Edict türkçesi Edict nedir

Edict ile ilgili cümleler

English: Ali and Mary got divorced, just like you predicted.
Turkish: Ali ve Mary sadece tahmin ettiğin gibi boşandı.

English: Ali believed he could actually predict the future.
Turkish: Ali aslında geleceği tahmin edebileceğine inanıyordu.

English: Ali attempted to predict the results.
Turkish: Ali sonuçları tahmin etmeye çalıştı.

English: Ali actually believed he could predict the future.
Turkish: Ali gerçekten geleceği tahmin edebileceğine inanıyordu.

English: Ali did a good job predicting who would win the election.
Turkish: Ali seçimi kimin kazanacağını tahmin ederek iyi bir iş yaptı.

Edict ingilizcede ne demek, Edict nerede nasıl kullanılır?

Edictal : Fermana özgü. İradeyle ilgili. Buyruk ile ilgili. Fermanla ilgili. Ferman ile ilgili.

Edictally : Fermanla ilgili olarak. Fermana özgü bir şekilde. Buyruk ile ilgili olarak. Ferman ile ilgili bir şekilde. İradeyle ilgili olarak.

Edicts : Hüküm. Emir. Ferman. Buyruk. İrade. Tebliğ. Bildiri.

Adaptive predictor : Uyarlanır öngörücü.

Asymptotic final prediction error : Yanaşık son öndeyi hatası. Afpe.

Benedictory : Takdis edici. Kutsayıcı.

Benediction of deliverance : Kurtuluş için tanrı'ya yapılan teşekkür duası.

 

Benedictine : Aziz benedict rahibi. Fransız likörü. Benediktin papaz tarikatı üyesi.

Best linear predictor : En iyi doğrusal öndeyici.

Benediction : Takdis. Kutsama.

İngilizce Edict Türkçe anlamı, Edict eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Edict ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Adjudication : Açık eksiltme. Münakaşa. Hüküm verme. Karar. Eksiltme. Sözlü teklif yöntemiyle gerçekleştirilen eksiltme. krş. kapalı eksiltme. Karar verme. Mahkemenin hüküm vermesi.

Announcements : Haber (radyo ve televizyon terimi). İlanlar. Duyuru. İlan etme. Duyurma. Bildirme. Anons. İlan.

Enjoinders : Emir verme. Taraflardan birine belirli bir davranışta bulunmamasını emreden karar. Yasaklama. Kısıtlama. Yasak. Sıkı emir. Sıkı uyarı. Yasak etme.

Adjudications : Münakaşa. Karar verme. Mahkemenin hüküm vermesi. Eksiltme. Karar. Hüküm verme.

Behests : Israr. Israrlı istek.

Conclusion : Anlaşma. Bir araştırma ve irdelemede elde edilen sonuç. Netice. Sonuç. Vargı. Son. Tümdengelimci bir dizgede sayıltılardan kaynaklanan ve bilinen çıkarım kuralları yoluyla türetilen sonuçlar. Bitim. Ceza.

Appointment : Atanılan makam. Memuriyet. Randevu. Atama. İş. Buluşma. Tayin. Görev.

Fiat : Karar. Yetki. Resmi izin.

Curfew : Sokağa çıkma yasağı. Karatma zamanı. Yat borusu. Karartma zamanı. Karartma zili.

Rescripts : Resmi bildirge. Beyan. Papa veya roma imparatorunun verdiği yazılı cevap.

Edict synonyms : consent decree, papal bull, programma, judicial separation, behest, conclusions, imper, pleasures, spine, assize, charta, freedoms, announcement, annunciation, declaration, imperial decree, decreeing, becks, decree, freedom, enactments, announcing, communique, authority, attaintment, bulletin, ameer, biddings, commandments, ascendancy, bulletins, manifesto, arbitrament.

 

Edict ingilizce tanımı, definition of Edict

Edict kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : As, the edicts of the Roman emperors. The proclamation of a law made by an absolute authority, as if by the very act of announcement. The edicts of the French monarch. A decree. A public command or ordinance by the sovereign power.