bilgisi yönünden Türkçe'de isim olarak kullanılır.

  • Ölçme işi
  • Ölçülerek elde edilen sonuç.
  • Ölçümleme sonucu, takdir.

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Eli işe yatkın, becerikli, usta.

Doktor.

Fal.

Fiziksel anlamı:

En, boy, oylum, süre gibi nicelikleri kendi cinslerinden seçilmiş bir birimle karşılaştırıp kaç birim geldiğini belirtme işlemi.

Kimya'da terim anlamı:

Özdeğin türlü görünümlerini ve bunların niteliklerini karşılaştırabilmek ve dolayısıyla niceliklerini belirleyebilmek amacıyla nesnelere, ilişkin olduğu niteliğe uygun belli kurallara göre sayı verme işlemi.

Matematik'te terim anlamı:

Bir kümenin altkümelerinden oluşan bir dolam üzerinde artı değerler alan sayılabilir toplamsal küme işlevi, Anlamdaş. sayılabilir toplamsal ölçüm.

Sosyoloji'deki terim anlamı:

Türlü toplumsal olguların özelliklerini uygun ölçü araçları kullanarak sayısal olarak saptamaya yönelik bir bilme süreci.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

Bir değişken taşıdığı özelliği belirtmek için yapılan bir işlem.

Ölçüm isminin anlamı, Ölçüm ne demek:

Ölçülerek elde edilen sonuç. Ölçüm ismi; Türkçe kökenli olup bir Erkek ismidir.

 

Teknik terim anlamı:

Ölçüye vurulan bir konuda bir ölçme aracıyla elde edilen ve ölçme dizgesinin çeşitli birimleriyle dile getirilen değer.

Şekil, biçim, tarz.

Acemi, beceriksiz.

Şımarık.

Ölçüm ile ilgili Cümleler

  • Ölçümler hassas olmalı.
  • Düğün için o takımı getirmeme gerek yoktu. Çünkü Tom'un benim ölçümde bir yedeği var.
  • O bir tam ölçüm.
  • Kesin ölçümler gerekli.
  • Yeni bir takım elbise için ölçümün alınmasını istiyorum.
  • Bu alanın ölçümü iki kilometrekaredir.
  • Uluslararası Sun-Earth Explorer 3 uzay gemisi kuyruklu yıldız Giacobini-Zinner'in kuyruğu boyunca uçarken 11 Eylül 1985'te ilk doğrudan kuyruklu yıldız ölçümleri yaptı.
  • Tayvan adasının yüz ölçümü 36.000 kilometre kare.
  • Ölçüm tam olmalıdır.
  • Bundan benim ölçüme uyan varmı?
  • O yaklaşık benim beden ölçümde.
  • Ölçümler bireyden bireye farklıdır.
  • Bir süredir rüzgâr ölçümleri yapılıyor.
  • Ölçümde kesinlik önemlidir.

Ölçüm tanımı, anlamı

Ölçü : Bir niceliği, o nicelik için kabul edilmiş birimlerden birine göre oranlayarak değerlendirme, mizan. Belirlenmiş boyut. Değer, itibar. Ölçme sonucu bulunan rakam. Aşırı olmama, ılımlı, uygun olma durumu. Bir şiirdeki dizelerin hece ve durak bakımından denk oluşu, vezin. Bu değerlendirmede kullanılan birim, ölçme birimi. Bir ezginin eşit bölümlere ayrılışı. Ölçüt

Anlamlılık ölçümü : Bir ölçüm sonucunun ya da bir katsayının, çeşitli düzeylerde anlamlı sayılabilmesi için aşması gereken ya da anlamlı olduğu olasılık düzeyini gösteren değer.

Aralık ölçümlü veriler : Yargılanacak özelliklerin kesin aralıklarla belirlenen bir sıraya konabildiği ölçüm yöntemi.

 

Başarı ölçümü : Bir dizgenin altdizgeleri arasındaki etkileşimi de göz önünde tutarak toplam işletim verimliliğinin ölçülmesi. Bir bilgisayar dizgesi üzerinde bu ölçümü gerçekleştirebilmek üzere kullanılan yöntem ve tekniklerden oluşan araştırma alanı.

C ve n dengesi ile enerji ölçümleri : Yemlerin enerji içeriğinin tespitinde; yem, dışkı ve idrar içerisindeki karbon ve azot miktarları belirlenerek organizmada ne kadar protein ve yağ sentezlendiğinin tespit edilebilmesi.

