Bits türkçesi Bits nedir

  • Matkap.
  • Lokma.
  • Kırıntı.
  • Takım taklavat.
  • Delgi.
  • Eksik etek.
  • Gem.
  • Bit.
  • Dizgin.
  • Parçalar.
  • Yuva açma aletleri.
  • Bozuk para.
  • Parça.
  • Nebze.
  • Bit (bilişim veya bilgisayar terimi).
  • Uç.

Bits ile ilgili cümleler

English: I know bits and pieces of many foreign languages, but am fluent in none.
Turkish: Birçok yabancı dilden az biraz anlarım, ama hiçbirinde akıcı değilim.

English: Love isn't a game, so you can't just cherry pick the best bits!
Turkish: Aşk bir oyun değildir, bu nedenle sadece en iyi parçaları seçemezsiniz!

English: Ali and Mary raise rabbits for meat.
Turkish: Ali ve Mary et için tavşan yetiştirmektedir.

English: Ali remembered the rabbits he used to raise.
Turkish: Ali yetiştirdiği tavşanları hatırladı.

English: He collected bits of information.
Turkish: O biraz bilgi topladı.

Bits ingilizcede ne demek, Bits nerede nasıl kullanılır?

Bits and pieces : Her türlü şeyler. Döküntüler. Kırıntılar. Ufak tefek şeyler. Önemsiz şeyler. Ufak şeyler. Ivır zıvır. Kalıntılar.

Bits per character : Bit veya karakter. Karakter. İkil veya karakter. İkil. Karakter başına ikil.

Bits per inch : İnç başına bit miktarı. Bit veya inç.

Bits per second : Saniye. İkil veya saniye. Saniye başına ikil. Bit veya saniye. İkil. Saniyede bit sayısı. Bit veya saniye bps. Saniyedeki bit miktarı. Saniye başına bit. Veri iletişiminde hız birimi.

 

Mega bits per second : Saniyede megabit.

Pack bits : Paket bitleri. Paket parçaları.

Fall to bits : Parçalanmak.

Naughty bits : Üreme organları.

Come to bits : Parçalanmak.

Two bits : Bir doların çeyreği. Bir doların dörtte biri. 25 sent.

İngilizce Bits Türkçe anlamı, Bits eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Bits ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Cake : Topak. Kalıplaşmak. Yağlı tohumların veya meyvelerin hidrolik pres, devamlı pres, solvent özütleme yöntemi gibi usullerle yağı alındıktan sonra geriye kalan proteince zengin ürün. Çörek. Kaplamak. Küspe. Katılaşmak. Kabuk bağlamak.

Bitbrace : El matkabı. Marangozlukta delikler açmak için kullanılan el aleti.

Rein : At dizgini. Kontrol. Dizginini çekip durdurmak. İdare. Dizginleme. Yular.

Batches : Bir defada alınan miktar. Grup. Yığın. Bir fırın ekmek.

Shadow : Koruma. Karartmak. Gizlice takip etmek. Gözetlemek. Hayalet. Peşinden ayrılmamak. Ayrılmaz arkadaş. Çalışma gölgesi. İz. Gölgesi gibi izlemek.

Condyle : Yuvarlak eklem çıkıntısı. Kemik ucu yumrusu. Kemik ucu. Kondil. Eklem yumrusu.

Avulsion : Koparma. Kopmuş doku (tıp veya medikal terimi). Sökme. Kökünden sökülme. Avülsiyon. Kopma. Sel basması sonucu arazinin bölünmesi.

Ort : Kalan parça.

Ends : Çıma. Sonuç. Sonu. Kafa. İzmarit. Bitişi. Bitiş. Para. Taraf.

Gimleting : Delik açma aleti. Toprak burgusu. Sondaj matkabı. Küçük burgu. Burgu. El matkabı.

Bits synonyms : seize with teeth, small indefinite quantity, small indefinite amount, sucking louse, checkrein, aliquots, broken pieces, jewels, fitments, orts, particle, a bit of skirt, borer, spot, endpiece, apex, condyl, whole caboodle, drilling machine, driblet, loose change, drill, modicums, die, bolus, boring machine, boring tool, pieces, bite, edge, gobbets, headgear, reined.

 

Bits zıt anlamlı kelimeler, Bits kelime anlamı

Impartiality : Tarafsızlık. Yansızlık.