Absolving türkçesi Absolving nedir

Absolving ingilizcede ne demek, Absolving nerede nasıl kullanılır?

Absolvable : Beraat etmeye layık. Bağışlanabilir. Affedilebilir.

Absolve : Suçunu bağışlamak. Kurtarmak. Temize çıkarmak. Tenzih etmek. Aklamak. Bağışlamak. Arılamak. Allah adına günahı affetmek. Beraat ettirmek. Affetmek.

Absolved : Affedilmiş. Affetmek. Suçu affedilen. Bağışlamak. Kurtarmak. Temize çıkarmak. Aklamak.

Absolvent : Hataları bağoşlamak için hizmet eden. Günahtan arındıran. Günah çıkartan.

Absolvers : Beraat ettiren. Birini bir görev veya sorumluluktan azad eden kimse. Bağışlayan. Hatayı bağışlayan.

Absolute abundance : Popülasyon içerisindeki bir balık türünün toplam sayısı. Salt bolluk. Mutlak bolluk.

Absolute : Koşulsuz, bağımsız, göreli olmayan ve kendi başına tam sayılan bir olgunun bu niteliği. Kati. Düzey. Katıksız. Bilgisayar, sosyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Kesin. Sonsuz. Kayıtsız şartsız. Absolüt. Sade, saf, tam, karışımsız olan, absolüt.

Absolute advantage : Bir malın başka bir mala göre her yönden beliren üstünlüğü. Mutlak avantaj. Toplam avantaj. Bir şirketin bir malı aynı endüstri kolundaki diğer işletmelerden daha ucuza üretebilme kabiliyeti (ekonomi). Tam üstünlük. Mutlak üstünlük.

 

Absolute age : Mutlak yaş. Salt yaş. Bir kayacın ya da bir katmanın yıl ve sayıyla belirtilen yaşı. Kesin yaş.

Absolute address : Gerçek adres. Mutlak adres. Bir verinin bulunduğu bellek konumunun, donanım üzerinde erişimin doğrudan yapılabileceği biçimde belirtilen adresi. Bilgisayar, bilişim alanlarında kullanılır. Salt adres.

İngilizce Absolving Türkçe anlamı, Absolving eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Absolving ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Conceded : Bırakmak. Ödün vermek. Kabul etmek zorunda kalmak. Kabullenmek. Vermek. İtiraf etmek. Uygun bulmak. Kabul etmek. Teslim etmek.

Brightening : Neşelendirmek. Parlatmak. Parlaklaştırıcı. Canlanmak. Parlaklaştırma. Aydınlatmak. Parlatma. Aydınlanmak. Avivaj.

Acquitting : Muaf tutmak. İbra etmek. Beraat etmek. Suçsuz çıkarmak. Ödemek. Ayrıcalık tanımak.

Bring through : İyileştirmek. Kendine getirmek. -den kurtarmak. Korumak. Tedavi etmek. Ayıltmak. Hayatını kurtarmak.

Clean up : Tertemiz yapmak. Düzeltmek. Kazanmak (çok para). Toparlamak. Yoluna koymak. Bitirmek. Temizlemek. Pırıl pırıl yapmak. Çok kar etmek.

Brought off : Başarmak.

Dismisses : İşten çıkarmak. Göndermek. Savmak. Kovmak. Yol vermek. Azletmek. Salıvermek. Kapı dışarı etmek. Bırakmak.

Dismiss : İşten çıkarmak. Azletmek. Göndermek. Reddetmek (dava). İşten kovmak. İşten atılma. Kapı dışarı etmek. Yol vermek. Salıvermek.

Dismissing : İşten atmak. İhraç etmek. Kovmak. Reddetmek (dava). Azletmek. Bırakmak. Savmak. İşten kovmak. Görevden almak. İşten çıkarmak.

 

Bestows : Sunmak. Bahşetmek. Yerine koymak. (hak) tanımak. Hediye etmek. Vermek.

Absolving synonyms : heat absorbing, brought through, interesting, brightens, bail, condoned, absolves, excuses, come to the aid of, acquits, condone, concede, exculpating, absolve, acquit, disengages, bails, contribute, engrossing, disculpate, endothermal, brightened, excuse, brighten, disengage, bestowed, exonerates, exculpates, bailed, endoergic, exculpate, condoning, clear.

Absolving zıt anlamlı kelimeler, Absolving kelime anlamı

Uninteresting : Meraksız. Cansız. İlgi çekmeyen. Çekici olmayan. İlginç olmayan. Yavan.

Exothermic : Isıveren ekzotermik. Isı çıkaran. Çevreye ısı veren kimyasal işlem. Ekzotermik. Bir süreç sırasında, dizgenin dışa ısıl erke verme özelliği. Ekzoterm. Biyoloji, fizik alanlarında kullanılır. Isıveren. Isı verici. Eksotermik.

Absolving antonyms : exoergic.