All in türkçesi All in nedir

  • Bitkin.
  • Bitkin düşmüş.
  • Çok yorgun.
  • Külçe gibi.
  • Yorgun.
  • Her şey dahil.
  • Turşu gibi.
  • Yorgunluktan tükenmiş.
  • Herşey dahil.

All in ile ilgili cümleler

English: I'll see you all in a couple of hours.
Turkish: Hepinizi birkaç saat içinde göreceğim.

English: Ali was dressed all in black.
Turkish: Ali tamamen siyah giyinmişti.

English: He hasn't done badly, all in all.
Turkish: O bütün olarak, kötü yapmadı.

English: But all in all, things have gone well.
Turkish: Her şeyi göz önüne alırsak, işler yolunda gitti.

English: Don't feel sorry for yourself. We're all in the same boat.
Turkish: Kendin için üzülme. Hepimiz aynı durumdayız.

All in ingilizcede ne demek, All in nerede nasıl kullanılır?

All : Her iki taraf. Ne var ne yoksa. Hepsi. Katışıksız. Her şey. Alayı. Bütünüyle. Oyunun herhangi bir anında oyuncuların sayı ya da dönem bakımından eşit durumda olduklarını bildiren deyim. Bütün.

In : Da. İçinde. İç. İçeri doğru yönelen. İktidardaki. İçine. Dahili. İçeri. Olarak. Çok moda olan.

All in a tumble : Karmakarışık. Altüst. Darmadağınık.

All in all : Her şeyi düşünerek. Hepsi. Topu topu. Sonuçta. Neticede. Herşeyi hesaba katarak. Herşey. Hepsi içinde. Bütün olarak (değerlendirildiğinde). Her şeyi hesaba katarak.

 

All in ballast : Tüvenan balast.

All in one : Çok değişik özelikler ile tek bir birimden oluşan. Tümü bir arada. Tek parçadan oluşan. Hepsi bir arada. Hem ... hem de.

All in good time : Zamanı gelince. Müsait bir zamanda. Uygun bir zamanda. Zamanı gelince olur. Her şey uygun bir zamanda olur.

İngilizce All in Türkçe anlamı, All in eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak All in ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Effete : Verimsiz. Köhne. Halsiz. Kısır. Eskimiş. Güçsüz. Efemine.

All inclusive : Geniş kapsamlı.

Aweary : Bitik.

Whacked : Yorgunluktan ölmüş. Sarhoş. Canı çıkmış.

Jaded : İsteksiz. Bezgin. Bıkkın. Zevksiz. Yavan. Yorulmuş. Tatsız tuzsuz.

Ai : Suni tohumlama. Yapay zeka. Uygun yöntem ve tekniklerle erkek damızlıktan alınan spermanın muayenesi yapılarak belli işlemlerden geçirildikten sonra yine uygun yöntem ve tekniklerle belli zamanda bir kateter yardımıyla dişi genital kanala verilmesi, yapay tohumlama.

Overall : Önlük. Genel. Gömlek. Genelde. Toplam. Sonuçta. Tüm. Ayrıntılı. (abd'de) iş tulumu.

Dog tired : Yorgun argın.

Done in : Yorgun düşmüş. Takati kalmamış.

All in synonyms : worn to a frazzle, shattered, all included, frazzled, beaten, drawn, exhausted, alliin, knackered, soporose, deadbeats, fagged, careworn, zonked out, fed up, dead tired, inclusive, broken down, done, fatigued, all out, deadbeat, dead beat, cachectic, buggered, badgered, bushed, clapped out, bedrid, more dead than alive.