Cebel nedir, Cebel ne demek
Cebel; kökeni arapça dilinden gelmektedir.
Yerel Türkçe anlamı:
Ekime elverişli olmayan yer, Bozkır. 4.bk. coblan (I)-
Balta girmemiş orman.
Dağ yolu.
Koruluk.
Kılavuz, yol gösterici.
Yağmurlu, sisli, kapalı hava.
1.bk. cübel.
Genç, cahil.
Binanın yan duvarları.
Ekilmemiş tarla.
Düz yolda çıkıntı meydana getiren toprak yığınları.
Yan, yan taraf.
Sahipsiz, boş toprak.
Cebel hakkında bilgiler
Cebel (Bulgarca: Джебел, trl: Đebel), eski ismi Şeyh Cuma, Bulgaristan'ın güneyinde, Kırcaali ilinde bulunan, bir şehir ve ilce merkezidir.
Bulgaristan'da Türkçe ismi Yukarı Cuma (günümüz Blagoevgrad) ve Eski Cuma (günümüzde Tırgovişte) başta olmak üzere Cuma kelimesini içeren iki büyük şehir daha bulunduğundan Cebel ismi daha yaygın olarak kullanılmaktadır. İhtimal ki, Cebel adı, Türkiye'ye gelen Türkler tarafından "Cabiler" adıyla da anılmıştır. Cabiler sonrasında Büyük Cabiler ve Küçük Cabiler olarak ikiye ayrılmışlardır, Büyük cabiler sosyal demokrasiyi desteklerken Küçük Cabiler komünizmi destekler. Türk göçünün en çok olduğu kasabadır. İlk ayaklanmalar bu kasabada başlamış, ardından dünyada komünizmin yıkılmasına öncülük etmiştir.
Cebel ile ilgili Cümleler
- Cebelitarık'ta en düşük maaş nedir?
- Genç kadın ölümcül bir hastalıkla cebelleşiyordu, kalbi umut doluydu.
Cebel tanımı, anlamı:
Cebeli : Aynı dönemde illerdeki atlı inzibat kuvveti. Osmanlı Devleti'nde, savaş sırasında tımar, zeamet sahiplerinin dirlikleri oranına göre yanlarında götürmekle yükümlü bulundukları atlı asker.
Cebelleşme : Cedelleşme.
Cebelleşmek : Cedelleşmek.
Cebellezi : Hakkı olmayan bir şeyi kendisine mal etme, çalma.
Cebellezi etmek : Çalmak.
Sahipsiz : Kimsenin malı olmayan, iyesiz. Koruyucusu, gözeteni bulunmayan.
Toprak : Kara. Yer kabuğunun, toz durumuna gelmiş türlü kütle kırıntılarıyla, çürümüş organik cisimlerden oluşan ve canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü. Memleketli. Ülke. Yer kabuğunun bu bölümünden yapılmış. Arazi, tarla.
Tarla : Tarıma elverişli olan, sınırlı ve belirli toprak parçası. Deniz hayvanlarının çok olduğu yer.
Ekim : Yılın onuncu ayı, teşrinievvel. Ekme işi.
Cuma : Perşembe ile cumartesi arasındaki gün. Cuma namazı.
Bulgari : Dört telli bağlama.
Güney : Lodos. Solunu doğuya, sağını batıya veren kimsenin tam karşısına düşen yön, dört ana yönden biri, cenup, kuzey karşıtı. Güneş gören yer. Denizli iline bağlı ilçelerden biri.
Boş : Bir işe yaramayan, yararsız. Anlamsız. Yapılacak işi olmayan, işsiz. Habersiz, hazırlıksız bir biçimde. Görevlisi olmayan (iş, görev), münhal. Bilgisiz. İçinde, üstünde hiç kimse veya hiçbir şey bulunmayan, dolu karşıtı. Kullanıldıktan sonra içinde bir şey bulunmayan, kirli (bardak, çanak vb.).
Dağ : Kızgın bir demirle vurulan damga, nişan. Yer kabuğunun çıkıntılı, yüksek, eğimli yamaçlarıyla çevresine hâkim ve oldukça geniş bir alana yayılan bölümü. İyileştirmek için vücudun hastalıklı bölümüne kızgın bir araçla yapılmış olan yanık. Büyük üzüntü, acı.
Cebele : Kılavuz, yol gösterici. Zorba, haydut, yankesici.
Cebelek : Gözleri küçük ve görmesi zayıf olan kimse.
Cebelemek : Zırh giydirmek, techiz etmek
Cebeler : Gaziantep kenti, Burç nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.
Cebellik : Düz yolda çıkıntı meydana getiren toprak yığınları.
Cebellüs : Bedava elde edilmiş şey.
Cebelü : Timar sahiplerinin yedek götürdükleri silâhlı adam
Diğer dillerde Cebel anlamı nedir?
İngilizce'de Cebel ne demek? : mountain " da?; deserted land; uncultivated land"
Bu kısımda Cebel nedir? Cebel ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Cebel tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Cebel hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.