Desolate türkçesi Desolate nedir

  • Kederlendirmek.
  • Yalnız.
  • Perişan.
  • Kimsesiz bırakmak.
  • Boş.
  • Harap etmek.
  • Harap.
  • Üzmek.
  • Tenha.
  • Boş bırakmak.
  • Perişan etmek.
  • Kuş uçmaz kervan geçmez.
  • Issız.
  • Terketmek.
  • Terkedilmiş.
  • Arkadaşsız.
  • Kimsesiz.

Desolate ile ilgili cümleler

English: Jale's explanations enchanted me and desolated me all at once.
Turkish: Jale'nin açıklamaları beni büyüledi ve birdenbire beni üzdü.

English: The town was desolate after the flood.
Turkish: Kasaba selden sonra terkedilmişti.

Desolate ingilizcede ne demek, Desolate nerede nasıl kullanılır?

Become desolate : Yalnız kalmak. Issızlaşmak.

Desolated : Terk edilmiş. Perişan etmek. Harabeye çevrilmiş. Terketmek. Kimsesiz bırakmak. Üzmek.

Desolately : Boş olarak. Kimsesizce. Harap bir şekilde. Harap bir halde. Terk edilmiş bir şekilde. Sefil bir şekilde. Issız bir şekilde. Terkedilmiş şekilde.

Desolateness : Tenhalık. Perişanlık. Yalnızlık. Verimsizlik. Terk edilmişlik. Issızlık. Ümitsizlik. Umutsuzluk. Haraplık. Çoraklık.

Desolates : Tenha. Terketmek. Kuş uçmaz kervan geçmez. Harap etmek. Üzmek. Boş bırakmak. Perişan etmek. Issız. Kimsesiz bırakmak. Kederlendirmek.

Desogestrel : Dezojestrel. Gravimetrik etki gücü çok yüksek olan, norjestrel türevi bir projestin.

Desoxyribonucleic acid : Dna. Desoksiribonukleik asit. Tüm canlı organizmalarda bulunan ve genetik özellikleri içeren ve taşıyan makro-molekül. Desoksiribonükleik asit.

 

Desolations : Yalnızlık. Harabe. Üzüntü. Terk edilmişlik. Issızlık. Perişanlık. Virane. Kimsesizlik. Viranlık. Haraplık.

Desolating : Üzmek. Kederlendirmek. Harap etmek. Kuş uçmaz kervan geçmez. Boş bırakmak. Kimsesiz bırakmak. Issız. Terketmek. Perişan etmek. Tenha.

Desolation : Yeis. Virane. Yalnızlık. Terk edilmişlik. Kimsesizlik. Terkedilmişlik. Üzüntü. Haraplık. Kasavet. Harabe.

İngilizce Desolate Türkçe anlamı, Desolate eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Desolate ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Adiabatic : Çevreleriyle ısı türünde erke alışverişinde bulunamayacak biçimde yalıtılmış dizgelerin ortak niteliği. Isı iletmeyen. Isı almaz. Fizik, kimya alanlarında kullanılır. Isı geçirmez. Isıalışverişsiz. Isı değişimsiz. İzantropik. Isı kaybı olmadan meydana gelen (fizik, kimya). Isıgeçirmez.

Abject : Tam. Yazık. Bedbaht. Miskin. Berbat (bir durum). Gururdan yoksun. Rezil. Küçük düşürücü. Perisan.

Devoid : Hali. Eksik. Mahrum. Geçersiz. Yoksun.

Chuck : Fırlatmak. Sepetlemek. Kusmak. Fırlatma. Atmak. Son vermek. Kusarak çıkarmak. İstifra etmek. Çenesini okşama. Sevimli şey.

Depopulate : Nüfusunu azaltmak. Nüfus azaltılması yoluna gitmek.

Kaputt : Bitkin. Çalışmayan. Tamamen bitmiş. Bozuk.

Down at heel : Hırpani. Parasızlık yüzünden eski püskü giyecekler giyinmiş. Perişan kılıklı. Köhne. Bakımsız. Döküntü. (britanya ingilizcesi) parasızlık yüzünden kötü giyinmiş. Kılıksız. Perişan görünüşlü.

 

Ball up : Eline yüzüne bulaştırmak. İçine etmek. Bozmak. Rezil etmek. Berbat etmek. Şaşırtmak.

Unfrequented : Sık sık gidilmeyen. İnsan ayağı basmamış.

By oneself : Yalnız başına. Tek başına. Kendi başına. Kendi kendine. Kendiliğinden. Bir köşede.

Desolate synonyms : bollixing, friendless, dilapidate, solitary, affect, absquatulation, bring to ruin, bring under, mangy, glooming, down at the heel, blank, captious, alone, just, desolating, disused, mangiest, grieve, down and out, cast down, dilapidation, forlornly, dejects, chock up, lovelorn, outcast, loneliest, companionless, desolated, bumble, homeless, airier.

Desolate zıt anlamlı kelimeler, Desolate kelime anlamı

Hospitable : İkramcı. Açık fikirli. Mükrim. Misafirperver. Açık. Konuksever. Ilımlı.

Consolable : Tesellisi mümkün.

Desolate ingilizce tanımı, definition of Desolate

Desolate kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Hence, gloomy. Destitute or deprived of inhabitants. A desolate wilderness. As, a desolate isle. As, the earth was nearly desolated by the flood. To deprive of inhabitants. To make desolate. Uninhabited. A desolate house. Deserted. To leave alone.