Elates türkçesi Elates nedir

Elates ingilizcede ne demek, Elates nerede nasıl kullanılır?

Chelates : Kıskaçlamak. Kelat. Kıskaç. Şelat. Çelat. (kimya) organik çemberlerden ve metalik iyonlardan oluşan (kandaki hemoglobin, bitkilerdeki klorofil, vb. gibi.).

Copelates : Ekliceler. Sölomlu hayvanlardan, ikincil ağızlılar (deuterostomia) filumunun, kordalılar (chordata) alt filumunun, gömlekliler (tunicata) dalından, daima bir kuyruk ekleri bulunan, 5 mm kadar uzunlukta türleri olan, eklice (appendicularia) cinsi iyi bilinen bir sınıf.

Correlates : Uymak. Bağlantı kurmak. İlişkisini ortaya çıkarmak. İlintilemek. İlişkili olmak. İlişkiyi göstermek. Bağ kurmak. Bağlantılı olmak. Karşılıklı ilişkisi olmak. İlişkilendirmek.

Crenelates : Mazgallı siper yapmak. Mazgallarla donatmak.

Interrelates : İlişkisi olmak. Birbiriyle alakalı olmak. İlişki kurmak.

Elatedly : Mutlu bir şekilde. Sevindirilmiş bir halde. Sevinçli bir şekilde. Sevinçle. Memnun bir şekilde. Bahtiyar şekilde. Bahtiyar bir şekilde.

Elaters : Mutluluk veren kimse. Bir çeşit böcek (zooloji). Elastiklik (eski kullanım). Coşturan şey. Coşturan kimse. Mutluluk veren şey. Bazı bitkilerde sporları dağıtmaya yarayan elastik yapı. Neşe veren. Belli bitkilerde sporları dağıtmaya yarayan elastik yapı (botanik terimi). Canlılık katan şey.

 

Mineral chelates : Mineral şelatları. Mineralleri protein moleküllerine bağlayan ve vücudun mineralleri tam olarak emmesini sağlayan maddeler.

Relates : İlişki kurmak. Rivayet etmek. İlişkisi olmak. Hikaye etmek. Arasında bağlantı kurmak (olaylar veya durumlar veya insanlar). İlgili olmak. Ait olmak. Bağlantı kurmak. Bağlı olmak. Nakletmek.

Elated : Bahtiyar. Kıvançlı. Sevinçli. Mutlu. Memnun. Coşkun. Sevindirilmiş.

İngilizce Elates Türkçe anlamı, Elates eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Elates ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Glad : Memnun edici. Mutluluk verici. Hoşnut. Mutlu.

Make proud : Yüzünü ağartmak. Şeref vermek. Gurur vermek.

Brace up : Güç almak. Kuvvetlendirmek. Cesaretlenmek. Cesaret almak.

Bestirring : Yerinden oynatmak. Harekete geçirmek. Kaldırmak. Koşturtmak. Aceleye getirtmek.

Enthused : Ballandıra ballandıra anlatmak. Coşmak. Azmettirmek. Hayran kalmak. Hayran bırakmak. Gayrete gelmek. Bayılmak.

Posterior : Kıça yakın. Geri. Arka, arkada bulunan, arka kısımla ilgili. Posteriyor. Biyoloji, ekonomi alanlarında kullanılır. Popo. Posteriyör. Arka. Ardıl. Sonra gelen.

Elated : Kıvançlı. Sevindirilmiş. Bahtiyar. Coşkun. Mutlu.

Buoy up : Moral vermek. Yüksek tutmak. Desteklik etmek. Yüzdürmek.

Amuses : Eğlendirme. Kırıp geçirmek. Eğlendirmek. Avutmak. Oyalamak. Güldürmek. Avundurmak. Hoşafına gitmek.

Do someone proud : (kendiyle) gurur duymasını sağlamak. Nazik davranmak. Kara çıkartmamak.

 

Elates synonyms : subsequently, gladsome, bestir, elating, content, enraptures, ravishes, gladder, afterward, brighten, do somebody a pleasure, enfever, amuse, gladdens, braced, exalt, ebullient, gratifies, exultant, happier, fain, ectasize, beatifying, afterwards, cheer, cheering, bestirred, bestirs, exultantly, cheer up, chuffed, enfevers, after.

Elates zıt anlamlı kelimeler, Elates kelime anlamı

Antecedent : Evvel. Önceki. Takaddüm eden. Mazi. Mukaddem. Sabık. Öncül. Yerine zamir gelen isim. Evvelki. Önerti.

Unrelated : Birbiri ile ilişkisi olmayan. İlişkilendirilmemiş. Bağlantısız. İlişkisiz. Akraba dışı. İlgisiz. Na-mahrem. Akraba olmayan. Namahrem. Alakasız.