Cousin türkçesi Cousin nedir
- Teyze çocuğu.
- Amca oğlu.
- Amca kızı.
- Hala oğlu.
- Kuzin.
- Amcazade.
- Dayı oğlu veya kızı.
- Hala kızı.
- Akraba.
- Kuzen.
- Teyze oğlu veya kızı.
Cousin ile ilgili cümleler
English: Ali and his cousin went into business together.
Turkish: Ali ve kuzeni birlikte işe gitti.
English: I have a cousin who is a lawyer.
Turkish: Avukat olan bir kuzenim var.
English: I had a cousin who lived in Boston.
Turkish: Boston'da yaşayan bir kuzenim vardı.
English: Her cousin lives in America.
Turkish: Kuzeni Amerika'da yaşıyor.
English: Ali is married to a cousin of mine.
Turkish: Ali benim bir kuzenimle evli.
Cousin ingilizcede ne demek, Cousin nerede nasıl kullanılır?
Cousin german : Birinci derecede kuzen. Öz kuzen.
A first cousin once removed : Kuzenin çocuğu. Kuzen çocuğu. Kardeş torunu.
Cross cousin marriage : Çapraz yeğen evliliği. Hala kızıyle dayı oğlunun ya da hala oğluyle dayı kızının birbirleriyle evlenmesi a. bk. koşut yeğen evliliği. Akraba evliliği.
Parallel cousin marriage : Teyze ya da amca çocuklarının birbirleriyle evliliği. Koşut yeğen evliliği.
Cater cousin : Dördüncü derecede kuzen. Sevgili arkadaş. Uzak bir akraba. Birinci derece akrabaların dışında kalan kuzen. Uzak akraba. Samimi arkadaş. (arkaik) kuzen.
Cousinage : Akrabalık. Kardeş çocuğu olma durumu. Kardeş çocuğu olma.
German cousin : Amca çocuğu. Teyze çocuğu. Kuzen. Amca vs. çocukları. Amca vs. Çocukları.
Scotch cousin : İskoç kuzen. Uzaktan akraba.
Second cousin : Kardeş torunu.
The first cousin : Teyze çocuğu. İlk kuzen.
İngilizce Cousin Türkçe anlamı, Cousin eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Cousin ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Blood relation : Akrabalık. Kan bağı.
Consanguineous : Aynı atadan olan. Aynı atadan olma. Kandaş. Akraba (olan). Konsanguinöz. Kan bağı ile bağlı olan.
Connate : Bitişik. Benzer. Yakın. Doğuştan. Doğuştan olan. Aynı soydan gelen. Fıtri. Konat.
Cognates : Hısım. Sürgen. Soydaş. Kökü aynı olan sözcük.
Connexions : Bağlantılar. Bağ. İlgi. Yakın. İrtibatlar. Yakınlık. Bağlantı. İlişki. İlişkiler.
Connexion : Muhit. İrtibat. Alaka. Yakın. Bağ. İlinti. İlişki. İlgi.
Relation : Nispet. Geçim. Bağıntı. Akrabalar. İlgi. Oran. Rabıta. Akrabalık. Anlatma. İlişki.
Consanguine : Soydaş.
Connected : Alakadar. Birleşik. Bağlı. Bağlanmış. Yakın. Aktarmalı. Bağlantılı. Bitişik. İlintili.
Cousin synonyms : full cousin, cousins, the first cousin, akin, agnate, blood relative, cognate, nieces, relative, niece, connection, first cousin, german cousin, coz, allied, akin to, cousin german.
Cousin ingilizce tanımı, definition of Cousin
Cousin kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Allied. One collaterally related more remotely than a brother or sister. Akin. Especially, the son or daughter of an uncle or aunt.
Bu kısımda Cousin kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Cousin ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Cousin anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Cousin ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.