Capacious türkçesi Capacious nedir

Capacious ile ilgili cümleler

English: I found the suites capacious, the sofas commodious, the sandwiches copious.
Turkish: Ben, suitleri ferah, kanapeleri geniş sandviçleri bol buldum.

Capacious ingilizcede ne demek, Capacious nerede nasıl kullanılır?

Capaciously : Genişçe. Ferah bir şekilde.

Capaciousness : Büyüklük. Ferahlık. Havadarlık. Genişlik.

Incapacious : Zayıf. Çok yer kaplamayan. Aptal (örneğin: incapacious soul {zayıf kimse}). Ufak. Küçük. Çok yer tutmayan. Aciz. Yer kaplamayan. Akılsız. Dar.

Capacimeter : Sığaölçer.

Capacitance : Direnç. Güçlülük. Sığınç. Kapasite. Elektriksel kapasite. Sığa. Kapasitans. Bir iletkenin yük sığdırım olanağı; iletkenler ve yalıtkanlar dizgesinin erkil birimi başına sığdırabildiği yük tutarı; birimi farad'dır. Sığallık.

Capacitated : Yetkilendirmek. Yetki vermek.

Capacitance coupling : Kapasitif bağlama. Kapasitif kuplaj.

Capacitance bridge : Kapasite köprüsü.

Capacitances : Kapasitans. Direnç.

Capacitating : Yetki vermek. Yetkilendirmek.

İngilizce Capacious Türkçe anlamı, Capacious eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Capacious ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Refreshing : Serinletici. İhya edici. Canlandıran. Canlandırıcı. Tazeleme. Ferahlatıcı. Diriltici. Dinçleştirici. İlginç. Çok hoş gelen veya umut veren (canı sıkkın veya oldukça umutsuz birine).

Commodious : Ehven. Kullanışlı. Rahat.

Burning : Şiddetli. İvedi. Yanan. Zehirlenmelerde zehrin saptanması için yapılacak analize uygun alınan örneklerin, ısıya dayanıklı pota gibi malzemeler içerisinde kül fırınında yakılması olayı. Mühim. Hararetli. Yakış. Yanma. Çözüm bekleyen.

Delusion of grandeur : Büyüklük yanılsaması. Bir kimsenin aşırı güçlü veya önemli olduğu yanlış inancı. Görkemlilik kuruntusu.

Broad : Belli. Engin. Hoşgörülü. Genişliğinde. Kadın. Serbest. Kaba. Genel. Esas.

Ambitious : Hevesli. Tutkun. Bir şeyi başarma tutkusuyla yanıp tutuşan. Azimli. Haris. Hırslı. İstekli. Arzulu. Başarma isteği olan. İhtiraslı.

Bap : Küçük topak ekmek. Rulo şeklindeki bir britanya ekmeği. Yumuşak. (britanya ingilizcesi) çörek. Kadın göğsü.

Detailed : Mufassal. Ayrıntılı. Ayrıntılandırılmış. Tafsilatlı. Teferruatlı. Etraflı. Detaylı.

Richness : Verim. Bolluk. Canlılık (renk). Bereket. Kişilerin belirli bir anda elinde bulundurduğu ekonomik değerlerin tümü. Yağlı oluş. Servet. Varlık.

Biggest : Önemli. Çok. İri. Kocaman. İri yarı. Kapı gibi (argo terim). En büyük. Yüce. İri kıyım.

Capacious synonyms : bulkier, comprehensive, enormity, direness, broadest, lively, wide, broads, bigness, generosities, happiness, bigger, cosmical, colossal, spacious, broader, contentment, ampleness, burnings, large, capital, generosity, ampler, enormousness, ample, grander, open, amplest, roomier, bulkiest, relieved, capaciousness, carefree.

 

Capacious zıt anlamlı kelimeler, Capacious kelime anlamı

Small : Mütevazi. Minik. Hafif. Ufacık. Alçak. Sıradan. Ufak ufak. Küçük küçük. Mini. Zayıf.

Little : Be.az miktarda. Önemsiz. Ufak. Azıcık. Değersiz. Genç. Kısa. Küçük. Hemen hemen hiç. Cici.

Capacious ingilizce tanımı, definition of Capacious

Capacious kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Roomy. As, a capacious vessel, room, bay, or harbor. Broad. Large. Spacious. Having capacity. Able to contain much. Extended.