Avowable türkçesi Avowable nedir

  • Beyan edilebilir.
  • Açıkça söylenebilir.

Avowable ingilizcede ne demek, Avowable nerede nasıl kullanılır?

Disavowable : Reddedilir.

Avowably : İtiraf edilebilir bir şekilde. Açıklanabilir bir biçimde. Açıkça söylenebilir şekilde. Kabul edilir bir biçimde.

Avowal : Açıkça söyleme. İkrar. Beyan. İtiraf. Kabul etme. Doğrulama.

Avowals : İkrar. Kabul etme. Beyan. Açıkça söyleme. Doğrulama. İtiraf.

Avowant : Bir istirdat davasında haklı olduğunu iddia eden davalı.

Avowing : Beyan etmek. Açıkça söyleme. Açıkça söylemek. İtiraf etmek.

Disavowal : Ret. Tekzip. Reddetme. Kabul etmeme. Onaylamama. İnkar. Tanımama. Red.

Avower : Açıkça itiraf eden.

Avowry : Bir istirdat davasında sanık olan kişinin makul gerekçeler göstererek haklı olduğunu iddia ettiği defii.

Avow oneself : Kabul etmek. İtiraf etmek.

İngilizce Avowable Türkçe anlamı, Avowable eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Avowable ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Confessable : Kabul görebilir. İtiraf edilebilir. Kabul edilebilir.

Announceable : İlan edilebilir. Duyurulması mümkün. Kamuoyuna bildirilebilir.

Expressible : Belirtilebilir. İfade edilebilir. Anlatılabilir. Ortaya konulabilir. Kelimelere dökülebilir.

 

Enunciable : İfade edilebilir. Anlatılabilir. Tarif edilebilir. İlan edilebilir. Bildirilebilir. Telaffuz edilebilir.

Good : Dolu dolu. Yarar. Menfaat. Yararlı. Sağlamlaştırmak. Sağlam. Çıkar. Hayır. İyi. Çok.

Deductible : Çıkarılabilir. İndirim. Tenzilli. Vergisiz. Düşülebilir. İndirimli. Tenzilatlı.

Approbative : Uygun gören. Onaylayıcı. Olumlu. Uygun. Onay gören. Oyan gören.

Indulgent : Göz yuman. Hoşgören.

Statable : Belirtilebilir.

Approving : Onaylayıcı. Onaylanıyor. Kabul. Resmi olarak onaylama eylemi. Onama. Onaylayan.

Avowable synonyms : plausive, affirmative, favourable, affirmatory, complimentary, approbatory.

Avowable zıt anlamlı kelimeler, Avowable kelime anlamı

Unfavorable : Elverişsiz. Aksi. Tercih edilmeyen. Sakıncalı. Aleyhte. Uygun olmayan. Karşı. Açık veren (hesap). Ters. Bir ölçek sınarının dile getirdiği yargıya katılmayan ya da olumsuz yanıt veren kişi, ona ters düşen tutum ya da görüş.

Bad : Bir dürtüş ya da vuruşa karşı korunmak için yapılan, yerinde ve yeterli olmayan çelgi. Perişanlık. Kokmuş. Aynasız. Çürük. Kokuşmuş. Batak. Rahatsız. Bozuk.

Negative : Zıt. Çürütmek. 1—a. kon dizgesinde, özeğe göre seçilen, bir bölgede alınan yerlerin imi. b. çıkarma işlemi imi. 2-durgun elektrikte ebonit çubuğun sürtünmesiyle oluşan yük imi. bir atom ya da atom kümesinin elektron kazanmasıyla oluşturduğu yük imi (bk. eksin). Eksi. Bir imlemede artı doğrultunun tersine yönelmiş sayılara verilen im. yalnız iki eşlemi bulunan nesneler den birine verilen im; eksi yük gibi. sayıların sıfırdan küçük olanlarına verilen im. iki sayıdan, iki nicelikten birini ötekinden çıkarma işlemini belirleyen im. Reddetmek. Geri çevirmek. Kabul etmemek. Negatif. Olumsuz cevap vermek.

Avowable antonyms : uncomplimentary, nondeductible.

Avowable ingilizce tanımı, definition of Avowable

Avowable kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Capable of being avowed, or openly acknowledged, with confidence.