Banco türkçesi Banco nedir

  • Ortaçağ'da kullanılmış bir hesap parası. lombardiyalı bankerlerin bankacılık işlemlerini yaparken pazaryerine koydukları masa. bugün de banka şubelerinde mudi ile personel arasındaki masa bu adla anılır.
  • İktisat alanında kullanılır.
  • Banko.
  • Mahkemede hakimlerin oturduğu bank.
  • Oturma sırası.
  • Bank.

Banco ingilizcede ne demek, Banco nerede nasıl kullanılır?

Bancor : Bankor. 1944 yılında toplanan bretton woods konferansı'nda; uluslararası ödemelerde kullanılmak üzere keynes planı çerçevesinde yaratılması önerilen altın temelinde tanımlanan uluslararası banka parası.

Char a banc : Açık omnibüs. Büyük gezinti otobüsü. Gezinti otobüsü.

Banc : Oturma kürsüsü. Bir mahkemedeki tüm hakimlerin yaptığı toplantı (hukuk terimi). Mahkemede hakimlerin oturduğu yer. (fransızca) bank. Hakimler heyeti. Oturma sırası.

Bancroft filaria : Bankroft filarya. Bankroft solucanı.

Bancroft worm : Bankroft solucanı. Mikrofilerleri dolaşım kanında bulunan culex cinsi sivrisineklerle taşınan enfekte bireylerde elefantiyazis (fil ayaklılık), lenfangitis ve şilüri gibi belirtilere neden olan beyaz ip benzeri filaryal nematod türü, bankroft filarya, wuchereria bancrofti, filaria bancrofti, filaria nocturna, filaria sanguinis hominis.

Absorbance : Soğurunç. Bir sıvının içinden ışığın geçiş oranı. Soğurum. Soğurganlık. Absorbans. Bir ışığın absorblayıcı ortamdan geçmeden önceki şiddetinin geçtikten sonraki şiddetine oranı. geçirgenliğin negatif logaritması, optik dansite. Soğurma. Bir şeyin emilme derecesi. Bir ışık demeti bir maddeden geçerken ışığın madde tarafından emilen kısmı, geçirgenliğin negatif logaritması, optik yoğunluk, soğurganlık, od.

 

Bancroftian elephantiases : Filaryal elefantiozis. Lenfatik filaryozis.

Cauchy disturbances : Cauchy bozukluklar.

Charabancs : Bazı çevrelerde hala kullanılan. Otobüs anlamında bir sözcük. (ingiliz kullanımı) tur otobüsü (fransızca'dan). Bir sürü yolcu taşıyan araç (fransızca'dan).

Charabanc : Otobüs anlamında bir sözcük. Bazı çevrelerde hala kullanılan. Bir sürü yolcu taşıyan araç (fransızca'dan). (ingiliz kullanımı) tur otobüsü (fransızca'dan).

İngilizce Banco Türkçe anlamı, Banco eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Banco ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Rook : Hile yapmak. Hile ile kapmak. Kumarda hile yapan. Hilebaz. Dolandırmak. Aldatmak. Ekin kargası. Kumarda hile yapmak. Kale (satranç).

A change in demand : Tüketicilerin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu istemin artması veya azalması diğer bir deyişle istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması. İstem kayması.

Short : Alçak. Kısa metrajlı film. Az. Noksanlık. Kısa hece. Kontak. Kısa okunuşlu ünlü. Kısa. Kısa devre.

Abnormal budget receipts : Olağanüstü bütçe harcamalarını karşılamak için, söz konusu dönemde ek harç, vergi ve borçlanma gibi yollarla elde edilen gelir. Olağanüstü bütçe geliri.

 

Abolition of forced labour convention : Zorla ya da zorunlu çalıştırmanın herhangi bir biçiminin siyasal zorlama ve eğitme, siyasal ya da ideolojik görüşlerin açıklanması nedeniyle cezalandırma, işgücünü harekete geçirme, çalışma disiplinini sağlama, ayrımcılık ve işbırakımını, katılanları cezalandırma aracı olarak kullanılmasını yasaklayan, 1957 yılında kabul edilen temel uluslararası çalışma sözleşmelerinden birisi. Zorla çalıştırmanın yasaklanması sözleşmesi.

A shift in individual demand : Bireysel istem kayması. Bir tüketicinin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu bireysel istemin artması veya azalması, diğer bir deyişle bireysel istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması.

Goldbrick : Değerli görünen ancak çok az değeri olan bir şey. İşini üstünkörü yapmak. Kendi işini başkalarına bırakmak. Kaytarmak. Değerli görünen sahte bir şey. Tembel. Altından yapılmış gibi görünecek şekilde yapılan fakat değersiz olan tuğla. İşten kaçmak. Kaytarıcı. Tembel kimse.

Ability to pay principle : Vergilemenin bireylerin ödeme gücüne uygun bir biçimde yapılması gerektiğini ifade eden bir vergileme ilkesi. kaynağı bol olanların kamu projelerine daha fazla katkı vermesi gerektiği ilkesi. Ödeme gücü ilkesi.

Bank : Basamak. Set çekmek. Önlemek. Kara sahanlıklarında görülen, alanları ve biçimleriyle ayrımlı, derinlikleri genellikle 5-20 m. arasında değişen, balık bakımından zengin sığlıklara verilen ad. Akarsu yüzü ile yatak yanlarının dokunum çizgisi. Set. Para sürmek. Yığın. Sahil. Kümelenmek.

Scam : Sahtekarca hareket. Dolandırma. Dolap (çevirmek). Hortum (dolandırıcılık). Tertip. Sahtekarlık. Dümen (sahtecilik). Dalavere. Dolandırıcılık. Kandırma.

Banco synonyms : abnormal budget, a pass through certificate, a change in individual demand, fingerboard, a group shares, nobble, rip off, victimize, cheat, chisel, banquettes, ability to pay approach, mulct, gyp, banks, a change in supply, stringed instrument, overfall, swindle, abnormal budget expenditures, diddle, benches, a type mutual funds, a shift in demand, short change, bench, a shift in supply, hornswoggle, gip, defraud, banc, ability rent, con.

Banco ingilizce tanımı, definition of Banco

Banco kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A bank, especially that of Venice.