Şişey nedir, Şişey ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Kuzulama dönemine girmiş ya da doğurmuş sütlü koyun.

Şişey ile ilgili Cümleler

  • Bu şişeyi açamıyorum.
  • Ali bir şişeyi suyla dolduruyor.
  • Şişeyi kim fırlattı?
  • Şişeyi bana ver.
  • Ali şişeyi Mary'den aldı ve kendine bir içki doldurdu.
  • Şişeyi suyla doldur.
  • Bu şişeyi tüm diğerlerinden ayrı tutuyorum.
  • Şişeyi açamadı.
  • Ali Şişeyi Mary'den aldı ve etikete baktı.
  • Şişeyi aç.
  • O şişeyi bana ver.
  • Ben şişeyi alacağım.
  • Bu şişeyi açmak için bir şey bulmam gerekiyor.

Şişey anlamı, tanımı

Şişe : İçerisine sıvı konulan, cam veya plastikten yapılmış, dar ağızlı uzun kap. Bu kabın aldığı miktarda olan. Gaz lambasında fitil çevresine konulan cam koruyucu. Tavan tahtaları arasındaki açıklığı kapatmak için uzunluğuna çakılan çıta

Şişeyh : Üç yaşında koyun. Bir yaşından yukarı koyun.

Kuzulama : Koyun yavrulama. Kuzu yürüyüşü gibi emekleme.

Ya da : Seçeneği, çeşitliliği veya tercihi belirten bir söz.

Girmi : Yirmi.

Dönem : Belli özellikleri olan zaman parçası, periyot. Bir çağ içinde belli özellikleri olan sınırlı süre. Yarıyıl. Yasama meclisinin iki seçilişi arasındaki süre, devre.

Sütlü : İçinde süt bulunan, sütle yapılan. Sütlaç. Taneleri sertleşmemiş, yumuşak taneli (mısır, buğday vb.). Süt veren, sağmal.

 

Koyun : Geviş getirenlerden, eti, sütü, yapağısı ve derisi için yetiştirilen evcil hayvan (Ovis aries). Verilen buyruklara uyan, kendi kişiliğini gösteremeyen kimse. Kollar arası, kucak. Koruyucu, şefkatli çevre. Göğüsle giysi arası.

Koyu : Yoğunluğundan dolayı güç akan, sulu karşıtı. Yazı karakterinin daha belirgin olarak yazılmış biçimi. Rengi açık olmayan, daha belirgin, açık karşıtı. Derin, hararetli. Aşırı (davranış, düşünce vb.).

Döne : Karşı ziyarette bulunma. Defa, kere. Minder güreşlerinde her üçer dakikalık süre. Aynı amaçla belirli bir yer ve zamanda düzenlenen kılıçoyunu yarışmaları. Bir başarı sıralaması yapmak üzere birçok kişi ya da takım arasında ve her birinin ötekilerle karşılaşması biçiminde yapılan yarışma ya da oyunların tümü. Bir başarı sıralaması yapmak üzere bir çok kişi ya da takım arasında ve her birinin ötekilerle karşılaşması biçiminde yapılan yarışma ya da oyunların tümü. “1.”Bundan sonraki çocuklar erkek olsun” anlamında kullanılan bir isim. Karşı ziyarette bulunma.”.

Doğu : Güneşin doğduğu ana yön, gün doğusu, şark, maşrık, batı karşıtı. Bu yönde olan, Şarki. Avrupa'ya göre Asya ve Kuzeydoğu Afrika'nın bir bölümü. Güneşin 21 Mart'ta ve 23 Eylül'de doğduğu 0,90°'lik yön. Güneşin doğduğu yöndeki ülkeler bölgesi, Şark, Batı karşıtı. Bulunulan yere göre güneşin doğduğu yönde kalan bölge.

Kuzu : Koyun yavrusu. Deneyimsiz, toy kimse. Bir meyve ve sebzeye bitişik olan küçük meyve veya sebze.

Ya : "Ey, hey" anlamlarında bir seslenme sözü. Bazı çekimli zamanlardan sonra gelerek anlamı pekiştiren, kuvvetlendiren bir söz: Yediydin ya. Oturmuşum ya. Şaşma, şaşkınlık bildiren bir söz. Bilinen, görülen, hatırlanıp anlatılan bir olay dolayısıyla da sorulan başka bir konu için kullanılan bir söz. Gereklik ve onay bildiren cümlelerde yargının onaylandığını bildiren bir söz. Cevap niteliğinde olan cümlenin sonuna getirildiğinde asıl yargının arkadan gelen cümle ile anlatılacağını belirten bir söz. Evet. Dilek ve geniş zaman kiplerinde yargıyı güçlendiren bir söz. Bir düşüncede sıra ile yer alan ayrı cins ögelerden biri ötekilerden üstün görüldüğünde "hele, özellikle" anlamlarında kullanılan bir söz. Bir düşüncenin karşıtı düşünülürken kullanılan bir söz.

 

Da : Doğrulama, uygun bulma, evet. [Bakınız: dahacık, dâhacık]. Daha anlamında kullanılır. Şaşma bildirir ünlem. Değil mi ya anlamında kullanılır. İşte, orada, şurada. Genellikle cümle sonlarında çeşitli anlamlarda kullanılan ünlem. Bağlama ve kuvvetlendirme edatı. Daha, henüz. Da, dahi (bk. de). Dağ. Dahi, da. Henüz. Dağı. Dağa. Daha.

Diğer dillerde Şişen engerek anlamı nedir?

İngilizce'de Şişen engerek ne demek ? : heurtante, puffadder