Board türkçesi Board nedir

  • Heyet.
  • Bilgisayar, ekonomi alanlarında kullanılır.
  • Tecimevi, iş yerlerinin kapılarına asılan ve yapılan iş çeşidi ile bu işe ilişkin özel ve tüzel kişi iyeliğini kapsayan göstergeç.
  • İlan tahtası.
  • Gemiye binmek.
  • Tahta.
  • Yiyecek içecek.
  • Komisyon.
  • Sörf.
  • Binmek.
  • Daire.
  • Pansiyoner olmak.
  • Kurul.
  • Borda.
  • Kara tahta.
  • Yolcu almak.
  • Tabela.
  • Tahta döşemek.
  • Yiyecek sağlamak.
  • Kart.
  • Sofra.
  • Pano.
  • Meclis.
  • Mukavva.

Board ile ilgili cümleler

English: A party of scientists were on board with them.
Turkish: Bir grup bilim adamı onlarla birlikte gemideydi.

English: A few passengers went on board the plane.
Turkish: Birkaç yolcu uçağa bindi.

English: Everyone on board was safe.
Turkish: Uçaktaki herkes güvendeydi.

English: Ali is on the board of directors.
Turkish: Ali yönetim kurulunda.

English: How many people are on board the ship?
Turkish: Gemide kaç kişi var?

Board ingilizcede ne demek, Board nerede nasıl kullanılır?

Board and lodging : İaşe ve ibate. Yiyecek ve yatacak. Yatacak yer ve yiyecek (evinden uzakta çalışan bir kimseye aylığına ilaveten yapılan ödeme, bir otel tarafından sunulan hizmet). Pansiyon. Yiyecek ve barınma.

Board captain : Oyun yorumuna uygun olarak güzelduyusal ve işlevsel açıdan ışıkları tasarlayan, gerçekleştiren ve denetleyen baş uzman. anl. elektrikçi. Işıklama baş uzmanı.

 

Board foot : Kereste ölçü birimi.

Board game : Masa oyunu. Bir pano üzerinde parçaları hareket ettirerek oynanan oyun.

Board games : Masa oyunu. Masa üstü oyunları. Tahta üzerinde oynanan oyunlar. Bir pano üzerinde parçaları hareket ettirerek oynanan oyun.

Board member : Kurul üyesi. Yönetim kurulu üyesi.

Board minutes : Yönetim kurulu tutanağı.

Board of administration : İdare heyeti.

Board meeting : Yönetim kurulu toplantısı.

Board of directors : Yönetim kurulu. Yaygın ortaklıklarla kooperatiflerde paydaşlarca ortaklığın yönetim işlerinde görevlendirilen üyeler kurulu. bir ortaklık ya da işletmenin yönetim işlerini uygulama amacıyla atanan ya da seçilen belirli kişilerden kurulu topluluk. Yönetim kurulu başkanlığı. Ortaklar kurulu. Yönetim kurulu idare heyeti. İdare heyeti. Umumi heyet. İdare meclisi. Müdürler kurulu.

İngilizce Board Türkçe anlamı, Board eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Board ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Postcards : Posta kartları. Kartpostal. Posta kartı. Kartpostallar.

Getting in : İçeri girmek. Girmek.

Timber : Kiriş. Malzeme. Fizik, madencilik alanlarında kullanılır. Kerestelik ağaç. Gemi kaburgası. Yetişmekte olan kerestelik ağaçlar. Payanda vurmak. Kalas. Kereste. Bir cismin titreşiminden çıkan sesi, başka nitelikteki bir özdeğin aynı yükseklikteki sesinden ayıran özellik.

School board : Okul meclisi. Okulla alakalı konularda öğrencileri ilgilendiren konuları gözönüne alan öğrenci temsilcilerinin oluşturduğu organizasyon. Okul yönetim kurulu.

 

Catering : İaşe. İkram servisi. Hazır yemek teknolojisi. Yiyecek içecek sağlama. Yiyecek-içecek hizmeti. Yiyecek içecek servisi. Tevzi. Tüketiciye hazır bir biçimde sunulmak üzere hazırlanan gıdaların ön işlemlerden ve pişirme işleminden sonra veya değişik saklama yöntemlerinin uygulanmasını takiben uzun süre korunarak depolanması ve tüketim öncesi ısıtma aşamalarını içeren, yapılan hazır yemek üretimi ve tüketiciye ulaştırılması işlemleri, katering. Yemek hizmeti.

Coll : Kolej. Akademi. Üniversite. Kucaklaşmak. Okul. Yüksekokul. Enstitü. Fakülte. Dernek.

Dashboard : Gösterge tablosu. Performans değerlendirme panosu. Gösterge paneli. Kumanda tablosu. Arabanın ön panosu. Çamurluk. Cihaz tablosu. Ön panel. Kontrol paneli.

Facias : Kontrol paneli. Ad tabelası.

Directorate : Direktörlük. İdare meclisi. Kuruluş. İdarecilik. Başkanlık. Yöneticilik. Yönetim kurulu. Müdürler kurulu. Müdürlük. Müdüriyet.

Board synonyms : board of appeals, governing board, zoning board, planning board, federal reserve board, appeal board, matchboard, board of selectmen, closed disc, college, hoardings, embarked, signboards, consortium, colleges, brokerages, topside, wood, circle, departments, pasteboards, paperboards, broadsides, imbarked, the aged, conclaves, kickbacks, lumber, commission, boarding, billboard, appeals board, corrugated paper.

Board zıt anlamlı kelimeler, Board kelime anlamı

Disembark : Karaya çıkarmak. Bir ulaştırma aracından inmek. Yukarıdan aşağıya doğru gelmek. Sayısı azalmak. Karaya ayak basmak. Varmak. Gitmek. Fiyatı veya değeri düşmek. Karaya çıkmak. Gemiden karaya çıkmak.

Exit : Çıkış yeri. Çıkış. Çıkma. Çıkıp gitmek. Sahneden çıkmak. Gitmek. Gidiş. Ölmek. Çıkmak.

Get off : İnmek. Ayrılmak. -den inmek. İnmek (otobüs veya tren veya uçaktan). Arabadan inmek. Çıkmak. Yırtmak. Yollamak. Paçayı kurtarmak. Çıkarmak.

Board antonyms : starve, live out.

Board ingilizce tanımı, definition of Board

Board kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Hence, to woo. To approach. To accost. To cover with boards or boarding. To address. As, to board a house. To obtain meals, or meals and lodgings, statedly for compensation. As, he boards at the hotel. A piece of timber sawed thin, and of considerable length and breadth as compared with the thickness, used for building, etc.