Interruptions türkçesi Interruptions nedir

Interruptions ile ilgili cümleler

English: We couldn't allow any interruptions.
Turkish: Biz herhangi bir kesintiye izin veremedik.

English: He doesn't allow interruptions.
Turkish: O, kesintilere izin vermez.

Interruptions ingilizcede ne demek, Interruptions nerede nasıl kullanılır?

Electrical power interruption : Elektrik gücünün geçici olarak kesilmesi. Elektrik gücü kesintisi. Elektrik kesintisi.

Machine check interruption : Makine denetim kesmesi.

Machine interruption : Makine kesilmesi.

Without interruption : Aralıksız. Kesintisiz. Durmadan.

Interruption : Durdurma. İnkıta. Sekte. Yarıda kesme. Sözünü kesme. Kesinti. Fasıla. Kesilme. Ara.

Interrupt handler : Kesme işleyici. Kesilme kotarıcı. Kesilme işleyici. Kesinti işleyici program. İşkesme kotarıcısı.

Interrupt level : Kesme düzeyi.

Interrupt mask : Kesilme maskesi. İşkesme maskesi.

Interruptive : Durduran. Kesici. Rahatsız edici. Kesen. Araya giren. Rahatsız eden. Bölen. Birbirinden ayıran.

Interrupting : Söze karışmak. Sekte vurma. Sekte vurmak. Söze karışma. Ara vermek. Yarıda kesmek. Kesmek. Sözünü kesme. Kapatmak (görüntü). Sözünü kesmek.

İngilizce Interruptions Türkçe anlamı, Interruptions eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Interruptions ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Interims : Muvakkat. Geçici şey. Muvakkat rapor. Muvakkat bilanço. Boşluk. Geçici. Aralık. Geçici olarak yapılan şey.

Cats : Dedikoducu kadın. Caz meraklısı kimse. Memeliler (mammalia) sınıfının, etçiller (carnivora) takımının, yarık ayaklılar (fissipedia) alt takımının, kedimsiler (herpestoidea) üst familyasından, köpek dişleri iyi gelişmiş, çeneleri kuvvetli, vücutları yumuşak tüylerle kaplı, bacakları nispeten kısa, tabanlarında gürültü çıkarmadan yürümeye yarayan yastıklar bulunan, tırnakları kanca şeklinde, iyi tırmanabilen bir familya. Kedi soyundan hayvan. Kedigiller. Biyoloji, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Kinci kadın. Griva palangası. Bir filmde yapımcı ya da yönetmenin isteği dışında, genellikle denetleme sonucu, bazen de dağıtımcı ya da oynatımcılarca yapılan budama.

Abscission : Kesilme. Yaprak ve meyve dökülmesi. Absisyon. Ani son. Kesme.

Discontinuities : Devamsızlık.

Breaks : Koparmak. Çiğnemek. Yakın dövüşü bırakmak. Dalmak. İflas etmek. Bozdurmak. Kesmek. Parçalanmak. İhlal etmek.

Lassitude : Dermansızlık. Lasitüd. Bitkinlik. Halsizlik. Yorgunluk.

Discontinuity : Devamsızlık. Süreksizlik. Kesiklilik. Gelişme sürecinin ve değişmelerin niteliksel biçimde belirmesi. Kesik olma. Özdekte ya da bir işlevde sürekli olmama özelliği. İnkıta.

Interpolation : Ara değerini bulmak. Bir ölçümler dizisinin terimleri arasında kalan ölçülmemiş noktalardaki değerleri bulma işlemi. Enterpolasyon. Tadil. Aradeğer bulma. Yazıya sözcük veya cümle ekleyerek asıl metni değiştirme. İki ucu belli çoğa değerleri dizisine dayanarak bir ara değeri kestiren ölçüm ya da çoğa uzancası. bk. uzanca. Ara değer hesabı. Ara kestirim. Genellikle, iki bilinen nokta arasındaki ara değerlerin kestirilmesi işlemine verilen ad.

 

Hiatuses : Kesintili ünsüz. Aralık. Hemze. Boşluk. Boş yer. Tenafür. Eksiklik. Yarık.

Interpellation : Veri yorumlama. Çağırma. Genel görüşme önerisi. Açıklattırma. Gensoru. İstizah.

Interruptions synonyms : occurrent, oppilation, abscissions, truncations, interjection, abeyances, truncation, halting, insert, estoppage, haircut, break, cutbacks, disconnectedness, interruption, punctuation, dockage, hysteresis, subtraction, breaking off, delay, interception, respite, eclipse, substraction, interceptions, breather, discontinuances, occultation, failures, embarring, gap, comma.