Be in force türkçesi Be in force nedir

  • Yürürlükte olmak.
  • Yürürlükte bulunmak.
  • Hükmü olmak.

Be in force ingilizcede ne demek, Be in force nerede nasıl kullanılır?

Be : Kalmak. Anlamına gelmek. -dır. Berylliumb (berilyum). Mal olmak. -di. -dir. Olmak. Var olmak. -dı.

In : İçeri. Tutulan. De. İçinde. İktidardaki. Dahili. İç. Gelmiş olan. Mevsimi gelmiş. Halinde.

Force : Zorlamak. Kuvvet. Mecbur etmek. Serada yetiştirmek. Bilgisayar, fizik, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Yükseltmek (fiyat). İcbar etmek. Bir cismin durma ya da devinim durumunu değiştiren dış etken. (sı birimi newton'dur). Çabuklaştırmak. Güç.

Be in : Gol olmak. Yer almak. Evde veya ofiste bulunmak. Bir olaya vb bulaşmak. Olayın vb içinde olmak. Çıkmak (mevsimi geldiği için sebze veya meyve). Moda olmak. Bir olaya vb karışmak.

Be in the ascendant : Yükselmek. Hükmetmek. Yıldızı parlamak. İtibar kazanmak.

Be in a cleft stick : İki arada bir derede kalmak. Çıkmazda olmak. Zor durumda olmak.

Be in a coma : Komaya girmek. Komada olmak.

Be in a bad temper : Pirelenmek.

Be in a bad way : Meydanda kalmak. Zorluklar veya sorunlar yaşıyor olmak. Ağır hasta olmak. Çok hasta olmak. Kötü gününde olmak. Heyheyleri üzerinde olmak. Mutsuz bir ruh halinde olmak. Çok zor bir durumda olmak.

Be in a bind : Sıkışık durumda olmak. Başı belada olmak. Zorda olmak. Başı dertte olmak. Darda olmak. Dara düşmek. Sıkıntıda olmak. Parasız kalmak.

 

İngilizce Be in force Türkçe anlamı, Be in force eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Be in force ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Hold good : Geçerli olmak. Değerini korumak. Geçerliliğini sürdürmek.

Applicable : Uygulanabilir. İlgili. Geçerli. Uyarlanabilir. Kılgın. Uygun. Bağıntı kurmak. Yerinde.

Prevails : Yaygın olmak. Kafalamak. Hüküm sürmek. Etkili olmak. Galebe çalmak. Yenmek. Yerine geçmek. Baskın çıkmak. Geçerli olmak.

Run : Yayınlamak. Gidip gelmek (arasında). Kaçakçılığı yapmak. Koşmak. Birbirini izleyen başlangıcı ve sonu belirlenmiş zaman aralıkları. Erimek. Geçmek. Çalışmak. Geçiş. Geçerli olmak.

Prevailed : Yerine geçmek. Başarmak. Kafalamak. Galebe çalmak. Galip gelmek. Geçerli olmak. Baskın çıkmak. Yaygın olmak. Etkili olmak.

Prevail : Galip gelmek. Kafalamak. Geçerli olmak. Üstün gelmek. Yaygın olmak. Hüküm sürmek. Baskın çıkmak. Yerine geçmek. Yenmek.

Be effective : Tesirli olmak. Etkin olmak. Hüküm doğrumak. Etkisi olmak. Etkili olmak. Sökmek.

Be in force synonyms : be in effect.