Bahis nedir, Bahis ne demek

Bahis; kökeni arapça dilinden gelmektedir.

"Bahis" ile ilgili cümleler

  • "Bu bahisleri bırakalım artık." - P. Safa
  • "Burada da her bahsin sonunda yazdığı gibi uzun uzadıya incelemelerde bulunuyor." - A. H. Çelebi

Bahis hakkında bilgiler

Bahis, sonucu önceden belli olmayan ancak var olabilecek sonuçlara göre bazı kazanımlar sağlayan bir organizasyonun (bunlar futbol başta olmak üzere tüm spor müsabakaları hatta seçim sonuçları dahi olabilmektedir.) üçüncü kişiler tarafından gelecekteki sonuçlarını tahmin ederek söz konusu kazanımları elde ettiği bir sistem bütünüdür. Piyango ya da diğer şans oyunlarından farklı bir görünüm çizer. Çünkü burada kura veya çekiliş değil tahmin ve tahmine göre kazanım söz konusudur. Genellikle devlet izniyle düzenlenmekle birlikte yasa dışı bahis de oldukça yaygındır.

Bahis ile ilgili Cümleler

  • O, onunla bahis tutuştu.
  • Yerinde olsam o ata bahis oynamam.
  • Sadece bir bahis mi kaybettin?
  • O nasıl bahis yapılacağını bilir.
  • Ali atlar üzerine bahis oynar.
  • Ali Mary ile bir bahis oynadı.
  • Bahislerinizi oynayın, lütfen.
  • Onun üzerine bahis oynamazdım.
  • Ben hayatımı bahis ediyorum.
  • Bu aptalca bir bahisti.
 

Bahis anlamı, kısaca tanımı:

Taraf : Yön, yan, doğrultu. Bir kişinin soyundan gelenlerin hepsi. Bir şeyin belli bölümü, kısmı. İstekleri, düşünceleri karşıt olan iki kişiden veya iki topluluktan her biri. Ön, arka, sağ, sol, üst, alt vb. yanların her biri. Yöre, yer.

Bahis açmak : Belli bir konuda konuşmaya başlamak.

Bahse girmek : Görüşünde veya iddiasında haklı çıkacak tarafa bir şey verilmesini kabul eden sözlü anlaşma yapmak.

Bahsi geçmek : Bir konu üzerinde konuşulmuş olmak. söz konusu edilmek.

Bahsi kapamak : Bir konu üzerindeki konuşmayı kesmek.

Bahsi kaybetmek : İleri sürülen, savunulan görüşün yanlış olduğu ortaya çıkmak.

Bahsi kazanmak : İleri sürülen, savunulan görüşün doğru olduğu belli olmak.

Bahsi tazelemek : Konuşmayı aynı konu üzerine getirmek.

Bahis konusu : Söz konusu.

Bahis mevzusu : Söz konusu.

Bahsetmek : Bir konu üzerinde söz söylemek, konuşmak.

Çifte bahis : At yarışlarında üzerine bahis konulan, art arda yapılmış olan iki koşunun birincilerini tahmin etme biçiminde oynanan oyun.

İkili bahis : En az beş atın katıldığı ve üzerine bahis konulan bir koşuda birinci ve ikinci olan atları sırasıyla, altıdan fazla atın katıldığı koşuda ise sırasız olarak tahmin etme biçiminde oynanan oyun.

Mevzubahis : Adından söz edilen. Söz konusu.

Müşterek bahis : At yarışlarında, en az iki koşuda yarışan hayvanlardan birinin kazanmasına bağlanan talih oyunu.

Tabela bahis : At yarışlarında üzerine bahis konulan koşuda ilk dört sırayı paylaşan atları sıralı veya sırasız olarak doğru tahmin etme biçiminde oynanan oyun.

 

Üçlü bahis : At yarışlarında aynı koşuda ilk üçü tahmin etmeye yönelik müşterek bahis oyunu.

Bahis konusu olmak : Söz konusu olmak.

Bahis mevzusu olmak : Söz konusu olmak.

Bahisçi : Müşterek bahisçi.

Bahisçilik : Bahisçi olma durumu.

Müşterek bahisçi : Oyunlarda ve at yarışlarında yarışın sonuçlarını tahmin ederek bahis oynayan veya oynatan kimse, bahisçi.

Sıralı üçlü bahis : At yarışlarında üzerine bahis konulan bir koşuda ilk üç atı sırasıyla tahmin etme biçiminde oynanan bir oyun.

Konuşu : Bilimsel bir sorunu incelemek veya siyasi, ekonomik, diplomatik sorunları tartışmak için yapılmış olan akademik toplantı, kolokyum.

Görüş : Benzerlerinden ayıran özellik, konsept. Bir olay, varlık veya düşünce üzerinde varılan yargı, fikir. Cezaevi veya hastanedeki birine yapılmış olan ziyaret. Gözle bir şeyi algılama yetisi. Görme işi.

İddia : Kendinde olmayan bir yeteneği, bir durumu varmış gibi gösterme. Sav.

Haklı : Davası, iddiası, düşüncesi veya davranışı doğru ve adalete uygun olan (kimse). Hakka uygun, doğru, yerinde.

Çıkacak : Hamamlarda dışarıya çıkıp giyinme yerine giderken kurulanmak üzere verilen havlu, çıkma.

Verilme : Verilmek işi.

Kabul : Akseptans. Bir öneriyi uygun bulma, onaylama. Bir şeye isteyerek veya istemeyerek razı olma. Bir yere alınma. Konukları veya işi olanları yanına, katına alma. Sunulan bir şeyi, armağanı alma.

Sonuç : Yazının veya sözün bitim bölümü. Bir olayın doğurduğu başka bir olay veya durum, netice. Öz, özet. Bir gelişim veya girişimden elde edilen şey. Sürmekte olan veya biten bir yarışmanın veya spor karşılaşmasının sayı bakımından durumu, skor.

Üzerinde : ... ile ilgili, üzerine. Üstünde.

Şey : Nesne, madde. Madde, eşya, söz, olay, iş, durum vb.nin yerine kullanılan, belirsiz anlamda bir söz.

Konu : Üzerinde konuşulan şey, bahis. Konuşmada, yazıda, eserde ele alınan düşünce, olay veya durum, mevzu, süje.

Bir : Aynı, benzer. Sayıların ilki. Bu sayıyı gösteren 1 ve I rakamlarının adı. Ancak, yalnız. Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek. Değer, önem bakımlarından birbirinden farksız, birbirine eşit, birbirine benzer. Bir kez. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı). Eş, aynı, bir boyda. Tek. Sadece. Beraber. Bu sayı kadar olan.

Her : Önüne geldiği ismin benzerlerini "teker teker hepsi, birer birer hepsi, birer birer tamamı" anlamıyla kapsayacak biçimde genelleştiren söz.

Biri : Bir tanesi. Bilinmeyen bir kimse.

Diğer dillerde Bahis anlamı nedir?

İngilizce'de Bahis ne demek? : n. bet, wager; discussion, inquiry, chapter

Fransızca'da Bahis : sujet [le], matière [la], gageure [la], pari [le]

Almanca'da Bahis : n. Wette

Rusça'da Bahis : n. вопрос (M), тема (F), беседа (F), полемика (F), пари (N)

adj. говорящий, обсуждающий

prep. вследствие