Boğuşmak nedir, Boğuşmak ne demek

"Boğuşmak" ile ilgili cümleler

  • "Kumar, talihle alt alta, üst üste boğuşmaktır." - M. Seyda

Boğuşmak anlamı, kısaca tanımı:

Boğuşma : Boğuşmak işi.

Boğaz : Şişe, güğüm vb. kaplarda ağza yakın dar bölüm. Yiyeceği içeceği sağlanan kimse. Yeme içme. Yedirip içirme yükümü, iaşe. Boynun ön bölümü ve bu bölümü oluşturan organlar, imik, kursak. İki kara arasındaki dar deniz. İki dağ arasında dar geçit.

Sarılmak : Hemen yapmaya koyulmak, girişmek. Bir şeyin üzerine bir veya birkaç kez dolanmak. Sarma işi yapılmak. Bütün gücü ile ele almak. Kollarını dolamak, kucaklamak. Büyük bir istekle kendini vermek, benimsemek.

Dövüşmek : İki silahlı kuvvet çatışmak. Karşılıklı birbirini dövmek, vuruşmak. Boks yapmak.

Mücadele : Herhangi bir amaca erişmek, bir kuvvete karşı koyabilmek için bir kişi veya topluluğun güçlü, sürekli çabası, savaşım. Birbirlerine isteklerini kabul ettirmek için iki taraf arasında yapılmış olan zorlu çaba, savaş.

Çabalamak : Güç bir durumdan kurtulmaya uğraşmak. Bir işi başarmak için uğraşmak, gayret etmek.

Altın : Altından yapılmış sikke. Atom sayısı 79, atom ağırlığı 196,9 olan, 1064 °C'de eriyen, kolay işlenen, yüksek değerli, paslanmaz element, zer (simgesi Au). Bu elementten yapılmış. Üstün nitelikli, değerli.

 

Kalkma : Kalkmak işi.

Mücadele etmek : Uğraşmak, savaşmak, çatışmak.

Etmek : Eşit değer kazanmak. Birini bir şeyden yoksun bırakmak. Herhangi bir değerde olmak. Demek, söylemek. Küçük veya büyük abdestini yapmak. Kötülükte bulunmak. Bulmak, erişmek. Bir işi yapmak. "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.

Çalışmak : Bir şeyi oluşturmak veya ortaya çıkarmak için emek harcamak. Bir şeyi öğrenmek veya yapmak için emek vermek. İşi veya görevi olmak, bulunmak. Herhangi bir iş üzerinde olmak. Makine veya aletler işe yarar durumda olmak veya işlemekte bulunmak. Bir şeyi yapmak için gereken çarelere başvurmak, o şeyi gerçekleştirmek için kendini zorlamak, çaba harcamak.

Uğraşmak : Birine kötü davranmak. Bir işi başarmaya çalışmak, iş edinmek. Bir iş üzerinde sürekli çalışmak. Savaşmak. Zamanını bir işe verme durumunda kalmak.

Diğer dillerde Boğuşmak anlamı nedir?

İngilizce'de Boğuşmak ne demek? : v. wrestle, be at each other's throat, struggle, buffet, grapple, romp, scuffle

Fransızca'da Boğuşmak : combattre, lutter, se battre, se chamailler

Almanca'da Boğuşmak : sich raufen

Rusça'da Boğuşmak : v. драться, грызться, подраться