Eclipse türkçesi Eclipse nedir

  • Örtmek.
  • Geçici başarısızlık.
  • Tutulmasına neden olmak.
  • Geçici karanlığa bürünme.
  • Işığını karartmak.
  • Gölgede bırakmak.
  • Tutmak.
  • Sönmek.
  • Üstün çıkmak (birinden).
  • Düşüş.
  • Tutulma.
  • Uzay alanında kullanılır.
  • Tutulma (güneş).
  • Tutulmak.
  • Gözlemciye göre iki gökcisminden birinin öbürünü örtmesi. ay'ın güneş'i örtmesi (gün tutulması), yer'in ay'ı örtmesi (ay tutulması).
  • Tutulma (ay veya güneş).

Eclipse ile ilgili cümleler

English: A lunar eclipse will be visible tonight.
Turkish: Bu gece bir ay tutulması görülecek.

English: An eclipse of the moon is a rare phenomenon.
Turkish: Ay tutulması ender bir olaydır.

English: A total eclipse is only visible from a narrow strip (about 150 km wide) of the Earth's surface at any one time.
Turkish: Toplam tutulma herhangi bir zamanda sadece dünya yüzeyinin dar bir kesiminden görülebilir

English: A solar eclipse is when the Moon blocks the light from the Sun.
Turkish: Bir güneş tutulması ay güneş ışığını engellediği zaman olur.

English: Did you see the eclipse yesterday?
Turkish: Dün tutulmayı gördün mü?

Eclipse ingilizcede ne demek, Eclipse nerede nasıl kullanılır?

Eclipse of the moon : Ay tutulması.

Eclipse of the sun : Güneş tutulması.

Eclipse period : Eklips dönemi. Tutulma dönemi. Virüsün enfekte ettiği hücrede gerçekleşen ve viral soyunma aşamasıyla tomurcuklanma aşaması arasında kalan, virüsün enfektif olmadığı dönem, eklips dönemi.

 

Partial eclipse of the moon : Ay'ın yalnız bir parçasının yer'in gölge konisine girip çıkması sonucu görülen, ay tekerinin yalnız bir parçasının kararıp tekrar açılması olayı. Parçalı aytutulması.

Total eclipse of the moon : Ay tutulması. Tam ay tutulması. Ay tekerinin yer'in gölge konisine girerek tam olarak örtülmesi.

Partial eclipse : Kısmi tutulma.

Eclipsed : Gölgede bırakmak. Çakışık. Işığını kesmek. Tutulmasına neden olmak.

Partial solar eclipse : Güneş tekerinin yalnız bir parçası üstüne ay gölgesinin düşmesi sonucu görülen güntutulması. Parçalı güneş tutulması. Parçalı güntutulması.

Penumbral lunar eclipse : Gölgeli ay tutulması. Gölgeli aytutulması. Ay'ın yer'e ilişkin yarı gölge konisine girmesi halinde, hafif, ışık azalması olarak gözlenen tutulma.

Lunar eclipse : Ay'ın yer gölgesine girerek kararması. Aytutulması. Ay tutulması.

İngilizce Eclipse Türkçe anlamı, Eclipse eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Eclipse ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Blanketed : Battaniye ile örtmek. Engel olmak. Susturmak. Battaniyeye sarmak. Üzeri örtülmüş. Üzerine battaniye örtülmüş. Kaplanmış. Kapsamak. Battaniye ile zıplatmak.

Immersion : Bir cismi su içine sokma; suya batırma. mikroskopla muayene esnasında lam üzerine-mikroskop merceğiyle lam arasındaki havayı uzaklaştırmak üzere sıvı damlatılması. Batırılma. Suya batırma. Bir gökcisminin başka bir gökcisminin gölgesine girmesi. Batma. Dalma. Daldırma. Batırma. İmersiyon. İmmersiyon.

 

Carpet : Haşlamak. Halı. Yol. Kaplamak. Azarlamak. Halı döşemek. Keçe. Karpet. Kilim.

Attaint : Lekelemek. İdam hükmü sonucu hükümlünün medeni hukukunu kaldırmak. Leke. İdam mahkumunun vatandaşlık haklarını kaldırmak. Yakalanmak. Rezil etmek. Tenzil etmek. Ayıp.

Interruption : Kesilme. Kesiklik. Durdurma. Kesinti. Durgu. Yarıda kesme. Ara. Sekte. Fasıla. Sözünü kesme.

Be in love with : -e çok düşkün olmak. -e aşık olmak. -e karşı tutkulu duygular beslemek. -i sevmek. Aşık olmak. Sevmek. Gönlü olmak. Müptela olmak.

Attack : Taarruz etmek. Hücum etmek. Üstüne varmak. Yakalanmak. Saldırı. Dil uzatmak. Bir dürtüş ya da vuruşun gerçekleşebilmesi için, ileri doğru gelişen saldırı eylemlerinin her birine verilen genel ad. Tenis, futbol, eskrim, masa tenisi, voleybol alanlarında kullanılır. Doğrudan doğruya sayı kazanmak amacıyla yapılan hamle.

Aggregate : Kümelenmek. Kümeleşmek. Toplaşmak. Yekun tutmak. Bütün. Toplam. Bilgisayar, kimya alanlarında kullanılır. Yığışım. Ulaşmak (toplamı).

Attainted : Vatandaşlık hakkını kaybetmiş. Lekelemek. İdam mahkumunun vatandaşlık haklarını kaldırmak. Yakalanmak. Rezil etmek.

Book up : Rezerve etmek. Ayırmak.

Eclipse synonyms : excel, capping, bespread, bespreads, airglow, canopying, capture, drop, eclipsed, dry up, dwarf, excelled, emersion, immersions, affects, bespeaks, altair, die down, deflates, absolute value, solar eclipse, outshined, fastening, bind, comedowns, absolute parallax, bespeaking, book, eclipsing, partial eclipse, bespoken, be eclipsed, expire.

Eclipse zıt anlamlı kelimeler, Eclipse kelime anlamı

Immersion : Daldırma. Gölgeye girme. Batırılma. Tamözdeşim. İmmersiyon. İmersiyon. Batırma. Bir gökcisminin başka bir gökcisminin gölgesine girmesi. Bir katılımlı gözlemde gözlemcinin duruma ya da olaya, onu yaşayan bireylerden ayrılmayacak biçimde katılması ya da bir topluluk üyelerinin yaşamını paylaşması. Tutulma.

Emersion : Sudan çıkma. Belirme. Ortaya çıkma. Bir gökcisminin başka bir gökcisminin, gölgesinden dışarı çıkması. Kendisini çevreleyen şeyden (sudan tepelerden vs) sıyrılıp kendini gösterme. Gölgeden çıkma.

Ingress : Giriş. Gölgelenme. Hava girişi. Girme. Giriş hakkı.

Eclipse antonyms : egress.

Eclipse ingilizce tanımı, definition of Eclipse

Eclipse kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Said of a heavenly body. To darken or hide. To cause the obscuration of. To suffer an eclipse. As, the moon eclipses the sun. A solar eclipse, by the moon coming between the sun and the observer. A satellite is eclipsed by entering the shadow of its primary. The obscuration of a planet or star by the moon or a planet, though of the nature of an eclipse, is called an occultation. The eclipse of a small portion of the sun by Mercury or Venus is called a transit of the planet. An interception or obscuration of the light of the sun, moon, or other luminous body, by the intervention of some other body, either between it and the eye, or between the luminous body and that illuminated by it. A lunar eclipse is caused by the moon passing through the earth`s shadow.