Dizileme nedir, Dizileme ne demek

Dizileme; Sinema alanında kullanılan bir sözcüktür. Dil bilgisi yönünden Türkçe'de isim olarak kullanılır.

  • Dizilemek işi

Sinema ve Televizyon dünyasındaki anlamı:

Kurguya hazırlık olmak üzere, bir gün içinde birikmiş çekimlerin değişik çevirimlerini ve bunlarla ilgili ses kuşaklarını bir araya getirme.

Dizileme hakkında bilgiler

DNA dizilemesi, bir DNA molekülündeki nükleotit bazlarının (adenin, guanin, sitozin ve timin) sırasının belirlenmesidir. DNA dizilerinin bilinmesi temel biyoloji, biyoteknoloji, adli bilim, tıbbi tanı koyma gibi pek çok sahada vazgeçilmez hâle gelmiştir. DNA dizilemesi biyolojik araştırma ve keşifleri çok hızlandırmıştır. Modern DNA dizileme teknolojilerin mümkün kıldığı hızlı DNA dizileme sayesinde İnsan Genom Projesi'nde insan genomunun dizilenebilmiştir. Benzer projelerle pek çok hayvan, bitki ve mikrop genomunun tam dizisi üretilebilmiştir. İlk DNA dizileri 1970'lerin başlarında üniversite araştırmacıları tarafından iki-boyutlu kromatografiye dayanan zahmetli yöntemlerle elde edilmiştir. Otomatik analizle çalışan boya-tabanlı dizileme yöntemlerinin gelişimiyle DNA dizilemesi çok daha kolaylaşmış ve birkaç büyüklük mertebesi hızlanmıştır. RNA dizilemesi nükleotit dizilemesinin en erken biçimlerinden oldu. RNA dizilemesinin en önemli aşamaları, Gent Üniversitesi'nden (Gent, Belçika) Walter Fiers ve arkadaşlarının, 1972'de Bakteriyofaj MS2'ye ait bir genin, daha sonra 1976'da ise aynı bakteriyofajın tüm genomunun dizisi olmuştur.

 

Dizileme anlamı, kısaca tanımı

Dizil : Sıralayıcı bir ölçüm boyutu ya da ölçme aracının birbirini izleyen konumlarından her biri

Dizi : Bir iplik veya tel üzerine dizilmiş inci, boncuk vb.nin oluşturduğu bütün, sıra. Saf durumundaki bir kıtada, birbiri arkasında duran erler. Herhangi bir bakımdan bir bütün oluşturan şeylerin tümü, seri. Değerleri artarak veya eksilerek art arda gelen terimler takımı. Bir oktavın içinde sıralanan sekiz sesin bütünü. Yan yana, art arda veya zaman sırasına göre sıralanmış birbiriyle ilişkili nesne veya olayların oluşturduğu bütün sıra. Aynı söz dizimsel bağlam içinde birbirinin yerini alabilecek olan ve güçlü bir karşıtlık bağlantısı kuran ögelerin oluşturduğu bütün, paradigma. Dizi film.

Günlük çekim dizilemesi : Günlük çekimlerin birbirine eklenmesiyle yapılan kaba kurgu.

Dizilemek : Dizi durumunda sıralamak.

Bakteriyofaj : Bakterileri enfekte eden virüs; bazı tipleri klonlama vektörü olarak kullanılan, bazıları litik (T4 fajı), bazıları da bakteri içinde lizogenik şekilde (bakteriyofaj lambda) çoğalan, kalıtım materyali DNA (T serisi fajlar, Lambda fajları, M13 gibi) ya da RNA (tütün mozaik virüsü) olan virüsler. Faj. Bakterileri yok eden virüslere verilen ad. Bakterilerin ölümlerine neden olabilen virüslere verilen genel ad, faj, litik faj. Bakteriyi enfekte edebilen virüs, faj.

 

Kromatografi : Bir sıvı ya da gaz ortamında karışık haldeki moleküllerin birbirlerinden ayrılması tekniği. Gaz veya sıvı haldeki hareketli fazda bulunan bileşenlerin, sıvı veya katı haldeki durgun fazdan sürüklenme hızlarına göre birbirinden ayrıldıkları bir ayırma yöntemi. Bir sıvı veya gaz ortamında karışık hâldeki moleküllerin birbirinden ayrılması tekniği. Moleküllerin kompleks karışımları içinden istenilen molekülün, duran ve hareketli iki faz aracılığıyla saf olarak elde edilmesi işlemi.

Araştırmacı : Araştırma yapan, inceleyen kimse, araştırıcı, araştırman, mütetebbi.

Üniversite : Bilimsel özerkliğe ve kamu tüzel kişiliğine sahip, yüksek düzeyde eğitim, öğretim, bilimsel araştırma ve yayın yapan fakülte, enstitü, yüksekokul vb. kuruluş ve birimlerden oluşan öğretim kurumu, darülfünun.

Vazgeçilme : Vazgeçilmek durumu.

Belirlenme : Belirlenmek işi.

İkiboyutlu : Yalnız eni ve boyu olan, derinliği bulunmayan. Görüntülükteki görüntüleri bu duyguyu veren.

Teknoloji : Bir sanayi dalı ile ilgili yapım yöntemlerini, kullanılan araç, gereç ve aletleri, bunların kullanım biçimlerini kapsayan uygulama bilgisi, uygulayım bilimi. İnsanın maddi çevresini denetlemek ve değiştirmek amacıyla geliştirdiği araç gereçlerle bunlara ilişkin bilgilerin tümü.

Nükleotit : DNA ya da RNA'nın tekrarlanan birimleri; riboz ya da deoksiriboz şekerine bağlı bir pürin ya da pirimidin bazından (adenin, guanin, sitozin, timin ya da urasil) oluşan nükleositin fosfat esteri. Pürin nükleotitler adenin ve guanin bazları, pirimidin nükleotitler sitozin, timin ya da urasil bazları içerir. Aynca adenozin trifosfat (ATP), guanozin trifosfat (GTP) gibi enerji taşıyıcısı ya da nikotinamit adenin dinükleotit (NAD), flavin adenin dinükleotit (FAD) gibi koenzimlerin yapısında bulunurlar. Nükleotid. İki şeker, bir pürin ve bir pürimidin bazından oluşan tek bir DNA sırası. Bir pürin veya pirimidin bazının bir riboz veya deoksiriboz şekerine bağlanmasıyla oluşan nükleositin bir fosfat esteri.

Araştırma : Araştırmak işi, araştırı, istikşaf, taharri, tetkik. Bilim ve sanatla ilgili olarak yapılmış olan yöntemli çalışma, araştırı.

Biyolojik : Biyoloji ile ilgili, dirim bilimsel.

Sayesinde : Aracılığıyla, yardımıyla.

Otomatik : Mekanik yollarla hareket ettirilen veya kendi kendini yöneten (alet). İrade dışında yapılmış olan (davranış).

Zahmetli : Zahmetle yapılan, yorucu, sıkıntılı, eziyetli, güç. Sıkıntı veren.

Büyüklük : Büyük olma durumu. Ululuk. Depremde oluşan enerjinin düzeyini belirten ölçü. Büyüklere yaraşır bağışlayıcı davranış.

Diğer dillerde Dizileme anlamı nedir?

İngilizce'de Dizileme ne demek ? : assembly, shot assembly, first assembly, rough assembly, daily assembly