Arrestive türkçesi Arrestive nedir

Arrestive ingilizcede ne demek, Arrestive nerede nasıl kullanılır?

Arresting : Dikkat çekici. Tutuklama. Göze çarpan.

Rearresting : Yeniden tutuklamak. Tekrar yakalamak. Yeniden yakalamak. Tekrar tutuklamak.

Arrest of judgement : Yargılamanın geriye bırakılması.

Arrest of judgment : Kararın ertelenmesi. Hükmün tecili. Kararın sonraya bırakılması. Kararın tecili.

Arrest point : Kesilme noktası. Duraksama noktası.

Detention without arrest : Tutuksuz gözaltında tutma. Bir kimseyi resmi tutuklama olmadan nezarethanede tutma. Tutuklamasız gözaltında tutma.

Be under arrest : Tutuklanmak. Tutuklu olmak.

Arrest temperature : Duraksama sıcaklığı.

Cardiopulmonary arrest : Kalbin durması. Kardiyopulmoner arrest dolaşım durması. Tüm kalp aktivitelerinin aniden durması. Kardiyak arrest. Ani kalp durması.

Cardiac arrest : Ani kalp durması. Kardiyak arest. Kardiyopulmoner arrest dolaşım durması. Kalbin teklemesi. Kalp durması. Tüm kalp aktivitelerinin aniden durması. Kardiyak arrest.

İngilizce Arrestive Türkçe anlamı, Arrestive eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Arrestive ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Far out : Kusursuz. Geçerli. Şirin. Bilgili. Uzaklarda. Alakasız. Eğlendirici. Gurbette. Değişik ve tatlı.

 

Riveting : Perçin. Hayran bırakan. Çok ilginç. Sürükleyici. Merak uyandıran. Perçin yapma. Perçinleme. Perçin eki.

Appealing : Hitap eden. Cazip. Yakaran. Güzel. Dokunaklı. Yalvaran. Cazibeli. Duygulandırıcı. Hoş.

Tense : Stresli. Germek. Çekmek. Zaman. Sıkı. Gerginleştirmek. Gergin. Gerilmiş. Çekimli fiilin karşıladığı kılış veya oluşun içinde geçtiği zaman dilimi: şimdiki zaman, geçmiş zaman, gelecek zaman, geniş zaman vb. fiildeki zaman basit zaman ve birleşik zaman olarak ikiye ayrılır: yazıyor, yazdı, yazacak, yazmış, yazdıydı, yazıyormuş, yazsa, yazmalı, evdeydi vb. || — sen söyle allahını seversen, dedi, bir çocuk ötekine maymun türk mü demiş ne.. o da ona taş atmış. sen tafsilatını daha iyi bilirsin. inzibat meclisleri toplanacakmış. gençlerimiz burada hitabeler irade ediyorlar. taş atan çocuğun kovulmasına rey verenler(...) nasıl dedi bakayım? eşekmişler amma türk de değilmişler onu konuşuyorduk (p. safa, biz insanlar, s. 48) vb. ayrıntı için bk. basit zaman, birleşik zaman.

Fastmoving : Akıcı. Süratli. Hızlı. Sürükleyici.

Breakdown lorry : Onarım aracı. Arıza kamyonu. Araçları bozuldukları yerde onarma amacıyla, onarım takımlarıyla donatılmış taşıt. Tamir kamyonu. Kurtarıcı. Çekici araç.

Attractor : Cazibe merkezi.

Efficacious : İstenen sonucu veren. Yeterli. Amaca hizmet eden. Tesirli. Yararlı. Etkili.

Bonnie : Harika. Göze hoş görünen. Güzel. Sağlıklı. Kadın ismi. Bir kadın adı. İllinois eyaletinde yerleşim yeri. Muhteşem. Şenlik ateşi.

Affectional : Duyguya hitap eden veya duygu ifade eden. Etkileyen. Duygulu. Sevgi ile ilgili. Güçlü bir his ile tanımlayanmış olan.

 

Arrestive synonyms : exciting, catchiest, attractive, effectively, effectives, crackpots, impatient, absorbing, edgy, engrossing, charismatic, attractants, charismatics, attracting, comeliest, devastating, prepossessing, entertaining, charming, affinitative, conspicuous, effector, jittery, fetching, amazing, effectual, engaging, attractant, highly strung, jumpy, alluring, salients, salient.

Arrestive zıt anlamlı kelimeler, Arrestive kelime anlamı

Relaxed : Gevşemiş. Yumuşamış. Gevşek. Gevşemiş (kişi). Rahatlamış.

Patient : Hasta. Katılan. Dayanıklı. Azimli. Ayırt edemeyen kimse. Mütehammil. Hoşgörülü. Sebatkar. Sabırlı.

Arrestive ingilizce tanımı, definition of Arrestive

Arrestive kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Tending to arrest.