Appetizing and flavouring substances türkçesi Appetizing and flavouring substances nedir

  • Yem maddeleri ve karma yemlerin koku ve tadını düzenleyen, standardize eden, dolayısıyla hayvanlar tarafından tüketimini artıran melas ve/veya şekerli maddeler, oreksijenik.
  • İştah açıcılar ve aroma vericiler.
  • Veterinerlik alanında kullanılır.

Appetizing and flavouring substances ingilizcede ne demek, Appetizing and flavouring substances nerede nasıl kullanılır?

Appetizing : İstek uyandıran. İştahlandıran. İştah açıcı. Lezzetli.

And : Da... da... ya da de... de. Üstelik. Bir de. Ma. Ve. Ve bu yüzden. Sonra. De. Hem... hem de. Daha sonra.

Flavouring : Tatlandırıcı. Lezzet katıcı. Yemeğe tat veren şey. Çeşni. Tat veren şey. Tat verme. Lezzetlendirici. Tatlandırıcı şey.

Substances : Ana fikir. Asıl mesele. Madde. Güçlülük. Sağlamlık. Cisim. Zenginlik. Servet. Öz. Esas.

İngilizce Appetizing and flavouring substances Türkçe anlamı, Appetizing and flavouring substances eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Appetizing and flavouring substances ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Abattoir : Kesimevi. Hayvanların etleri için kesildikleri yerler, hlk. ekdi. Salhane. Mezbaha.

A band : A bandı. Çizgili kas teli ışık mikroskobunda incelendiğinde görülen, kalın flamentlerle aralarına giren ince flamentlerin uçlarını içeren ve ışığı iki kez kıran koyu renkli bantlar, anizotrop bant, anizotropik bant.

 

A dna : A dna. Dna çift sarmalının sağ el sarmal yapısı gösterdiği ve çift zincirin bir tam dönüşünde yapıya 11 bazın girdiği dna biçimi.

Abamectin : Streptomyces avermitilis adlı bakteriden fermentasyon sonucunda elde edilen ve sığırlarda sindirim kanalı yuvarlak solucanları, akciğer kurtları, bit ve kenelerle mücadelede kullanılan, parazitlerde gaba salınımını artırarak ölümlerine neden olan bir ilaç. Abamektin.

A clay : Beyaz kil. Sindirim kanalındaki zehirleri ve vitaminleri yüzeyde tutarak emilimlerini önleyen ve bağırsak duvarını kaplayarak koruyucu bir tabaka oluşturan doğal alüminyum silikat bileşiği, kaolin.

Abaxial : Abaksiyal. Eksen dışı. Eksendışı. Aks kemiği dışında. Eksenden uzak, eksen dışı. Eksenden uzak. Eksenden uzakta bulunan (biyoloji terimi).

A crochordon : Köpeklerde küçük, kılsız, hiperplastik bir epidermisle damardan zengin kollajen dokudan ibaret, saplı veya sapsız, deri eklentileri içermeyen, deri sarkmalarıyla belirgin iyicil tümör, fibrovasküler papillom, yumuşak fibrom, pendilöz yumuşak fibrom. Akrokordon.

Abdomen : Böcek gövdesinin alt kısım. Sindirim organları, karaciğer ve böbreklerin içinde bulunduğu ve göğüs boşluğundan bir diyaframla ayrılan vücut boşluğu, abdomen. Karın (böcek gövdesinde). Abdomen. Batın. Karın. Karnın altı.

Abdominal fat necrosis : Karın yağı nekrozu. Karın içi yağ nekrozu.

Abdominal distention : Abdominal gerginlik. Karın duvarının gergin olması, abdominal gerginlik. Karın gerginliği.

Appetizing and flavouring substances synonyms : a c syndrom, abdominal pain, abdominal palpation, a amplitude mod, abdominal ovariectomy, a c deformity.