Üniversite nedir, Üniversite ne demek
Üniversite; kökeni fransızca dilinden gelmektedir.
- Bilimsel özerkliğe ve kamu tüzel kişiliğine sahip, yüksek düzeyde eğitim, öğretim, bilimsel araştırma ve yayın yapan fakülte, enstitü, yüksekokul vb. kuruluş ve birimlerden oluşan öğretim kurumu, darülfünun

"Üniversite" ile ilgili cümleler
- "Avrupa'nın meşhur üniversitelerini sayar mısınız?" - F. R. Atay
Eğitim alanındaki sözlük anlamı:
Genellikle fen, edebiyat, hukuk, tıp, mühendislik gibi alanlarda eğitim ve araştırma yapan fakültelerden oluşan yüksek öğretim kurumu.
İngilizce'de Üniversite ne demek? Üniversite ingilizcesi nedir?:
university
Üniversite hakkında bilgiler
Üniversite ya da diğer adıyla yükseköğretim, üniversitelerde ve meslek yüksekokullarda 2 yıllık yapılmış olan öğretimdir. Avrupa ve gelişmiş batı ülkelerinden farklı olarak Türkiye'deki üniversiteler mesleki eğitim zorluğuna göre en az 3 ya da 4 yıllık devamlı eğitim veren lisans veya fakülte, 2 yıllık eğitim veren ön lisans veya meslek yüksekokulu eğitim programları vardır. Bazı ülkelerde bölümüne ve ülkeye göre göre lisans eğitim süresi 5-6 yıllık olanları da vardır. Ayrıca "uygulamalı bilimler yüksekokulu" olarak adlandırılan 4 yıllık lisans eğitimide vardır. Bunların yanı sıra yine Türkiye'de öğrencilerin derslere fiziki olarak katılma zorunluluğu olmayan bir öğretim şekli olan açıköğretim üniversitesi'de ayrı bir çeşit eğitim şekli olarak sayılabilir. Uzaktan eğitim prensibine dayalı son zamanlarda bilgisayar ve internet erişiminin artmasıyla daha da yaygınlaşan öğretim biçimidir. Türkiye'de lisans ve ön lisans ve yüksek lisans öğretimleri yapılmaktadır.
Üniversite, Eflatun ve Aristo’nun hiçbir politik ve dini baskı unsuru olmadan öğrencileri ile felsefi tartışma yarattıkları ortamdan esinlenerek günümüze kadar evrensel ölçekte bağımsız ve tüzel kişiliğe sahip kurumlar olarak “universitas” üniversite adını almışlardır. Üniversite felsefi tartışma ortamında akıl sürecini duygusal sürecin önüne alarak kişilerin olayları görerek ve tartışarak farkına varılabilirliğini sağlayan ortamlardır.
İlk Üniversite "Konstantinopoli Üniversitesi", 425 yılında yüksek öğrenim kurumu olarak 425 yılında imparator naibi III. Michael tarafından 849 öğrenci tarafından öğrenci loncası olarak kurulmuştur. Bugünkü anlamda ilk üniversitelere Abbâsîler döneminde Bağdat’ta rastlanır. Eski Yunan ve Roma dönemlerinde bazı yüksek eğitim ve öğretim teşkilatları olmasına rağmen bunların bugünkü anlamda üniversite niteliği yoktur. Batıda üniversiteler İslam medeniyetinin Endülüs Emevî Devleti vâsıtasıyla Avrupa’ya girmesiyle başlar. Fas, Kurtuba ve Gırnata üniversiteleri, ilim ve fennin kilise ve piskoposların tesirindeki ruhban sınıfına mensup öğretim üyeleri olan okullara girmesine vesile olarak, sâdece hukuktan ibâret olan öğretim dalına tıp, astronomi, ilahiyat ve benzerlerinin de eklenmesini sağladı. O zamana kadar Avrupa kralları ve devlet adamları tedavi olmak için Kurtuba Üniversitesinin Tıp Fakültesine gelirlerdi. Bağdat’taki Nizâmiye Medresesi (1065), Osmanlılardaki ilk üniversite olan İznik Medresesi (1331) gibi misalleriyle de Selçuklular ve Osmanlılar döneminde hızla gelişen medrese müessesesi Tanzimata kadar fen derslerinde de söz sahibiydi (Bkz. Medrese). Fen dersleri kaldırılınca ilim ve fenni Endülüs Emevileri vasıtasıyla İslam medeniyetinden alan batı, doğuyu geçmeye başladı. Daha sonra (1863) Dârül-Fünun adı altında teşkilatlanan bu yüksek eğitim-öğretim müessesesi çeşitli safhalardan sonra 1933’te İstanbul Üniversitesi olarak yeniden düzenlendi.
