Enlargers türkçesi Enlargers nedir

  • Agrandisör.
  • Agrandizör.
  • Agrandisman makinası.
  • Büyütücü.
  • Fotoğrafları büyülten cihaz.
  • Genişletici.
  • Büyülteç.

Enlargers ingilizcede ne demek, Enlargers nerede nasıl kullanılır?

Enlarger : Agrandizör. Büyüteç. Genişletici. Büyütücü. Agrandisman makinası. Agrandisör. Büyülteç. Fotoğrafları büyülten cihaz.

Enlarge on a point : Bir noktayı detaylı bir şekilde açıklamak.

Enlarge upon : Daha ayrıntılı bir şekilde anlatmak. Ayrıntılandırmak. Dallandırmak. Yaymak. Detaylandırmak. Tafsilata girişmek. Daha detaylı bilgiler vermek. Genişletmek.

Enlarge upon a point : Bir noktayı detaylı bir şekilde açıklamak.

Reduce or enlarge : Küçült veya büyüt.

Enlargement of the prostate gland : Prostat bezi büyümesi. Mesanede konuşlu erkek idrar kanalını çevreleyen bezin genişlemesi. Prostat bezi genişlemesi.

Enlarge : Uzatmak. Büyümek. Büyültmek. Çoğaltmak. Boyutunu büyütmek. Genişletmek. Büyütmek. Ayrıntıya girmek. Geliştirmek. Genişlemek.

Enlargements : Artma. Çoğalma. Yayılma. Genişletme. Büyüme. Agrandisman. Genişleme. Büyültme. Büyütme.

Enlarged the scope : Genişletilmiş mesafe veya menzil. Artırılmış kapsam. Genişletilmiş kapsam. Büyütülmüş faaliyet alanı.

Enlargeable : Genişletilebilir. Çoğaltılabilen. Süresi uzatılabilen. Büyüyebilen. Uzatılabilir. Genişletilebilen. Büyültülebilen. Temdit edilebilen. Genişleyebilen. Büyültülebilir.

 

İngilizce Enlargers Türkçe anlamı, Enlargers eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Enlargers ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Dilatant : Genleşici. Genişleten. Genleştiren. Genleşen.

Photoscope : Fotoskop.

Aggrandizer : Yükseltici. Enine açıcı.

Expand : Yayılmak. Dönüşmek. Tevsi etmek. Genişlemek. Açmak. Açılmak. Yaymak. Büyümek. Büyütmek.

Increase : Büyümek. Çoğaltmak. Arttırmak. Yükseklik, herhangi bir mal ya da nesneye ilişkin değerin arttırılması. Eder artırımı. Çoğalmak. Artma. Zam yapmak. Yükselmek. Üremek.

Tenters : Kumaş gergisi. Ram. Gergi. Kancalı çerçeve. Gergef. Germe makinesi. Germek.

Magnifier : Büyüteç.

Deepen : Koyulaştırmak (rengi). Koyulaştırmak. Artmak. Artırmak. Derinleşmek. Koyuklaştırmak. Derinleştirmek. Derinletmek. Koyulaşmak. Şiddetlenmek.

Widener : Genişleten. Genişleten kimse veya şey. Geniş hale getiren.

Enlarger : Büyüteç.

Enlargers synonyms : ream, magnifiers, expander, aggrandizers, wideners, blow up, dilative, magnify, tenter, expanders.

Enlargers zıt anlamlı kelimeler, Enlargers kelime anlamı

Decrease : Küçültmek. Azalmak. Eksiltme. Düşmek. Düşüş. Eksiltmek. Düşüş göstermek. İnmek. Eksilmek. İnişe geçmek.

Reduce : Satakdaki malın isteklerden daha çok olması nedeniyle bunların satışlarını sağlamak amacıyla ederlerinde yapılan indirim. aynı konu üzerinde çalışan ve aynı özellikte nesneyi yapıp satan kişilerin karşıtı ile tecimsel bir yarışta bulunmak ve onun etkilerinden kurtulabilmek amacıyla satış ederleri üzerinde yaptıkları indirim. Alçaltmak. Kısaltmak. Eritmek (metalurji terimi). Yerine oturtmak (kırık). Zayıflatmak. (daha basit bir hale) dönüştürmek. Sadeleştirmek. Haline getirmek. Küçültmek.