Braces türkçesi Braces nedir

  • Diş telleri.
  • Payanda.
  • Bağlayıcı ayraç.
  • Pantolon askısı.
  • Kaşlı ayraçlar.
  • Askı.
  • Diş teli.
  • Çevirtmeli ayraç.

Braces ile ilgili cümleler

English: Do I need braces?
Turkish: Diş tellerine ihtiyacım var mı?

English: I think I need braces.
Turkish: Sanırım pantolon askısına ihtiyacım var.

English: Ali just got his braces off.
Turkish: Ali sadece pantolon askısını çıkardı.

English: Tom has braces on his teeth.
Turkish: Tom'un dişlerinde diş teli var.

English: Jale has braces.
Turkish: Jale'nin diş telleri var.

Braces ingilizcede ne demek, Braces nerede nasıl kullanılır?

A pair of braces : Pantolon askısı.

Embraces : Sahiplenmek. Beslemek (ümit). Kucaklaşmak. Bir dine girmek. Kucaklamak. Kapsamak. Ele geçirmek. Kucak açmak. Kavramak. Bağrına basmak.

Subraces : Alt ırk.

Brace and bit : El matkabı.

Brace bit : Delgi. Matkap.

Brace oneself for something : Hazırlıklı olmak. Kendini hazırlamak.

Brace up : Kuvvetlendirmek. Neşelendirmek. Güç almak. Cesaretlenmek. Cesaret almak.

Brace drill : Matkap kolu.

Brace weight : Pano arkadaki desteğini sağlamlaştırmaya yarayan demir ağırlık. Destek ağırlığı.

Brace jack : Panoları tutturmak için çerçeve köşelerine konulan destek. Köşe desteği.

İngilizce Braces Türkçe anlamı, Braces eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Braces ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Flying : Uçan. Dövüş sporları. Uçma. Dalgalanan. Amigo. Hızla geçen. Break dans gibi enerjik ve ritmik tarz tekniklerinin bir arada olduğu sözsüz tiyatro oyunu. Geçici. Uçuş. Kısa süreli.

Coat hanger : Elbise askılığı. Askılık. Portmanto. Elbise askısı.

Banns : Evlenme ilanı. Evlenme ilanı (gelecek bir tarihe ait). Nikah ilamı. Nikah ilanı. Kilisede evlilik ilanı. Kilisede resmen yapılan evlilik ilanı. Evlilik ilanı.

Hanging iron : Her iki ucundan palangalar yoluyla yukarı çekilip aşağı indirilebilen ve üzerlerine pano ya da ışıldak asmaya yarayan demir boru ya da çubuk.

Clothes hanger : Elbise askısı. Çamaşır askısı. Elbise askılığı.

Bulwarks : Bariyer. Küpeşte. Destek. Koruyucu duvar. Korkuluk. Siper.

Crowfoot : Düğün çiçeğigiller (ranunculaceae) familyasından, çok yıllık, otsu, gösterişli sarı çiçekleri olan bir bitki. parlak çiçek. Göz kenarındaki kırışıklıklar. Boyunduruk. Kazayağı. Basur otu. Göz kenarındaki kırışıklık. Tavşan ayağı. Düğünçiçeği (botanik terimi).

Hangers : Duvar kağıdı ustası. Kemere asılan kama. Avcı bıçağı. Çengel.

Crutch : Kasık. Koltuk değneği. Çatal uçlu bir destek. Pantolon ağı. Apışlık. Çatal destek. Destek.

Hangings : Duvardan veya pencereden sarkan süs. Asılmış olan perdeler. Duvara asılmış olan resimli örtü. Asılmış eşyalar.

Braces synonyms : dental appliance, orthodontic braces, suspenders, strap, gusset, pendant, rack, pier, brace, suspension, buttress, crowfoots, piers, buttresses, shoulder strap, flyings, gussets, gusseting, suspender, a pair of braces, hanger, counterfort, gallus, galluses, flying buttress, tab.