Admit türkçesi Admit nedir

  • Meydan vermek.
  • İçeriye bırakmak.
  • İtiraf etmek.
  • İçeri almak.
  • İzin vermek.
  • Teslim etmek.
  • Kabul etmek.
  • İçeriye almak.
  • Almak.
  • Olanak tanımak.
  • Girmesine izin vermek.

Admit ile ilgili cümleler

English: Ali didn't want to admit that he didn't know.
Turkish: Ali bilmediğini itiraf etmek istemiyordu.

English: Ali didn't want to admit that he was scared.
Turkish: Ali korkmuş olduğunu itiraf etmek istemiyordu.

English: Ali didn't admit anything.
Turkish: Ali hiçbir şeyi kabul etmedi.

English: Ali didn't want to admit he had a drinking problem.
Turkish: Ali bir içme sorunu olduğunu itiraf etmek istemedi.

English: Ali didn't have the decency to admit that he was wrong.
Turkish: Ali hatalı olduğunu kabul edecek nezakete sahip değildi.

Admit ingilizcede ne demek, Admit nerede nasıl kullanılır?

Admit a claim : İddiayı kabul etmek.

Admit bearer : Giriş izni olanı almak. Giriş kartı olanı almak.

Admit defeat : Mağlubiyeti kabul etmek. Yenilgiyi kabul etmek.

Admit of : Olanak vermek. Meydan vermek. İmkan vermek.

Admit of doubt : Kuşkuya meydan vermek.

No admit except on business : İşi olmayan giremez.

I admit : İtiraf ediyorum. Kabul ediyorum.

Admit of no excuse : Hoşgörülemez olmak. Affedilemez olmak.

No admit : Girilmez.

Admittable : Kabul edilebilir. İtiraf edilebilir. Giriş izni verilebilir. İmtiyaz veya ödün verilebilir. Belirli bir etkinlik yapmasına izin verilebilir.

 

İngilizce Admit Türkçe anlamı, Admit eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Admit ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Acceded : Uymak. Katılmak. Yanaşmak. Yerine getirmek. İktidara gelmek. İş başına gelmek. Razı olmak. Yönetime geçmek. Tahta çıkmak.

Commit : İşlemek. Yapmak. Komisyona sunmak. Vaat etmek. Söz vermek. Önermek. İrtikap etmek. Kalkışmak. Emanet etmek.

Take into : Getirmek. Sokmak.

Allow for : Göz önüne almak. Biraz daha beklemek. Fırsat vermek. Göz önünde bulundurmak. İmkan tanımak. Hesaba almak. Öngörmek. Müsamaha göstermek. Olanak sağlamak.

Authorizes : Ruhsat vermek. Yetkili kılmak. Onaylamak. Memur etmek. Yetkilendirmek. Yetki vermek. Salahiyet vermek.

Let into : İçeri bırakmak. İçeri girmesine izin vermek. Sokulmak.

Authorising : Ruhsat vermek. Yetki vermek. Onaylamak.

Assumes : Addetmek. Sanmak. Saymak. Zannetmek. Varsaymak. Taslamak. Farzetmek. Üstüne almak. Üstlenmek.

Profess : Meslek icra etmek. İleri sürmek. Öğretmek. İlan etmek. Savlamak. İcra etmek (meslek). Profesörlük yapmak. İddia etmek. Taslamak.

Admit synonyms : allow in, make no bones about, confess, intromit, declare, authorizing, let in, allow of, acknowledge, allow to, allowing, consent, repatriate, facilitating, admitting of, show in, cedes, borrow, committal, acquire, write off, cede, conceded, ceded, commits, accedes, avows, take in, acceding, squeal, concede, permit, facilitate.

Admit zıt anlamlı kelimeler, Admit kelime anlamı

Deny : Mahrum etmek. Reddetmek. Kaçınmak. Yalanlamak. Yoksamak. İnkar etmek. Yoksun bırakmak. Yadsımak. Nasip etmemek. Esirgemek.

 

Disavow : Danmak. İnkar etmek. Yalanlamak. Reddetmek. Kabul etmemek. Onaylamamak. Tanımamak. Doğruluğunu kabul etmemek.

Forbid : Yasaklamak. Men etmek. Olanak vermemek. Engel olmak. Menetmek. Memnu kılmak. Haram etmek. Yasak etmek.

Admit antonyms : expatriate, disallow, reject.

Admit ingilizce tanımı, definition of Admit

Admit kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To grant entrance, whether into a place, or into the mind, or consideration. To admit evidence in the trial of a cause. To admit a serious thought into the mind. As, they were into his house. To suffer to enter. To take. To receive.