Denizkestanesi nedir, Denizkestanesi ne demek

Denizkestanesi; bir hayvan bilimi terimidir.

Osmanlıca Denizkestanesi ne demek? Denizkestanesi Osmanlıca'da ne anlama gelir?:

şibh-ül-cild ül-müşevvek

Denizkestanesi hakkında bilgiler

Deniz Kestaneleri, Echinoidea sınıfına bağlı dikenli deniz yaratıklarının ismidir. Bu yaratıklar dünyanın her yanındaki okyanuslarda bulunurlar. Dikenlerle kaplı küre şeklinde bir kabukları vardır. Kabuğun büyüklüğü yetişkinlerde genellikle 3-10 cm'dir.

Tipik bir denizkestanesinin dikenleri 1-2 cm uzunluğunda, 1-2 mm kalınlığındadır. Bu dikenler çok keskin değillerdir. Diadema antillarum türünün 10-20 cm uzunluğunda olabilen ince dikenleri vardır. Deniz kestaneleri genellikle mat renklerdedirler, sıklıkla karşılaşılan renklere yeşil, zeytin yeşili, kahverengi, mor ve siyah dahildir. Denizkestaneleri, denizyıldızı, deniz hıyarı ve deniz zambağı gibi derisidikenlilerdendir (Echinodermata şubesi). Diğer derisidikenliler gibi pentamerizm gösterirler ve yüzlerce, küçük, şeffaf 'tüp ayaklar' sayesinde hareket ederler.

Spesifik olarak "denizkestanesi" terimi simetrik ve küresel olan tipik Echinoidea sınıfı türleri için kullanılır. Fakat, yaygın olarak kullanılan deniz kestanesi terimi bazı farklı taksonomik grupları da ihtiva eder: Echinoida, Cidaroida, ki bunların çok kalın dikenleri vardır, ve diğerleri (sağdaki taksonomik kutuya bakınız).

 

İlk bakışta bir denizkestanesi ya cansız bir nesne ya da hareket edemeyen bir canlı olarak gözükür. Bazen görülebilir tek canlılık işareti dikenlerdir. Çoğu deniz kestanesinde, hafif bir dokunuş dikenlerde görülebilir bir tepkiye neden olur; dikenler dokunuşun yönüne doğru yönelirler. Deniz kestanelerinin gönüşte gözleri veya bacakları yoktur. Fakat yüzeylerde, dikenleri ile birlikte çalışan yapışkan tüp ayakları sayesinde rahatlıkla hareket edebilir.

Denizkestanesi anlamı, tanımı:

Hareket : Bir parçanın yavaşlık, çabukluk derecesi. Demir yollarında katarların düzenlenmesi ve hangi saatlerde yola çıkıp hangi duraklarda karşılaşacaklarını düzenleme işleri. Devinim. Belirli bir amaca varmak için birbiri ardınca yapılmış olan ilerlemeler, akım. Vücudu oynatma, kıpırdatma veya kımıldanma. Bir cismin durumunun ve yerinin değişmesi, devinim, aksiyon. Deprem. Yola çıkma. Davranış, tutum. Kas ve eklemlerin, belli doğal şartlar içerisinde işlemeleri sonucu vücut bölümlerinde düzenli ve olumlu etkilerle oluşturdukları yer değişimi.

Diken : Bazı bitkilerin dal, yaprak, meyve kabuğu vb. bölümlerinde ve bazı hayvanların derisinde bulunan sert, ucu sivri ve batıcı çıkıntılardan her biri. Bu çıkıntıları çok olan bitki.

Deri : İnsan ve hayvan vücudunu kaplayan tüy, kıl veya pulla kaplı tabaka, cilt, ten. Pazar veya panayır kurulan gün, dernek. Bu tabakadan yapılmış. Toplantı, düğün. İşlenerek kullanılır duruma getirilmiş hayvan postu.

 

Dikenli : Dikeni olan bitkilerin bulunduğu (yer). Dikenli olan. Zor, çetin, sıkıntı veya üzüntü veren.

Deniz : Geniş alan. Yer kabuğunun çukur bölümlerini kaplayan, birbiriyle bağlantılı, tuzlu su kütlesi. Çokluk, yoğunluk. Bu su kütlesinin belirli bir parçası. Aydaki düzlükler.

Deni : Alçak, kötü, kişiliksiz (kimse).

Örtü : Yapılarda çatı, dam. Örtmek için kullanılan şey, vualet.

Yuvarlak : Top veya küre biçiminde olan, müdevver. Top veya küre biçiminde toparlak şey. Homoseksüel erkek. Kesin ve açık olmayan (söz, laf vb.).

Kalker : Kireç taşı.

Kabuklu : Kabuğu olan.

Yumuşak : Ilıman (iklim), sert karşıtı. Sessiz, hafif. Ciğerlerden gelen havanın ses yolundaki sivrilmiş ve gerilmiş kapalı bir engele çarpmasıyla oluşan (ünsüz), titreşimli, sürekli, ötümlü, tonlu, sedalı. Kolaylıkla bükülen, buruşmayan, sert karşıtı. Kolay çiğnenen, kolay kesilen. Kaba, hırçın, sert olmayan, kolay yola gelen, uysal. Dokunulduğunda hoş bir duygu uyandıran. Kolaylıkla işlenebilen. Okşayıcı, tatlı, hoş. Dokunulduğunda veya üzerine basıldığında çukurlaşan, eski biçimini kaybeden, katı karşıtı.

Kestane : Kayıngillerden, ılıman iklimlerde yetişen, 25-30 metre kadar boylanabilen, kerestesi doğramacılıkta kullanılan bir orman ağacı (Castanea sativa). Bu ağacın yenebilen kabuklu meyvesi. Kestane rengi.

Sınıf : Derslik. Öğrencilerin yıllık öğrenime göre ayrıldıkları bölümlerden her biri. Çeşitli amaçlarla oluşmuş kümeler. Belli ortak belirtileri olan tek tek nesneler öbeği. Takımlardan oluşan birlik, dalların alt bölümü. Önemlerine, niteliklerine göre kişi veya nesnelerin yerleştirildiği kategorilerden her biri. Bir toplumda, aynı görevi yapan, aynı yararı sağlayan, aynı şartlarda yaşayan büyük insan grubu, klas.

Diğer dillerde Denizkestanesi anlamı nedir?

İngilizce'de Denizkestanesi ne demek? : sea urchin

Fransızca'da Denizkestanesi : melon de mer, oursin [le]

Almanca'da Denizkestanesi : n. Seeigel

Rusça'da Denizkestanesi : n. еж: морской еж (M)