Dike türkçesi Dike nedir

  • Süslemek.
  • Set yaparak korumak.
  • Set çekmek.
  • Hendek açmak.
  • Duvar.
  • Hendek.
  • Etrafına set çekmek.
  • Kanal.
  • Sevici kadın.
  • Set.
  • Şedde.
  • Kazmak.
  • Suyolu.
  • Siper.
  • Bent.
  • Ark.
  • Lezbiyen.

Dike ile ilgili cümleler

English: We live near the dike.
Turkish: Kanala yakın yaşıyoruz.

English: I live near the dike.
Turkish: Kanalın yanında yaşıyorum.

Dike ingilizcede ne demek, Dike nerede nasıl kullanılır?

Dike reeve : Kanal memuru.

Diked : Kanal. Kazmak. Ark. Suyolu. Şedde. Etrafına set çekmek. Hendek açmak. Set çekmek. Süslemek. Set yaparak korumak.

Diker : Bent işçisi.

Dikers : Bent işçisi.

Dikes : Hendek açmak. Sevici kadın. Kazmak. Bent. Ark. Set çekmek. Suyolu. Duvar. Set. Kanal.

Klondike gold rush : Klondike altına hücumu. Altın aramak için insanların kuzeybatı kanada'ya 1897 yılında başlayan kitlesel göçü.

Diktat : Dikte. Kazanan tarafından yenilene zorla kabul ettirilen anlaşma. Yazdırma. Dikta.

Diktats : Yazdırma. Kazanan tarafından yenilene zorla kabul ettirilen anlaşma. Dikta. Dikte.

Dikarion : İkiçekirdekli.

Klondike : Yukon nehrine karışan bir nehir. Solitaire iskambil kartı oyunu türü. Kuzeybatı yukon'da bir bölge (kanada). Teksas'ta bir kasaba (abd).

İngilizce Dike Türkçe anlamı, Dike eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Dike ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Tribade : Homoseksüel kadın. Cinsel yönden bir başka kadını çekici bulan kadın.

Canallers : İçinden damar geçen yol. Oyuk. Ocak oluğu. Yapay suyolu. İçinden sinir geçen yol. İki kıyı arasındaki dar ve derin deniz. İçinden sıvı geçen yol.

Aegis : Kalkan. Saye. Koruma. Himaye.

Cave in : Göçertmek. Çökmek. Göçürmek. Göçmek. Yıkılmak. Açmak. Oymak. Moralman çökmek. Teslim olmak.

Canal : Arna. Oyuk. İçinden sıvı geçen yol. İçinden damar geçen yol. İçinden sinir geçen yol. İki kıyı arasındaki dar ve derin deniz. Ocak oluğu. Yapay suyolu.

Moat : Kale hendeği ile kuşatmak. Kale hendeği. Hendek (kaleye ait). Hisar hendeği.

Bulwarking : İstihkam. Sur. Muhafaza altına almak. Küpeşte. Parampet. Kale duvarı. Dalgakıran. Siper ile korumak.

Inclose : İliştirmek. Kapamak. Sarmak. Etrafını çevirmek. Çevrelemek. Kapatmak. Kapsamak. İçermek. Çevirmek. Hapsetmek.

Buckler : Kalkan. Küçük kalkan. Loca kapağı. Nefer.

Barraging : Yoğun yaylım ateşi. Nehir barajı. Baraj. Yaylım ateşi. Soru yağmuruna tutmak. Engelleme ateşi. Yağmur. Engel.

Dike synonyms : array, sapphists, digue, embankment, dammed, chutes, coulisse, canaling, channel, weir, barricading, adorning, bulkheads, runnel, dams, inclosure, canaller, couloir, conduit, dyking, casemate, diked, cave, block, damming, beautify, a set of, moats, jetty, build a barrier, bulwarks, arraying, backstop.

Dike ingilizce tanımı, definition of Dike

Dike kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To dig. To work as a ditcher. To surround or protect with a dike or dry bank. A channel for water made by digging. A ditch. To secure with a bank.