Dağılım ölçümleri : Verilerin merkeze ilişkin dağılımları hakkında bilgi edinilen, dağılım genişliği, varyans, standart sapma, standart hata, değişim kat sayısı, persentiller ve kartiller gibi ölçümler.

Direkt kalorimetrik ölçümler : Özel olarak imal edilmiş kalorimetreler içerisine yerleştirilen hayvanların ısı biçiminde vücuttan dışarı yaydıkları enerjinin ölçülmesiyle hayvanların yaşama payı enerji gereksinimi ve ısı artışının tespit edildiği ölçümler.

Doz ölçümü : Soğrulan doz debisinin doğrudan ya da dolaylı ölçümle saptanması.

Düzenli borel ölçümü : Her Borel kümesini içten ve dıştan düzenli olurlayan Borel ölçümü.

Eğiklik ölçümü : Bir dağılımda sayal ortalamayla tepedeğer arasındaki ayrımın ölçünlü sapmaya bölünmesiyle elde edilen ve eğrinin bakışımlılıktan ne ölçüde uzaklaştığını gösteren değer.

Eli ölçüm : Elinden her iş gelen.

Eş ölçüm : Noktalar arasındaki uzaklığı olduğu gibi koruyan noktasal dönüşüm, izometri.

Eşdeğer ölçüm : Aynı araç ve işlemin aynı ölçüm konusuna iki kez uygulanması koşulunda elde edileceği varsayılan yinelenmiş ölçüm. bk. güvenirlik.

Geçerli ölçüm : Konuyla ilgili ve dizgeli yanılgılardan arınmış ölçüm.

Güvenilir ölçüm : Ölçme işlemi yinelendiğinde aynı kalan ya da yeniden elde edilebilen ölçüm.

Güvenirlik ölçümü : Bir ölçme işleminin rastlantılı ya da değişken yanılgılardan arınma düzeyini ya da aynı koşullar altında yinelendiğinde benzer sonuçlar verme yeteneğini sınayan ölçüm.

Haar ölçümü : Bir sigma-halkası üzerinde sıfırdan farklı bir ölçüm. Bu ölçüm bir topolojik grubun yerel kompakt olan kompakt alt kümeleri tarafından oluşturulur.

İmli ölçüm : Ölçülebilir uzayı verildiğinde, olmak ve değerlerinden en çok birini almak koşuluyla sayılabilir toplamsal küme işlevi.

İnce ölçüm : Bir boyut üzerindeki en küçük ayrımları sayıyla dile getirebilecek nicelik ve duyarlıkta olan ya da iki ölçek konumunun aralığını bir başka konuma yer veremeyecek değin daraltan ölçüm.

Kaba ölçüm : Nesneler ya da özellikler arasında sayıyla dile getirilemeyen ya da salt bölütleyici ayrımlar gözeten ölçüm türü. bk. bölütleme, nitel ölçme.

O sonlu ölçümlü küme : Ölçümü verildiğinde, sonlu ölçümlü kümelerin bir dizisiyle örtülebilen kümesi.

Olabilirlik ölçümü : Ki-kare ölçerinde iki değişken arasında gözlenen bağıntının ölçüsünü saptamak üzere başvurulan ve olabilirlik katsayısıyla dile getirilen ölçüm.

Oransal ölçümlü veriler : Ölçüm birimleri aralığı sonsuz küçük olabilen, böylece en küçük farkların bile sürekli ve birimsel olarak belirtilebildiği bir ölçüm yöntemi.

Ortalama ölçümü : Sayal ortalama, ortanca ve tepedeğer gibi çeşitli yollarla elde edilen, bir dizi ya da dağılımın ortaç ya da genel eğilimini veren ölçüm.

Ölçek ölçümü : Ölçeğe vurulan bireyin bir ölçüm sürekliliği içindeki sayısal ya da konumsal yerini gösteren ölçüm.

Ölçüm ayrımları : Ölçümler arasında ölçüye vurulan gerçek ayrımların yanı sıra durumdan duruma ve ölçmeden ölçmeye değişen rastlantısal etkenlerden doğan ayrımlar.

Ölçüm bilgisi : Ölçümleme ve ölçüm yöntemleri üzerinde uygulayımsal bilgi.

Ölçüm değişkenliği : Bir ölçme aracıyla elde edilen çeşitli ölçümlerin aralarında gösterdiği bireysel değişkenlik.

