İtibar nedir, İtibar ne demek

İtibar; kökeni arapça dilinden gelmektedir.

"İtibar" ile ilgili cümle

  • "Benim bir kuru itibardan başka neyim var bu dünyada kaybedecek?" - N. Cumalı

İtibar isminin anlamı, İtibar ne demek:

Kız ismi olarak; Saygı gösterme, önem verme. Onur, şeref.

İtibar anlamı, kısaca tanımı:

İtibar etmek : Saygı göstermek, saymak, değer vermek. göz önünde bulundurmak, dikkate almak.

İtibar görmek : Aranmak, istenmek. sayılmak, kendisine değer verilmek.

İtibara almak : Göz önünde tutmak, hesaba katmak.

İtibardan düşmek : Saygınlığını yitirmek.

İtibarın sağ olsun : Özellikle alışverişlerde kişiye güven duyulduğunda söylenen söz.

İtibar mektubu : Bir kimseye kredi açılması için bir yere yazılan mektup.

İadeiitibar : Yitirilen saygınlığı yeniden elde etme.

Nazarıitibar : İlgi, dikkat.

İtibaren : -den sonra. -den başlayarak, -den beri.

İtibari : Gerçekten öyle olmadığı hâlde öyle sayılan, saymaca, fiktif.

İtibari hizmet zammı : Ağır ve tehlikeli işlerde çalışan görevlilerin fiilî hizmet sürelerine eklenen süre.

İtibari sayfa : Saymaca sayfa.

İtibarıyla : -den sayılmak üzere. Bakımından.

İtibarlı : İtibarı, değeri olan, saygın. Gözde olan, önemli sayılan. Kredisi olan.

 

İtibarsız : İtibarı, değeri olmayan.

İtibarsızlaşmak : İtibarsız duruma gelmek, saygınlığını, değerini yitirmek.

İtibarsızlık : İtibarsız, değersiz olma durumu.

Ayı gördüm yıldıza itibarım yok : "bir şeyin en iyisine alıştıktan sonra ondan aşağı olanlar beni ilgilendirmez" anlamında kullanılan bir söz.

Saygınlık : Saygı görme, değerli, güvenilir olma durumu, itibar, prestij.

Borç : Birine karşı bir şeyi yerine getirme yükümlülüğü, vecibe. Geri verilmek üzere alınan veya ödenmesi gerekli para veya başka bir şey.

Ödeme : Ödemek işi, tediye.

Güvenilir : Güven duygusu veren, güvenilen, itimatlı.

Durum : Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon. Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl. Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri. Duruş biçimi, konum, tavır.

Kredi : Ödünç alınan veya verilen mal, para. Borç ödemede güvenilir olma durumu. Belli bir öğrenimin tamamlanması için öğrencilerden istenen her türlü kuramsal ve uygulamalı çalışmalar göz önünde tutularak bir yarıyıl veya bir öğretim yılı okutulan herhangi bir dersin, okul programı bütünlüğü içindeki değerini nicelik olarak gösteren birim. Güven, saygınlık, itibar.

İtibar ile ilgili Cümleler

  • İtibarımı kaybetmek istemiyorum.
  • Yarından itibaren birlikte işe gidebiliriz.
  • İtibarımı mahvetmeye mi çalışıyorsun?
  • Eğer Tom'la partiye gidersen bu senin itibarını zarar verir.
  • Ali itibarını savunmak zorunda kaldı.
  • İtibarımı kaybettim, sevilebilirdim insanların sevgisini kaybettim, küçük düşürüldüm eline ne geçti?
  • Ben sadece senin itibarını düşünüyorum.
  • İtibarım umurumda değil.
  • Ailemin itibarını iki paralık ettim.
  • Bu noktadan itibaren biz arabayla devam edeceğiz.
  • İtibarımı kaybettiğim için çok mutluyum.
  • İtibarım tehlikede.
  • İtibarımı kaybettim.
  • Ocak 2011 itibariyle, Jüpiter'in 50 tane adlandırılmış uydusu vardır. 13 tane daha keşfedildi ama resmi statü veya isim verilmemiştir.
 

Diğer dillerde İtibar anlamı nedir?

İngilizce'de İtibar ne demek? : n. credit, esteem, consideration, dignity, prestige, importance, regard, standing, effectiveness, respectability, altitude, ascendancy, ascendency, authority, eminence, eminency, estimation, face, odor, odour [Brit.], reputation, weight

Fransızca'da İtibar : considération [la], créance [la], crédit [le], faveur [la], pouvoir [le], prestige [le]

Almanca'da İtibar : n. Ansehen, Beachtung

Rusça'da İtibar : n. уважение (N), доверие (N), честь (F), престиж (M), платежеспособность (F)