Anima türkçesi Anima nedir

  • Erkek kişiliğinin kadınsı yönü (jung psikolojisine göre).
  • Akıl.
  • Can.
  • Varoluş.
  • Ruh.
  • Gerçek içsel öz.

Anima ile ilgili cümleler

English: A big animal broke out of the zoo.
Turkish: Büyük bir hayvan, hayvanat bahçesinden kaçtı.

English: A dairy cow is a useful animal.
Turkish: Bir süt ineği faydalı bir hayvandır.

English: A cheetah runs as fast as any animal.
Turkish: Bir çita herhangi bir hayvan kadar hızlı koşar.

English: "I'll bring my dog along, so you can meet him." "What?! Don't you dare bring that animal here!"
Turkish: "Köpeğimi yanımda getireceğim böylece onunla tanışabilirsin." "Ne! Buraya hayvan getirmeye yeltenme!"

English: A cow is a useful animal.
Turkish: İnek yararlı bir hayvandır.

Anima ingilizcede ne demek, Anima nerede nasıl kullanılır?

Animadversion : Kınama. Eleştirme. Çekiştirme. Eleştiri. Tenkit. Sitem.

Animadversions : Eleştiri. Sitem. Eleştirme. Kınama. Tenkit.

Animadvert : Eleştiri. Kınama. Eleştirmek. Tenkit etmek. Tenkit. Eleştiri yapmak. Çekiştirmek. Sitem.

Animadverted : Eleştiri. Tenkit etmek. Eleştirmek. Tenkit. Sitem. Kınama. Eleştiri yapmak.

Animadverting : Kınama. Tenkit etmek. Tenkit. Eleştiri yapmak. Eleştirmek. Eleştiri. Sitem.

Animal adventure : Hayvan serüveni. Hayvanların çevresinde oluşan ilginç ve coşkulu olayları konu alan serüven, bk. serüven, hayvan masalı, krş: hayvan sagası.

 

Animal blood : Kan. Hayvan kanı.

Animal act : Hayvan gösterisi. Yırtıcı ve evcil hayvanlarla düzenlenen gösteri.

Animal : Hayvanca. Diriksel. Hayvani. Bedensel. Hayvan. Kaba kişi. Hayvansal. Hayvanlarla ilgili. Vücutla ilgili.

Animal by product flour : Hayvan yan ürünü unu. Yemleme amacıyla, canlı buharla tankajlanarak veya kuru usulle renderinglenerek hayvan dokularından hazırlanan, protein içeriğine göre belirtilen kuru bir ürün.

İngilizce Anima Türkçe anlamı, Anima eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Anima ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Eidolon : Hayal. Hayalet. Görüntü.

Chump : Saksı. Çiğnemek. Kemikli et. Odun. Takoz. Küt uç. Pirzola. Kafa. Alık.

Chumps : Küt uç. Kafa. Takoz. Saksı. Kuzu filetosu. Mankafa. Kelle. Kütük. Enayi.

Esprit : Neşe.

Gray matter : Zeka. Boz madde. Doku. Beyin. Kafa veya beyin. Beynin merkezindeki gri yapı. Gri madde.

Aura : Gizemli ortam. Migren ve epilepsi vakalarında görülen ve duyuları etkileyen belirti. Bir şeyin yaydığı koku. Sıcak basması. Koku. Hava. Buhar. Hale. İzlenim. Atmosfer.

Cabbage : Beyaz lahana. Başlahana. Yürütmek. Çalmak. Uyuşuk kimse. Kelem. Lahana beyaz. Lahana.

Ego : Kendine güven. Ego. Benlik. Ben. Düşünen ve iradesini kullanan insan. Ben kavramı.

Bean : Şekerfasulyesi. Çekirdek (kahve vb). Metelik. Baklagiller (leguminosae) familyasından, beyaz, pembe ya da mor çiçekli, meyveleri legümen tipte, taze ve kuru sebze olarak yenen, bir yıllık, otsu, tırmanıcı bir bitki. Tane. Adam. Dost. Önemsiz şey. Ufak olan.

 

Beloved : Sevilen. Canım. Sevgili. Aziz. Canan. Habib.

Anima synonyms : bacon rind, comprehension, friending, friended, biosis, heart, boggard, subsistence, existences, advice, astral bodies, presences, entities, fettle, aurae, entity, friend, esse, darling, eidolons, brother, existence, consciousness, consistent and asymptotically normal, fettles, presence, brain, brains, beings, being, hearting, eidola, astral body.