Ölçüm düzeyleri : Sayı dizgesinin özelliklerinden içerdiklerinin türü ve sayısına göre ölçme aracı ve ölçümler arasında beliren ayrımlar. Buna göre, sayı dizgesinin tüm özelliklerini içeren oransal ölçüm, eşit aralık ve sıra özelliklerini içeren aralıklı ölçüm, salt sıra özelliğini içeren sıralayıcı ölçüm, hiçbirini içermeyense bölütleyici (adlayıcı) ölçümdür, bk. adlayıcı ölçek, aralıklı ölçek, oransal ölçek, sıralayıcı ölçek, sayı dizgesinin özellikleri.

Ölçüm konusu : Bir ölçme aracıyla, aralarında ayrım gözetilebilecek değişik değer ya da seçenekleri bulunan, değişkenliği olan nesne ya da özellik.

Ölçüm kuramı : Ölçümleri konu edinen uzbilim kuramı.

Ölçüm yanılgısı : Bir ölçme sürecinde saptırıcı payı olan etkilerin toplu ürünü.

Ölçüme göre sınırlı fonksiyon : Ölçümü sıfır olan bir kümenin dışında sınırlı olan fonksiyon.

Ölçümkal kuramı : Ölçüm koruyan dönüşümleri konu edinen uzbilim kuramı.

Ölçümlenmek : Tasarlanmak. Heveslenmek, niyet etmek, hazırlanmak, kakışmak.

Ölçümleyebilme : Ölçümleyebilmek işi.

Ölçümleyebilmek : Ölçümleme imkânı veya olasılığı bulunmak.

Ölçümlü kurgu : Çekimlerin uzunluğuna dayanılarak gerçekleştirilen; filme belli bir tartım sağlanmasında, filmin dizeminin düzenlenmesinde en önemli rolü oynayan, çekimlerin kısalık ya da uzunluklarına göre sıralanmasından oluşan kurgu çeşidi.

Ölçünlü sapma ölçümü : Bir dağılımın yayılımınl ölçmek üzere değişkinin kare kökü olarak tanımlanan ve gözlemlerin yüzde olarak ortalamadan ne uzaklıkta toplandığını gösteren ölçüm.

Ölçünlü yanılgı ölçümü : Gözlenmiş bir değerin sayılgılı bir değerden sapma ölçüsünü veren ve ölçünlü sapmanın kare kökü olarak tanımlanan ölçüm.

Önce ve sonra ölçümler : Eşleşmiş çiftler tekniğinde aynı bireye ait olan, bir etkenin uygulanmadan önceki durumdaki ölçümüyle etken uygulandıktan sonraki ölçümü.

Radon ölçümü : Yerel tıkız uzayı için, K(X) üzerinde tanımlanan artı doğrusal biçim.

Ruh ölçümcüsü : Ruhbilim testlerini uygulayan, puanlayan ve yorumlayan ölçme uzmanı.

Salt sürekli ölçüm : Ölçülebilir her E kümesi için olmasını gerektirdiğinde, p, ölçümüne göreceli olmak üzere, ye verilen ad.

Sayılabilir toplamsal ölçüm : [Bakınız: ölçüm].

Sınıfsal ölçümlü veriler : Nesnelerin genelde niteliklerine göre belli başlıklar, sınıflar altında toplandığı ölçüm düzeyi.

Sınırlı ölçüm : Bir ölçüm uzayı olmak üzere koşulunu sağlayan ve üzerinde tanımlı olan ölçümü.

Sıralayıcı ölçümlü veriler : Nitel özellikler arasında mantıksal ilişkiler nedeniyle büyüklük, küçüklük, eşitlik sıralamalarının yapılabildiği ve sınıf adlarının da bu sıra düzeniyle belirlendiği ölçümler.

Solunum katsayısıyla yapılan ölçümler : Metabolizmaya alınan her besin maddesinin metabolize olabilmesi için gerekli oksijen miktarı ve bunun sonucunda açığa çıkan karbondioksit miktarından yararlanarak vücuda alınan besin maddelerinin ne kadarının okside olarak kullanıldığı ve ne kadarının tutulduğunun tespit edilebilmesi amacıyla yapılan ölçümler.

Sonlu toplamsal ölçüm : X kümesinin altkümelerinden oluşan bir kümeler dolamı üzerinde artı değerler alan ve eşitliğini gerçekleyen sonlu toplamsal küme işlevi.

Süt yağı ölçümü : Sütteki yağ yüzdesinin belirlenmesi için yapılan işlem.

Tane ölçümü : Elekten geçirerek, taneleri boylarına göre ayırma.

Tekbirimil ölçüm : Bir birimin derinliğine ve ayrıntılı olarak gözlem ya da ölçüm konusu olması.

