Clatters türkçesi Clatters nedir

Clatters ingilizcede ne demek, Clatters nerede nasıl kullanılır?

Clatter : Gürültü. Şakırdamak. Tıkırdamak. Zıngırdamak. Uğultu. Çatırdatmak. Gevezelik etmek. Tangırdatmak. Ses çıkarmak. Patırtı.

Clattered : Zıngırdamak. Tangırdatmak. Ses çıkarmak. Takırdamak. Gevezelik etmek. Tangırtmak. Takırdatmak. Gürültüyle yapmak. Çatırdatmak. Şakırdamak.

Clatterer : Ses çıkarıcı. Kargaşa çıkartan kimse. Gürültü çıkarıcı.

Clattering : Tıkırdayan. Takırdamak. Patırdama. Ses çıkarmak. Tıkırdama. Gürültüyle yapmak. Takırdatmak.

Clatteringly : Tıkırdayarak.

Clathrate : Kafes şeklinde olan (biyoloji terimi). Örümcek ağı şeklinde olan.

Custom cooperation council nomenclature : Latin amerika ve afrika ülkelerince kullanılan ve son yıllarda yapılan düzeltmelerle kullanılmakta olan sıtc ve hs ile uyumlu hale getirilmiş gümrük tarifeleri sınıflandırması. Cccn.

Clathrin : Klatrin. Hücre dışı veziküllerin gelişmesinde rolü olan temel protein. Örtülü keseciklerin yüzeyinde, karakteristik çok köşeli örtüyü oluşturan telsi protein.

 

Clathrate compound : Kafes bileşikleri. Molekülsel sıkışımla oluşmuş bileşik.

Brussels nomenclature : Brüksel mal bölümleme çizelgesi. Gümrük bildirmeliklerinde yazılı malların bölümlendirilmesinde temel alınan, gümrük işbirliği konseyi'nce düzenlenmiş çizelge.

İngilizce Clatters Türkçe anlamı, Clatters eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Clatters ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Ballyhoo : Gürültülü reklam yapmak. Propaganda yapmak. Velvele. Kötü propaganda. Gürültülü propaganda. Reklam.

Blabber : Ağzında laf tutamamak. Kafa ütülemek. Çok aptalca konuşmak. Boşboğaz kimse. Muhbir. İspiyon.

Blabbers : Muhbir. Ağzında laf tutamamak. Çok aptalca konuşmak. Kafa ütülemek. İspiyon. Boşboğaz kimse.

Beeped : Uyarı sesi. Düdük sesi. Sesli uyarı. Sesle uyarmak. Bip sesi. Bip. Korna sesi. Düt. Korna çalmak.

Gabbles : Çabuk çabuk ve anlaşılmaz biçimde konuşmak. Anlaşılmaz bir şekilde konuşmak. Laklak. Gevezelik. Uğuldamak. Çabuk ve anlaşılmaz konuşma. Çabuk ve anlaşılamayacak bir şekilde konuşmak. Anlamsız sesler çıkarmak.

Dinned : Şamata. Tekrar tekrar söylemek. Yankılanmak. Gürlemek. Kafasını şişirmek. Kafasını şişirmek (argo terim) gürlemek. Söyleyip durmak. Gürültü etmek.

Commotion : Karışıklık. Keşmekeş. Karmaşa. Ayaklanma. Kargaşa. Koşuşturma. Heyecan. Telaş. Velvele.

Shouted : Bağırarak söylemek. Seslenmek. Haykırış. Bağırış. Çağırmak. Haykırmak. Bağırmak. Banlamak.

Let out : Kiraya verme. İhale etmek. Kaçmasına izin vermek. Gevşetmek (ip veya kablo veya vb'ni). Kiralama. Kiraya vermek. Çıkmasına izin vermek. Salıvermek. Koparmak.

 

Clack : Çatırtı. Tıkırdatmak. Tıkırtı. Gıcırdamak. Çatırdamak. Gıcırtı. Laklak etmek.

Clatters synonyms : pipes, clang, broils, clacks, clicked, dustup, brattle, clattered, cackling, clattering, clamours, bloviate, clangs, blab, blabbed, babbles, clicks, make a sound, culture, humming, clamored, affraying, din, blabbered, hum, charivari, gabble, beeps, shout, babbled, clacking, clink, gone off.

Clatters zıt anlamlı kelimeler, Clatters kelime anlamı

Former : Evvelki. İlk söylenen. Evvelsi. Öncel. Önceki. Geçen. Sabık. İlk. Biçimlendirici. Eski.

Disparage : Küçük görmek. Hor görmek. Aleyhinde konuşmak. Kötülemek. Adamdan saymamak. Küçümsemek. Batırmak. Aşağı görmek. Küçük düşürmek. Kötümsemek.

Criticize : Ayıplamak. Yermek. Kusur bulmak. Kritiğini yapmak. Eleştiri yöneltmek. Eleştiri getirmek. Kritik etmek. Tenkit etmek. Değerini belirtmek için (birşeyi) incelemek. Eleştirmek.