Caress türkçesi Caress nedir

Caress ile ilgili cümleler

English: The boy caressed the girl's chin and kissed her cheek.
Turkish: Oğlan kızın çenesini okşadı ve yanağından öptü.

English: She caressed her baby lovingly.
Turkish: Sevgiyle bebeğini okşadı.

English: In Russian, the words for "caress, endearment" and "least weasel" are homonymous and possibly related etymologically.
Turkish: Rusçada "okşamak, sevgi" ile "bayağı gelincik" sözcükleri eşsesli ve muhtemelen etimolojik olarak ilişkilidirler.

English: The child caresses the cat.
Turkish: Çocuk kediyi okşar.

Caress ingilizcede ne demek, Caress nerede nasıl kullanılır?

Caressed : Okşamak. Öpmek. Sevmek. Kucaklamak.

Caresser : Nazikça okşayan kimse. Okşayıp kucaklayan kimse.

Caressers : Okşayıp kucaklayan kimse. Nazikça okşayan kimse.

Caresses : Sıvazlamak. Okşamak. Okşama. Sevmek. Kucaklama. Kucaklamak. Okşayış. Öpme. Öpmek.

Caressing : Tatlı. Okşama. Sevecen. Şefkatli. Okşayış.

Decares : 10 ara eşit olan alan ölçü birimi. Dönüm. Dekar.

No one cares : Hiç kimse için önemli değil. Kimse önemsemiyor.

Scares : Ürkütmek. Korkutmak. Korkmak. Ürkmek. Ödünü koparmak.

Picaresque : Kabadayı ve dolandırıcılar ile ilgili. Serserilikle ilgili. Hırsız ve suçlularla ilgili. Haydutlarla ilgili (roman). Haydutlarla ilgili.

 

Cares for : - hakkında endişelenen. Sevmek (birini veya bir şeyi). İlgilenen. Bakmak. İstemek. Seven. Çocuk yetiştirmek. Bakımını üstlenmek. Koruyan. İlgilenmek.

İngilizce Caress Türkçe anlamı, Caress eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Caress ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Strokes : Saat vuruşu. Vuruş. Başarı. Tarz. Davranış. Fırça darbesi. Hareket. Felç.

Coo : Cıvıldamak. Chief operating officer (baş işletme görevlisi). Üveymek. Kumru gibi ötmek. Bir şirketin veya büyük bir organizasyonun en tepedeki yöneticisi. Mırıldanmak. (kumru gibi) ötmek. Cilveleşmek. Kuğurmak.

Kisses : Değmek. Öptüm. Dokunmak. Öpüyorum. Öpücükler.

Cuddle : Sarılıp yatma. Sarılma. Sarılmak. Sokulmak (birbirine). Kucağına alıp okşamak. Kucaklaşmak. Birbirine sokulmak.

Dandle : Çocuğu hoplatmak. Şımartmak. Zıplatmak. Oynatmak. Hoppala yaptırmak. Hoplatmak.

Paw : Ellemek. Patisiyle tırmalamak. Pati. Çirkin el yazısı. Eşinmek. Pençe atmak. Pençe. Yeri eşelemek (boğa). Eşelemek. Yeri eşelemek (at veya boğa).

Canoodling : Yiyişmek. Bağrına basmak. Sarılmak.

Effleurage : Efloraj. Hafif masaj hareketi.

Osculations : Dayanma. Yaslanma.

Busses : Otobüsler.

Caress synonyms : be fond of, cared, kiss, nose, tickle, cannodle, care for, enfoldings, stroke, dandling, petting, be sweet on somebody, nuzzle, clasping, fondle, embracing, clasp, smooching, patting, caressing, chuck, be in love with, fondles, osculating, bosoming, osculated, cares, flatter, feel up, bosom, bosoms, dandles, lip.

Caress ingilizce tanımı, definition of Caress

Caress kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : An act of endearment. To fondle. An embracing, or touching, with tenderness. To touch or speak to in a loving or endearing manner. Any act or expression of affection. To treat with tokens of fondness, affection, or kindness.