Tekrarlanmış ölçümler için varyans analizi : Üç veya üçten fazla sayıda bir gruba ait tekrarlanmış verilerin veya eşlendirilmiş dizinin ortalamasını karşılaştırılmasında kullanılan analiz.

Tepedeğer ölçümü : Bir yalınç dizide en sık gözlenen, bir sıklık dizisinde en yüksek sıklık gösteren, kümelenmiş bir dizideyse en yüksek sıklıktaki bölüt aralığının orta noktasına karşılık olan değer.

Toplumsal ilişki ölçümü : Bir kümenin üyeleri arasında var olan kişiler arası ilişkilerin ölçümü. İnsan topluluklarının ruhsal durum ve özelliklerinin matematik yöntem ve kurallarla incelenmesi.

Toplumsal ilişki ölçümü tekniği : Bir kümenin ya da bir topluluğun üyesi olan kimselerin birbirlerine karşı ne gibi düşünceler, kanılar ve duygular beslediklerini öğrenmek amacıyla baş vurulan bir ölçme yolu.

Yayılma ölçümü : Bir dağılımda gözlemlerin ortalamaya göre gösterdiği yayılmayı ya da ortalamadan uzaklaşma düzeyini ölçen uzanım; ortalama sapma, çeyreklikler arası sapma, değişki ve ölçünlü sapma gibi ölçümler.

Yoğunluk ölçümü : Ölçüye vurulan kişinin belli bir ölçek sınarına salt katılıp katılmadığını ölçmekle yetinmeyip sınarlara eklediği bir değerleme ölçeğiyle ne ölçüde katılıp ne ölçüde katılmadığını (katılıp katılmama düzeyini) saptamaya elveren ölçüm.

Z ölçümü : Gözlenmiş olan bağıntı katsayısıyla sayılgılı bir bağıntı katsayısı arasındaki ayrımın anlamlı sayılıp sayılmayacağını gösteren olasılık değeri.

Açı ölçüm : Açı ölçmede söz konusu olan yöntem ve teknik.

Akım ölçümü : Bir akarsuda veya kanalda bir saniyede akan suyun hacmini ölçme.

Basınç ölçüm : Hava basıncı ölçümlerini inceleyen birim.

Derinlik ölçümü : Okyanus derinliğinin veya yüksekliğinin özel bir aletle belirlenmesi işlemi, batimetri.

Gaz ölçümü : Gazların hacim, yoğunluk vb. niteliklerinin ölçülmesi, gazometri.

Gerilim ölçümü : Sıvılardaki yüzey gerilimlerini belirleme işi, tansiyometri. Mekanik gerilim niceliğini, birtakım ölçü araçlarından yararlanarak belirleme, tansiyometri.

Isı ölçümü : Çeşitli olaylar sırasında açığa çıkan, ısı miktarının ölçülmesini konu alan fizik dalı, kalorimetri.

Işık ölçümü : Fiziğin, ışık miktarının ölçülmesini ve cisimlerin ışığı iletme, yansıtma, dağıtma vb. özelliklerini inceleyen bölümü, fotometri.

Ozon ölçüm : Havada ve oksijen içindeki ozonu ölçme işi.

Ölçümleme : Değerlendirme, değer biçme. Bir ölçü aletinin veya ölçme sisteminin gösterdiği değerler ile ölçülenin bilinen değerleri arasındaki ilişkiyi belli koşullar altında inceleme işlemi, ölçülüleme, kalibrasyon.

Ölçümlemek : Muhakeme etmek. Akıl süzgecinden geçirmek, sonuç almak, takdir etmek.

Ölçümlü : Metre veya metreyi temel olarak alan ölçülerle ilgili, metrik.

Ruh ölçümü : Ruhsal süreçlerin ölçülmesinde kullanılan, araçları ve yöntemleri gerektiren bir ruh bilimi dalı, psikometri.

Süre ölçümü : Yarışlarda ve eğitimde harcanan süreyi ölçme.

Tayf ölçümü : Işın tayflarının incelenmesi, spektroskopi.

Yer ölçümü : Yerin boyutlarını ve biçimini konu olarak inceleyen bilim, jeodezi.

Yüz ölçümü : Bir yerin veya bir şeyin yüzeyini ölçme, mesaha. Bu ölçme sonunda ortaya çıkan miktar, mesaha.

Diğer dillerde Ölçüm anlamı nedir?

İngilizce'de Ölçüm ne demek ? : measurement, measure