Decisive türkçesi Decisive nedir

Decisive ile ilgili cümleler

English: Ali was really decisive.
Turkish: Ali gerçekten kararlıydı.

English: Ali lacks decisiveness.
Turkish: Ali kararlılıktan yoksun.

English: Ali isn't decisive.
Turkish: Ali kararlı değil.

English: Ali is decisive.
Turkish: Ali kararlıdır.

English: I'm not decisive enough.
Turkish: Yeterince kararlı değilim.

Decisive ingilizcede ne demek, Decisive nerede nasıl kullanılır?

Decisive action : Harbin kaderini belirleyen muharebe. Nihai muharebe.

Decisive answer : Kesin yanıt.

Decisive battle : Son mücadele. Sonu belirleyen çatışma. Bir anlaşmazlığın nihai sonucunu belirleyen savaş.

Decisive moment : Karar anı. Dönüm noktası.

Decisive tone : Kararlı ses tonu. Sert ses tonu.

Undecisive : Kararsız.

Indecisively : Kuşkulu bir şekilde. İradesizce. Çekinerek. Direnmeden. Tereddüt ederek. Kararsız bir şekilde. Kararsızca. İrade göstermeden.

Be decisive in : Önemli olmak. Bir şeyi yapmada kararlı olmak. Belirleyici olmak.

Indecisiveness : Direnmezlik. Bir yanıtlayıcının belli bir konuda tutum, kanı ya da görüş belirtmede güçlük çekmesi. Kararsız olma durumu. Kesin olmama. Çekinme. İradesizlik. Kararsızlık. Sonuçsuzluk. İrade göstermeme durumu. Tereddüt etme.

 

Decisively : Kararlı bir biçimde. Katı surette. Kesin olarak. Kesinlikle. Muhakkak.

İngilizce Decisive Türkçe anlamı, Decisive eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Decisive ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Beyond doubt : Söz götürmez. Su götürmez. Kuşkusuz. Şüphe götürmez.

Important : Kendini beğenmiş. Kibirli. Ciddi. Önemli. Okkalı. Gururlu. Sözü geçer. Önem teşkil eden. Saygın.

Crucial : Mühim. Çapraz. Çok önemli. Son. Ehemmiyetli. Elzem. Zor. Can alıcı. Kritik.

Full of zeal : Hevesli. İstekli.

Accurate : Hassas. İnce. Tam. Dakik. Yanlış yapmamaya özen gösteren. Yanlışsız. Doğru. Sahi.

Peremptory : Buyurucu. Diktatörce. Müspet. Otoriter. Buyurgan. Olumlu. Emredici. Amirane.

Firmer : Katı. Sağlam. Sağlamlaştırıcı. Sert. Metin. Emin. Dayanıklı. Sıkı.

Ambitious : Başarma isteği olan. Hevesli. Hırslı. Tutkulu. Bir şeyi başarma tutkusuyla yanıp tutuşan. Arzulu. Büyük bir amacın ürünü olan. İstekli. İhtiraslı.

Flattest : Patlak. Boşalmış (aku, pil vb.). Boş. Kısık. En düz. Tatsız. Düz. Yatay. Gazı kaçmış.

Deciding : Final. Kritik. Karar veriyor. Karar verme. Karar veren. Son.

Decisive synonyms : irreversible, plenary, flat footed, clean cut, ultimates, determining, hardcore, has wheels, significative, deterministic, earnest, decretive, driven, fixed on, certain, determiner, definite, firmly, arbiters, affirmative, cheese it, decreed, affirmatives, a hundred percent, final, absolute, as large as life, certainly, beyond a shadow of doubt, definitive, dead set on, categorical, dogged.

 

Decisive zıt anlamlı kelimeler, Decisive kelime anlamı

Indecisive : Kararsız. Kuşkulu. Tereddüt. Mütereddit. Belirsiz. Kesin olmayan. Ortada. İkircikli. Karara bağlanamayan. Kesin bir sonuca bağlanmayan.

Inconclusive : Sonuçsuz. Tesirsiz. Neticesiz. İkna edici olmayan. Kesin olmayan. Bir sonuca varmayan. İnandırıcı olmayan. Kifayetsiz. Etkisiz. Yetersiz.

Indefinite : Belgisiz. Sınırsız bir süre için. Süresiz. Kesin olmayan. Belirtisiz. Mühletsiz. Sınırsız. Müphem. Sayısız. Sonsuz.

Decisive antonyms : noncrucial.

Decisive ingilizce tanımı, definition of Decisive

Decisive kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Final. Having the power or quality of deciding a question or controversy. Conclusive. Putting an end to contest or controversy.