Hold good türkçesi Hold good nedir

  • Geçerli olmak.
  • Değerini korumak.
  • Geçerliliğini sürdürmek.
  • Yürürlükte olmak.

Hold good ingilizcede ne demek, Hold good nerede nasıl kullanılır?

Hold : Sahip olmak. Geminin içi, yük konulacak yeri. (elinde) (bir şey) tutmak. Çekmek. Zaptetmek. (ağırlık) taşımak. Dayanmak. Tutmak. Tutuklu olarak tutmak. Karara bağlamak.

Good : İyilik. Sağlam. Çok. Güzel. Doğruluk. Hayırlı. Emin. Sağlığa yararlı. Sağlamlaştırmak. Çıkar.

Hold a child back a year : Çocuğa okulda aynı sınıfı tekrarlatmak.

Hold a crowd back : Kalabalığı zaptetmek.

Hold a postmortem : Başarısız bir durumu ameliyat masasına yatırmak.

Hold a secret : Sır saklamak.

İngilizce Hold good Türkçe anlamı, Hold good eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Hold good ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Prevail : Yerine geçmek. Hüküm sürmek. Yenmek. Başarmak. Baskın çıkmak. Etkili olmak. Yaygın olmak. Galip gelmek. Galebe çalmak.

Held : Kaldırmak. Karara bağlamak. Kavramak. Almak. Muhafaza etmek. Barındırmak. Dayanmak. Durmak. Sadık kalmak.

Come into effect : Uygulanmaya başlamak. Faaliyete geçmek. Etkili olmak. Uygulamaya geçmek. Yürürlüğe girmek.

Go for : İçin geçerli olmak. Çıkmak. Sevmek. Gezmeye çıkmak. Bulmak. Çabalamak. Saldırmak. Hoşlanmak. Gayret etmek.

 

Apply to : Üstesinden gelmek. Müracaat etmek. Aşağıdakilere uygula. İçermek. -i ilgilendirmek. -i içermek. Uygulanacağı yer. Bahsetmek. -e hitap etmek.

Run : Akmak. Kaçmak. Yarışa katılmak. Yayınlamak. İşlemek. Kaçakçılığı yapmak. Çalışmak. Sürü halinde gitmek. İşletmek.

Prevailed : Yenmek. Galip gelmek. Başarmak. Yaygın olmak. Hüküm sürmek. Baskın çıkmak. Etkili olmak. Kafalamak. Yerine geçmek.

Prevails : Hüküm sürmek. Galip gelmek. Yaygın olmak. Etkili olmak. Üstün gelmek. Galebe çalmak. Yenmek. Yerine geçmek. Kafalamak.

Become effective : Etkili hale gelmek. İşlerlik kazanmak. Yürürlüğe girmek. Etkili olmak. Etkin hale gelmek. Geçerli hale gelmek. Ağırlığını hissettirmek.

Rule : Hükümdarlık etmek. Yöntem. Düzeyinde olmak. Cetvel. Emretmek. Adet. Bilgisayar, hukuk alanlarında kullanılır. Karar vermek. Hükmetmek.

Hold good synonyms : be in effect, be in force, holds, be valid, obtains, hold, obtained, obtain.