Batıda Bologna, Pavia, Revenna ve Paris adları altında gelişmeye başlayan ilk üniversiteler uzun süre psikoposların kontrolünde kalmaya devam etti. Hattâ Bologna Üniversitesinin rektörleri öğrenciler tarafından seçilmekteydi. Öğrenciler nation denen dört gruba ayrılır ve her grubun lideri rektörün yanında yönetime katılırlardı. Buna rağmen asıl yönetici ve söz sahibi kimseler piskoposluktan gönderilen ve kançı denen kimselerdi. Paris Üniversitesinde ise öğrencilerle birlikte öğretim üyeleri de o yönetimde rol alırlardı. Fakat neticede yine kontrol piskoposluğundu. Sonraları üniversite rektörü piskoposluğa karşı otoritesini sağlayarak özerk hâle geldi. Bunu takiben papalığa bağlı olmayan İngiliz Oxford ve Cambridge üniversitelerinden sonra 14. yüzyıla kadar çeşitli Avrupa şehirlerinde üniversiteler kuruldu.
Üniversite ile ilgili Cümleler
- Benim Japonya'ya olan seyahat masraflarım üniversite tarafından ödendi.
- Üniversite eğitimi bilginizi genişletmek için tasarlanmıştır.
- Ali 2003 yılında üniversiteden mezun oldu.
- Üniversite eğitiminde reformu savunuyor.
- Tom'un doğduğu yıl üniversitede ikinci sınıf öğrencisiydim.
- O, Boston Üniversitesi'ne kabul edildi.
- Üniversite eğlenmek için değil, öğrenmek içindir.
- Ben bu kitabı üniversitedeyken okudum.
- Burak Oxford Üniversitesine devam etti.
- Tom, ailesinin yeterli parası olmadığı için üniversiteye gidemedi.
- Üniversite derecem vardı.
- Üniversite bu tür sınavı kaldırmaya karar verdi.
- Üniversite arkadaşım terör karşıtı.
- Üniversite eğitiminiz için ödeme yapmanıza kim yardım etti?
Üniversite kısaca anlamı, tanımı:
Özerk : Bir üst organa bağlı olmakla beraber ayrı bir yasayla kendini yönetme yetkisi olan (kuruluş, devlet vb.), muhtar, otonom.
Tüzel : Hükümle ilgili, hükmi. Hukukla ilgili, hukuki, hukuksal.
Kişi : Erkek. Eş, koca. Kadın veya erkeğe verilen genel ad, şahıs, zat, nefer. Çekimli fiillerde ve zamirlerde konuşan, dinleyen, sözü edilen varlık, şahıs. Oyun, roman, hikâye vb.nde yer alan kimse.
Sahip : Herhangi bir niteliği olan kimse, ehil. Bir iş yapmış, üstlenmiş veya bir eser ortaya koymuş kimse. Koruyan, arka çıkan, gözeten kimse. Herhangi bir şey üstünde mülkiyeti olan, onu yasaya uygun bir biçimde dilediği gibi kullanabilen kimse, iye, malik.
Eğitim : Çocukların ve gençlerin toplum yaşayışında yerlerini almaları için gerekli bilgi, beceri ve anlayışları elde etmelerine, kişiliklerini geliştirmelerine okul içinde veya dışında, doğrudan veya dolaylı yardım etme, terbiye. Eğitim bilimi.
Öğretim : Belli bir amaca göre gereken bilgileri verme işi, tedris, tedrisat, talim. Öğrenmeyi kolaylaştıracak etkinlikleri düzenleme, gereçleri sağlama ve kılavuzluk etme işi.
Fakülte : Bir üniversitenin, öğrenim alanı veya uzmanlık konusu bakımından ayrılmış kollarından her biri.
