Coupling türkçesi Coupling nedir

  • Bileşim.
  • Eşleşme.
  • Bir molekülde komşu protonlar arasındaki mıknatıs alanları etkileşimi. özgür köklerin aralarında ortaklaşım bağı oluşturmaları.
  • Koşum.
  • Bağlama.
  • Bilgisayar, kimya, madencilik alanlarında kullanılır.
  • Kancalama.
  • Çiftleşme.
  • Eşleme.
  • Kenetleme.
  • Bağlantı.
  • Rakor.
  • Kuplaj.
  • Birliktelik.
  • Motorlu araçlarda devimi oluşturan parçalarla motor arasında birleşmeyi sağlayan parça ya da düzen.
  • Bağlayan.
  • Manşon.
  • İki boruyu birbirine eklemekte kullanılan bağlantı parçası.
  • Kaplin kenetlenme.
  • Kavrama.
  • Ek bileziği.
  • Kuplaj rakor.

Coupling ingilizcede ne demek, Coupling nerede nasıl kullanılır?

Coupling aperture : Kuplaj açıklığı.

Coupling arm : Kavrama kolu.

Coupling bolt : Bağlama civatası. Kaplin civatası. Bağlama cıvatası.

Coupling box : Kavrama kovanı.

Coupling capacitor : Bağlaşım sığacı. Bağlama kondansatörü. Kuplaj kondansatörü.

Coupling disc : Kavrama diski.

Coupling coil : Bağlantı bobini. Manyetik kavrama. Birleştirme bobini.

Coupling constant : Eşleşme sabiti. Kavrama katsayısı. Kavrama sabiti.

Coupling function : Bağlaşım işlevi.

Coupling fork : Çekme çatalı. Kavrama çatalı.

İngilizce Coupling Türkçe anlamı, Coupling eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Coupling ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Consortium : Biyoloji, iktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Birlik. Banka ve şirket gibi birden fazla bağımsız kuruluşun büyük kaynak ve beceri gerektiren projeleri gerçekleştirmek ve/veya fonlamak amacıyla oluşturduğu kuruluşlar birliği. Birlik kurul. Evliliğin getirdiği haklar. Şirketlerin bir araya gelmesi. Uluslararası ticaret birliği. Bir ya da çeşitli işlerde birleşik yarar sağlamak isteyen ve daha çok para işleriyle uğraşan kişilerin birleşimiyle sağlanan kurul. Kurul.

Bonding : Yapısındaki eksiciklerle öğeciklerarası kimyasal bağı güçlendirme niteliğinde olan. Yapıştırmak. Bağlanma. Atom ya da atom kümelerinin, bağımsız moleküller oluşturmak üzere birbirileriyle bağ yapmaları. Yapışma. Birbirine bağlanma. Sahil duvarı. Bağlamak. Birleştirme.

Servicing : Genel bakım. Müşteriye bakmak. Çiftleştirmek (kısrak). Bakımını yapmak. Hizmet vermek. Hizmet. Bakım. İşletmede tutma. Hizmete hazırlama. Tamir etmek.

Bracing : Destekleme. Destekleyiş. Kirişleme. Kiriş. Temiz ve sağlıklı. Canlandırıcı. Zindeleştiren. Dayanak.

Bracings : Dayanak. Zindeleştiren. Destekleyiş. Canlandırıcı. Kuvvetlendirici. Destekleme. Zinde yapan. Temiz ve sağlıklı.

Apercus : Özet. Bakış. Nazar. Hulasa. Kısa özet.

Co occurrence : Birlikte bulunma. Eşdizimlilik. Birlikte gerçekleşme.

Apposition : Yanyana koyma. Appozisyon (dilbilgisi terimi). Ekleme. Kemik büyümesinde olduğu gibi, daha önce oluşmuş bir yüzeye materyal eklenmesi. Şahıs adlarıyla bir arada kullanılarak nezakete yönelik bir hitap biçimini veya şahsın ailedeki, topluluk ve toplumdaki mevkini ve akrabalık derecesini gösteren ad: kağan, tegin, erkin, beg, hatun, paşa, ağa, hanım, abla, dede, amca, teyze, yange, bacı vb. Koşuntu. Biyoloji, gramer alanlarında kullanılır. Biraraya koyma. Bir araya koyma. Yan yana koyma.

 

Affiliation : Birleştirme. Ekleme. Bağlanma. Üyeliğe kabul. Tefani. Mensubiyet. Katma. İlişki.

Coupling synonyms : sex activity, pipe coupling, pipe union, disassortative mating, sexual union, assortative mating, sexual practice, cavesson, auto link, connection piece, harness, coitions, yoke, bush, map, syllepsis, sexual activity, connection, sleeve, apperception, annectant, conjugation, braider, cinching, connecter, coitus, copulative, bondings, locking, couplings, interdigitation, affigere, connector.

Coupling zıt anlamlı kelimeler, Coupling kelime anlamı

Coupling antonyms : disassortative mating, assortative mating.

Coupling ingilizce tanımı, definition of Coupling

Coupling kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : The act of bringing or coming together. Sexual union. Connection.