Bulaştırma nedir, Bulaştırma ne demek

Bulaştırma; Metalürji alanında kullanılan bir kelimedir. Dil bilgisi yönünden Türkçe'de isim olarak kullanılır.

  • Bulaştırmak işi veya durumu

Metalürji'deki terim anlamı:

Bulaşıma yol açma olayı.

Bulaştırma ile ilgili Cümleler

  • “Yapılacak şey ehemmiyetsizce bir pansuman ama ağızlarına yüzlerine bulaştırmalarından korkuyorum.”
  • Benim dünyadan aşırı bir beklentim yok o yüzden beni bu salak işlere bulaştırma.
  • “Onun bu işi nasıl olup da yüzüne gözüne bulaştırdığını bir türlü anlayamadım.”
  • Beni böyle işlere bulaştırma.

Bulaştırma ile ilgili Atasözü veya Deyim

ağzına yüzüne bulaştırmak : bir işi kötü yapmak, becerememek.

eline yüzüne bulaştırmak : bir işi gerektiği gibi yapamamak, başarısız olmak, becerememek.

yüzüne gözüne bulaştırmak : bir işi becerememek, bozmak.

Bulaştırma kısaca anlamı, tanımı

Bula : Yenge, amca ya da dayı karısı

Bulaştırmak : Bulaşmasına yol açmak.

Bulaşım : Bulaşık bir duruma gelme olayı.

Durum : Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon. Duruş biçimi, konum, tavır. Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl. Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri.

Veya : Ayrı olmakla birlikte aynı değerde tutulan iki şeyi anlatan kelimelerden ikincisinin önüne getirilen söz, yahut. Olacağı sanılan, seçime bırakılan şeyler ikiden çok olduğunda kullanılan bir söz.

 

Olay : Ortaya çıkan, oluşan durum, ilgi çeken veya çekebilecek nitelikte olan her türlü iş, hadise, vaka. Önemli tarihsel olgu, fenomen.

Duru : Bulanıklığı olmayan, temiz, berrak. Pürüzsüz (ten). Arınmış, karışık olmayan (dil, üslup vb.).

Açma : Açmak işi. Bir tür susamsız, kalınca, yağlı çörek. Orman içinde ağaç kesme veya yakma yoluyla tarıma elverişli bir duruma getirilen arazi.

Yol : Karada, havada, suda bir yerden bir yere gitmek için aşılan uzaklık, tarik. Bir amaca ulaşmak için başvurulması gereken çare, yöntem. Kumaşta bulunan çizgi. Kez, defa. Karada insanların ve hayvanların geçmesi için açılan veya kendi kendine oluşmuş, yürümeye uygun yer. İçinden veya üstünden bir sıvının geçtiği, aktığı yer. Hile, tuzak. Düğünde, oğlanevinin kızevine verdiği para, mal veya armağan. Davranış, tutum, gidiş veya davranış biçimi. Uyulan ilke, sistem, usul, tarz, tarik. Yolculuk. Genellikle yerleşim alanlarını birbirine bağlamak için düzeltilerek açılmış ulaşım şeridi. Gaye, uğur, maksat. Gidiş çabukluğu, hız.

Diğer dillerde Bulaştırma anlamı nedir?

İngilizce'de Bulaştırma ne demek ? : contamination