Authority türkçesi Authority nedir

  • Şahadet.
  • Nüfuz.
  • Bilgisayar, hukuk, sosyoloji alanlarında kullanılır.
  • Yetki belgesi.
  • Bilirkişi.
  • Hak.
  • Uzman.
  • Hüküm.
  • Yetki.
  • Otorite.
  • Yetke.
  • Yetkili.
  • İtibar.
  • Bir bireyin, bir görüşler dizgesinin ya da bir örgütün, kimi nitelikleri taşımaktan ya da kimi orunlarda bulunarak belli hizmetleri yerine getirmekten doğan ve genel olarak tanınan etkisi.

Authority ile ilgili cümleler

English: He has got both authority and ability.
Turkish: Onun hem yetkisi hem de yeteneği var.

English: He gave me authority to fire them.
Turkish: Onları kovma yetkisini bana verdi.

English: Ali is an authority on Australia.
Turkish: Ali Avustralya'da bir otoritedir.

English: Do you have the authority to do that?
Turkish: Bunu yapmak için yetkiniz var mı?

English: Ali is an authority on the subject.
Turkish: Ali konu hakkında bir otorite.

Authority ingilizcede ne demek, Authority nerede nasıl kullanılır?

Authority card : Kaynak fiş. Katalogda yer alacak fişlerin başlıklarının belli bir düzende olmasını sağlamak için hazırlanan fiş. bk. kaynak dizim, yazar kaynak dizimi, konubaşlığı kaynak dizimi.

Authority entry : Kaynakça öğesi. Kaynakça girdisi. Öğesi.

Authority file : Kaynak fişlerin türlerine göre bir araya getirilmesi sonucunda ortaya çıkan dizim. a. bk. kaynak fiş, yazar kaynak dizimi, konubaşlığı kaynak dizimi. Kaynak dizim.

 

Authority of collection : Alıp verme yetkisi. Alacaklarının elde olunabilmesi için kişinin bir başkasına verdiği alıp verme yetkisi.

Authority of recovery : Alıp verme yetkisi. Alacaklarının elde olunabilmesi için kişinin bir başkasına verdiği alıp verme yetkisi.

An authority on : Bir konuda yetkili olmak. - uzmanı olmak. Bir şeyde tecrübeli olan kimse.

Authority to give a title : Ad verme yetkisi. Çalışmalar sonunda ortaya çıkan yapıta ad verilmesi yetkisi (bu yetki, yapıtı ortaya çıkaranın ya da hak iyelerinindir.).

Subject authority file : Belli bir konu yönteminden çokça ayrılmak gerektiğinde, konularda uyuşma sağlamak amacıyla hazırlanan ve salt konu başlığı, vurgu sözcük, ya da anahtar sözcüğün sıralanmasından oluşan dizim. Konu kaynak dizimi.

Use authority of state : Yasalarda belirtilen durumlar için, gene yasalarda belirtilen biçim ve koşullarla devlete tanınan kullanma hakkı. Devletin yararlanma yetkisi.

Absolute authority : Mutlak otorite.

İngilizce Authority Türkçe anlamı, Authority eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Authority ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Experts : Eksper. Erbap. Usta. Uzmanlar. Üstad. Uzman kişiler.

Mandator : Müvekkil.

Engravings : Oymabaskı. Oyma. Gravür. Gravür sanatı. Hakkaklık. Oyma işi. İşleme. Kalemle işleme. Kazı.

Franchise : Satış tekeli hakkı. Ayrıcalık. Üyelik. İmtiyaz (şirketin bayiye tanıdığı). Bağışıklık. Melce. Berat. Muhafiyet. Dokunulmazlık.

Consideration : Düşünme. Hukuk, eğitim alanlarında kullanılır. Ödeme. Göz önüne alma. Bilimsel düşünce. İzan. Etmen. Saygınlık. Karşılık. Bir konu, kavram ya da işlemi tartışarak gözden geçirme.

 

Power : Enerji. Üs (matematik terimi). Yetenek. Birim zamana düşen iş birimleriyle ölçülen iş yapma oranı. vatla ölçülen iş yapma oranı; elektrik gücü (1 vatlık bir güç, saniyede 1 jul iş yapar). Hızla gitmek. Kudret. Kuvvet. Güçlülük. İş yapma hızı; birim zamanda yapılan iş. görsel bir aygıtın ayrıntıları seçme yeteneği. Güç.

Accreditment : İzin. Nitelik.

Attesting : Beyan etmek. Yemin ettirmek. Onaylama. Tasdik etme. İspat etmek. Doğrulamak. Onaylamak. İddia etmek. Kanıtlamak.

Eminency : Tepe. Yüksek mevki.

Arbitrament : Hakem kararı. Karar verme yetkisi. İhtilafların hakem yoluyla çözülmesi. Hakemin karar vermesi. Tahkim. Karar.

Authority synonyms : reproacher, reprover, civil officer, authority figure, withdrawer, authoriser, power of appointment, conclusion, control, franchises, engraving, distributor, mortal, martyrdoms, expert witness, dignities, legal expert, eminencies, competency, potentates, donned, pasha, connoisseur, credit, droit, infiltration, bote, attorney, due, person, pundit, assize, carte blanche.

Authority zıt anlamlı kelimeler, Authority kelime anlamı

Uncertain : Kararlaştırılmamış. Emin olmayan. Değişebilir. Tereddütlü. Güvenilmez. Kesin olmayan. Bir öyle bir böyle olan. Karar veremeyen. Değişken. Kuşkulu.

Uncertainty : Tereddüd. Şüphe. Tereddüt. Değişkenlik. Belirsizlik. Adem-i emniyet. Kesin olmama. Kuşku. Ekonomi, iktisat alanlarında kullanılır. Kesinsizlik.

Unsure : Belirsizlik. Güvensiz. Emniyetsiz. Emin olmayan. Riskli.

Authority antonyms : sure, certain.

Authority ingilizce tanımı, definition of Authority

Authority kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : As, the authority of a prince over subjects, and of parents over children. Jurisdiction. Legal or rightful power. Dominion. The authority of a court. A right to command or to act. Power exercised buy a person in virtue of his office or trust. Authorization.