Canapes türkçesi Canapes nedir

  • Kokteyllerde sunulan minik sandviç.
  • Kanape.
  • Kanepe.
  • (kokteylde sunulan) minik sandviç.

Canapes ingilizcede ne demek, Canapes nerede nasıl kullanılır?

Canape : Kanape. Kokteyllerde sunulan minik sandviç. (kokteylde sunulan) minik sandviç. Kanepe.

Cana : Bir soyadı. Kuzey israil'de nazaret yakınlarında antik bir köy (isa peygamberin ilk mucizesini gösterdiği yer).

Canaan : Vaat edilmiş topraklar (incil). New york eyaletinde yerleşim yeri. Cennet. Kenan ülkesi veya diyarı. New hampshire eyaletinde yerleşim yeri. Vermont eyaletinde yerleşim yeri. Connecticut eyaletinde şehir. Maine eyaletinde yerleşim yeri. Filistin. Akdeniz ile ürdün nehri arasında antik bir bölge.

Canaanite : Canaanlılar'ın veya canaanlılarla ilgili. Canaan'a özgü. Canaanlılara özgü. Kenanlı. Canaan dillerinin veya canaan dilleriyle ilgili. Canaan'ın veya canaan ile ilgili. Canaan dillerine özgü.

Canaanites : Antik canaan'da (vadedilmiş topraklar) yaşamış bir sami halkının üyesi. Kenanlı. Antik filistin ve suriye'de konuşulan semitik diller grubu.

Canada porcupine : Urzon. Kemiriciler (rodentia) takımının, oklu ağaç kirpisigiller (coendidae) familyasından, 80 cm kadar uzunlukta, 19 cm kadar kuyruğu olan, kanada'da ağaç kovuklarında yaşayan bir tür.

Canad : Kanadalı'nın kısaltması.

 

Canabynoides : Kanabinoidler. Esrarın etkin kısmını oluşturan ve cannabis sativa’dan elde edilen etkin maddeler.

Canada balsam : Kanada balsamı.

Canaanitish : Kenanlı.

İngilizce Canapes Türkçe anlamı, Canapes eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Canapes ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Appetizer : Aperitif. İştah açar. Atıştırmak için. Çerezlik. Meze. İştah açıcı şey. İştah açıcılar. Aperatif. İştah açıcı yiyecek. İştah açıcı.

Lounges : Divan. Yayılıp oturmak. Yayılmak. Tembellik etmek. Salon. Tembelce uzanmak. Aylak aylak dolaşmak. Şezlong. Uzanma. Aylakça vakit geçirmek.

Sofa bed : Yatağa dönüştürülebilen kanepe. Çekyat.

Settee : Şezlong.

Davenport : Çekyat. Küçük süslü yazı masası. Divan. Sedir. New york eyaletinde yerleşim yeri. Oklahoma eyaletinde yerleşim yeri. Yazı masası. Kuzey dakota eyaletinde şehir. Sapkın.

Lounge : Aylaklık etmek. Gezinek. Uzanmak. Tembelce uzanmak. Tembellik etmek. Yayılıp oturmak. İzleyicilerin gösterim başlarında ya da aralarında dinlendiği, sigara içtiği, büfesinden yararlandığı sinema bölümü. Salon. Başka bir yere hareket etmeyi beklerken insanlar kısa süreyle otursun veya dinlensinler diye tasarlanmış yer. Yayılmak.

Starter : Başlatan kimse. Bisiklet, madencilik alanlarında kullanılır. Marş motoru. Yarışa katılan kimse. Ordövr. Çıkış yargıcısı. Başlatan. Başlayan kimse. Elektrotların ön ısınmasını ve sıra bağlanmış endüktans bobiniyle birlikte bir yüksek gerilim yaratarak boşalmalı lambanın ve özellikle flüorışıl lambanın yanmasını sağlayan aygıt. Yarışta çıkışı veren kimse.

Settees : Şezlong.

Sofa : Divan. Koltuk. Sedir.

Canapes synonyms : canape, chesterfield, ottoman, bench, carina, couch, davenports, appetiser, chesterfields, couches.