Interruption türkçesi Interruption nedir

Interruption ile ilgili cümleler

English: Sorry for the interruption.
Turkish: Kestiğim için özür dilerim.

English: He doesn't allow interruptions.
Turkish: O, kesintilere izin vermez.

English: Discussion resumed after a short interruption.
Turkish: Kısa bir kesintiden sonra tartışma yeniden başladı.

English: Pardon the interruption.
Turkish: Kesintiyi bağışlayın.

English: Ali was annoyed at the interruption.
Turkish: Ali kesintide rahatsız oldu.

Interruption ingilizcede ne demek, Interruption nerede nasıl kullanılır?

Electrical power interruption : Elektrik kesintisi. Elektrik gücü kesintisi. Elektrik gücünün geçici olarak kesilmesi.

Machine check interruption : Makine denetim kesmesi.

Machine interruption : Makine kesilmesi.

Without interruption : Kesintisiz. Aralıksız. Durmadan.

Interruptions : Ara. Durdurma. Kesinti. Sekte. Sözünü kesme. Fasıla. Kesiklik.

Interrupt handler : Kesinti işleyici program. İşkesme kotarıcısı. Kesilme kotarıcı. Kesilme işleyici. Kesme işleyici.

Interrupt level : Kesme düzeyi.

Interrupt mask : İşkesme maskesi. Kesilme maskesi.

Interrupting : Sekte vurma. Ara vermek. Söze karışmak. Sekte vurmak. Sözünü kesmek. Kesmek. Yarıda kesmek. Söze karışma. Kapatmak (görüntü). Sözünü kesme.

 

Interrupt dispatcher : Kesme işlemci zamanlaması. Kesme dağıtıcısı.

İngilizce Interruption Türkçe anlamı, Interruption eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Interruption ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Subtraction : Eksiltme. Eksilme. Çıkarma işlemi. Çıkarma.

Happening : Olma. Olmak. Vuku. Vaki. Doğaçlama. Olay. Hadise. Vaka. Arız.

Occurrence : Olay.

Breathers : Mola. Hava deliği. Hava borusu. Havalandırma. Paydos. Güçlükle nefes alan kimse. Havalandırıcı. Kartel havalandırma.

Break : Ani değişim. Açmak. Daha iyi yapmak. Bozmak. Kırılma. Yenmek. Ara vermek. (ses) gitmek veya kısılmak. Çatlatmak. Kontrol etmek.

Cutoffs : Limit. Kesiliş. Sona erme tarihi. Kayıtların kesimi. Kesme. Durdurma noktası. Şalter. Kesim. Musluğu kapatma.

Breather : Kartel havalandırma. Hava borusu. Hava deliği. Havalandırıcı. Havalandırma. Güçlükle nefes alan kimse. Mola. Paydos.

Administer an oath : Ant içirmek. Andiçirme. Yemin ettirmek.

Deduction : Türetim. Çıkarma. Çıkarılan miktar. İndirme. Sonuç çıkarma. Azaltma. Çıkarım. Bir ya da bir kaç öncülden mantık yasalarına dayanılarak bir sonucun zorunlu olarak çıkacağının gösterilmesi ve bu sonucun doğruluğunun tanıtlanması amacıyla genelden özele vararak düşünme yolu. mantıkçılara göre öncüllerin doğru olması durumunda sonucun da zorunlukla doğru olduğu çıkarım biçimi.

Interruption synonyms : occurrent, interruptions, retention, hiatus, abatement, caesurae, ceasing, discontinuation, dislocation, cadenzas, dec, american law of corporation, apoplexy, discontinuities, stoppages, disconnections, acts contra bonos mores, substraction, pause, discontinuance, cadence, interims, truncations, cessations, interposition, being cut off, respite, abscissions, cadences, natural event, accused, disconnexion, interpolation.

 

Interruption ingilizce tanımı, definition of Interruption

Interruption kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : The act of interrupting, or breaking in upon.