Deuce türkçesi Deuce nedir

  • İkili.
  • Dü (zar).
  • Aman.
  • Tenis düs.
  • Düs.
  • Dü zar.
  • İkili (zar).
  • Beraberlik (tenis).
  • Aynı oyun içinde her iki oyuncunun da üç ya da daha çok eşit sayı kazanmış olmaları.
  • Zarda dü.
  • Berabere.
  • Kör talih.
  • Tenis alanında kullanılır.
  • Şeytan.

Deuce ingilizcede ne demek, Deuce nerede nasıl kullanılır?

Deuce a bit : Kesinlikle değil. Kesinlikle hayır.

Deuce ace : İki bir (zar).

There is the deuce to pay : Acısı çıkacak. Sonu fena olacak. Pahalıya ödersin.

Deuced : Allah'ın belası. Berbat. Birçok.

Deucedly : Berbat bir şekilde. Çılgınca veya aşırı.

Deuteranomalous vision : İkinci sapaklık. Yeşil renge duyarlığın azlığı ile ıralanan sapak üçrenkçillik.

Deuteranope : Döteranomali (yeşil körlüğü) hastalığı. Döteranop. Deuteranop. Yeşil körü.

Deuteranomaly : Retinanın yeşil renge karşılık vermediği görme bozukluğu. Yeşil körlüğü. Döteranomali. Deuteranomali.

Deuteragonist : İkinci karakter. Baş kahramandan sonra gelen ikinci en önemli oyuncu (antik yunan). İkinci en önemli roldeki aktör. Anti yunanda ikinci oyuncu. İkinci en önemli rol.

Deus ex machina : Hızır. Hızır gibi yetişen biri ya da bir yardım. Hızır gibi yetişen yardım. Beklenmedik biçimde yetişen yardımcı güç. Bir roman ya da tiyatro oyununda kahramanın tepeden inme ve doğaya aykırı şekilde son anda tehlikeden veya ölümden kurtulması. Tepeden inme. Beklenmedik zamanda yetişen bir güç.

 

İngilizce Deuce Türkçe anlamı, Deuce eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Deuce ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Adversary : Hasım. Muhalif. Karşı kimse. Düşman. Rakip. Hasım taraf. Aleyhtar. Muhalif kişi. İblis.

Lob volley : Karşı taraftan gelen top yere düşmeden yapılan aşırma vuruşu. Uçara aşırma.

Binal : İki katı. İki misli. Çift. Duble.

Misfortune : Talihsizlik. Felaket. Kötü talih. Bedbahtlık. Terslik. Şanssızlık. Kaza. Aksilik. Kara talih.

Bigeminal : Çift. Simetrik. Dual.

Bogle : Cin. Hayalet. Tanımlanamayan hava aracı (askeri argo).

Quits : Fit. Denk. Ödeşmiş. Aynı düzeyde. Fit olmuş. Başabaş.

Dickens : İowa eyaletinde şehir.

Anticipate : Geleceği görmek. Tahmin etmek. Beklemek. Önceden tahmin edip ona göre davranmak. Görmek. Söylenmeden yapmak. Beklenti içinde olmak. Sezmek. -den önce davranmak.

End in a tie : Berabere sona erme. Oyunda eşit bir skorla sonlanma. Hiçbir tarafın kazanamaması. Oyunun eşit bir skorla sonlanması.

Deuce synonyms : bipartite, drop volley, worse luck, bogie, duets, advantage to server, binary, dimers, playing card, tough luck, arch enemy, belial, mercies, diad, devil, center serviceline, hard luck, bogey, ball boy, doublet, artful, scoreless, dimer, high volley, corridor, archfiend, dichotomous, archenemy, ill luck, bad luck, bogles, blackhearted, mercy.

Deuce ingilizce tanımı, definition of Deuce

Deuce kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : As, the deuce of hearts. Two. A card or a die with two spots. The devil. A demon.