Yüksekokul : Üst düzeyde uygulayıcı meslek elemanı yetiştiren yükseköğretim kurumu, akademi.
Kurum : Evlilik, aile, ortaklık, mülkiyet gibi köklü bir yapıyı içeren, genellikle devletle ilişkisi olan yapı veya birlik, müessese. Ocak bacalarında biriken veya çevrede savrulan kalın is. Kendini büyük ve önemli gösterme davranışı, büyüklenme, gösteriş, azamet, tekebbür.
Teknik üniversite : Ağırlıklı olarak teknikle ilgili öğretimin yapıldığı yükseköğretim kurumu.
Üniversiteler arası : Birçok üniversite ile ilgili olan.
Üniversiteli : Üniversite öğrencisi.
Bilimsel : Bilimle ilgili, bilime dayanan, ilmî.
Kamu : Halk hizmeti gören devlet organlarının tümü. Bir ülkedeki halkın bütünü, halk, amme. Hep, bütün.
Düzey : Bir nesnenin, bir kimsenin başka nesnelere veya kimselere göre olan değer ve yücelik derecesi, seviye. Bir kursun basamaklarından her biri, kur. Bir yüzeyin veya bir noktanın yüksekliğindeki yatay sınır, seviye.
Araştırma : Araştırmak işi, araştırı, istikşaf, taharri, tetkik. Bilim ve sanatla ilgili olarak yapılmış olan yöntemli çalışma, araştırı.
Yayın : Basılıp satışa çıkarılan kitap, gazete vb., neşriyat. Radyo ve televizyon aracılığıyla halka sunulan, duyurulan, iletilen eser, program, neşriyat.
Enstitü : Bir üniversiteye bağlı veya bağımsız bir kuruluş olarak genellikle araştırma yapan ve bazı durumlarda öğretime de yer veren eğitim kurumu.
Kuruluş : Yapı, yapılış, bünye. Topluma hizmet, üretim, tüketim vb. amaç ve görevlerle kurulan her şey, tesis. Kasılma. Bir sefer kuvvetini oluşturan birliklerin yapısı. Kurulma işi.
Diğer : Başka, özge, öteki, öbür.
Üniversite kenti : Üniversitelerin günümüzde artık çok yaygın kuruluşlar olmalarına karşın, geleneği, eskiliği ve tarihsel ünü olan kimi üniversitelerin bulundukları kentlere verilen ad. Özyapısına ve bellibaşlı etkinliklerine, orada bir üniversitenin bulunmasının başat özellikler kazandırmış olduğu kent.
Üniversite kitaplığı : Ait bulunduğu üniversite toplumuna hizmet sunan, o üniversitenin amaçlarının gerçekleştirilmesine yardımcı olmak üzere çalışan araştırma kitaplığı.
Üniversite tiyatrosu : 1. Üniversite düzeyinde tiyatro eğitimi yapan birim tarafından kurulmuş uygulama topluluğu. 2--Daha önceki anlamıyla üniversiteli gençler tarafından kurulmuş özenci topluluk. Yüksek öğrenim gençliğinin amatör tiyatrosudur. Bu tür tiyatrolarda, daha çok büyük sahnelerde oynanmayan, klasik yapıtlara ya da öncü denemelere yer verilir.
Üniversite yönetim kurulu : Rektörün başkanlığında, öğretim görevi başında bulunan bir önceki rektörle, rektör yardımcılarından, fakülte dekanlarından ve doğrudan doğruya üniversiteye bağlı yüksek okul yönetmenlerinden oluşan; yasa, tüzük ve yönetmelik hükümleriyle senato kararlarının uygulanmasını sağlayan önlemleri almakla görevli kurul.
Diğer dillerde Üniversite anlamı nedir?
İngilizce'de Üniversite ne demek? : [université (f) ] n. university, academe
adj. university
n. college, university, varsity
Fransızca'da Üniversite : université [la]
Almanca'da Üniversite : n. Alma mater, Hochschule, Universität
Rusça'da Üniversite : n. университет (M)
adj. университетский

Bu kısımda Üniversite nedir? Üniversite ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Üniversite tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Üniversite hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.