Evaporations türkçesi Evaporations nedir
- Buğulandırma.
- Uçup gitme.
- Buharlaştırma.
- Evaporasyon.
- Buğu.
- Buharlaşma.
- Tebahhur.
- Buğulanma.
- Buhar.
Evaporations ingilizcede ne demek, Evaporations nerede nasıl kullanılır?
Evaporation confidental heat : Buharlaşma gizli ısısı. Bir maddenin kendi kaynama noktasında bir kilosunu kaynatmak için gereken ısı miktarı.
Evaporation heat : Bir sıvıyı buhar haline dönüştürmek için harcanması gerekli olan ısı miktarı. Suyun buharlaşırken çevresinden almış olduğu ısı. belirli bir miktardaki suyun buharlaşması için gerekli olan ısı. Buharlaşma ısısı.
Evaporation point : Buharlaşma noktası. Buharlaşma çekidi.
Evaporation pool : Atmometre. Buharlaşma havuzu. Suyun buharlaşma derecesini ölçmek için bir alet olarak kullanılan her türlü sıvı.
Evaporation temperature : Buharlaşma ısısı. Suyun buharlaşırken çevresinden almış olduğu ısı. belirli bir miktardaki suyun buharlaşması için gerekli olan ısı. Buharlaşma sıcaklığı.
Evaporation : Toprak yüzeyindeki suyun buharlaşması ve toprak üzerinde yetişen bitkilerin terlemesi (transpirasyon) ile su kaybı. evaporasyon, evatransporasyon. Uçup gitme. Buharlaştırma. Bir sıvıyı gaz evreye geçirme işlemi. Sıcaklığın etkisiyle suyun sıvı durumdan buğu durumuna geçmesi. Suyun veya diğer sıvı maddelerin gaz haline dönüşmesi, evaporasyon. Bir çözeltideki çözücünün uçurulması. Buğulandırma. Evaporasyon. Katı veya sıvı maddelerin yapısında bulunan su veya herhangi bir bileşenin ısı değişikliği nedeniyle gaz haline geçmesi.
Evaporative : Buharlaşma ile alakalı. Uçucu. Buharlaşmalı. Buharlaşma meydana getiren.
Preevaporation : Ön buharlama.
Evaporating : Buharlaştırcı. Buharlaşma. Uçucu.
Heating and evaporation : Isıtma ve buharlama. Yemlerin sindirim ve lezzetini artırmak, antibesleme faktörleri ve patojen mikroorganizmaları yok etmek için buhara tutularak ısıtılması.
İngilizce Evaporations Türkçe anlamı, Evaporations eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Evaporations ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Evaporating : Uçucu. Buharlaştırcı.
Fumes : Duman. Dumanlı sis. Buhar (genellikle zararlı kokusu olan). Gaz.
Phase change : Safha değişimi. Faz değişimi. Evre değişimi.
Vapored : Duman. Böbürlenmek. Övünmek. Buharlaşmak. Buhar çıkarmak.
Dehydration : Histolojide dokuların yıkamadan sonra suyunu gidermek amacıyla düşük dereceli alkollerden geçirilmesi. parafin ve selloidin gibi maddelerle işlem yapılacak preparatlar sırasıyla % 50, % 60, % 70, % 80, % 90, % 96 ve saf alkollerde tutulurlar. Suyunu giderme. Su giderme. Biyoloji, kimya, veterinerlik alanlarında kullanılır. Vücuttan aşırı sıvı kaybedilmesi durumu. içme suyunun azlığı, su içmeyi engelleyen hastalık halleri, şiddetli akut ishaller, yeni doğanların salgın akut ishalleri, aşırı kusma, şeker hastalığında olduğu gibi çok işeme hali, dehidratasyon, hipohidrasyon. aşırı terleme, aşırı kan kaybı ve kimi böbrek hastalıkları gibi nedenlerden kaynaklanır. bir doku, organ, madde veya molekülden suyun uzaklaştırılması. Bileşikteki ya da örüt yapısındaki suyu çekme, alma. Bir doku, organ ya da maddeden suyun çıkarılması, uzaklaştırılması. Susuzlaştırma. Su kaybı, bir maddenin suyunu kaybetmesi. vücudun aşırı su kaybetmesi sonucu oluşan durum. Dehidrasyon.
Drying up : Susuzlaşma. Kuruma. Susuz hale gelme. Kuru hale gelme. Suyu alınma. Kurutma.
Steams : İstimbotla veya buharlı lokomotifin çektiği trenle gitmek. Buhar çıkarmak. Buhar çıkmak (bir şeyden). Buğulama yapmak. Buğulamak. Buharla çalışmak. Buhar halinde çıkmak (bir şeyden). İstim.
Condensation : Yoğuşum. Özetleme. Koyulaştırma. Yoğuşma. Bir yıldızın büzülerek yoğunluğunun artması. Koyulaşma. Yoğunlaşma. Gaz evreden sıvı evreye geçiş. benzer moleküllerin bir araya gelerek daha karmaşık bir molekül yapmaları. (örn. çoğuzlanma.) iki molekülün bir araya gelip küçük bir molekülü dışarı atarak yeni bir molekül oluşturması. kimi molekül ya da taneciklerin bir araya toplanarak asıltı tanecikler oluşturması. Kısaltma. Yoğunlaştırma.
Boiling : Bir sıvının doygun buhar basıncının bulunduğu ortamın basıncına denk olduğu durumda, kabarcık oluşumuyla birlikte buhar evresine geçişi. Çok sıcak. Kaynayan. Kaynatan. Kaynama. Köpüren. Kaynatma. Kavurucu. Kaynar. Kızgın.
Steamers : Bir tür kıymalı sandviç. Düdüklü tencere. Buharlı vapur. Vapur. Gemi. Buharlayıcı. Pistonlu buhar makinesi.
Evaporations synonyms : plastination, state change, clouding up, lyophilization, freeze drying, volatilisation, evaporation, extraction, vapoured, inspissation, exhalation, fume, smoke, steamer, evaporates, aura, condensations, vapourization, exhalations, desiccation, auras, misting, vapouring, phase transition, vaporisation, volatility, mists, mist, aurae, vapour, vaporization, physical change, evanescing.
Bu kısımda Evaporations kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Evaporations ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Evaporations anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Evaporations ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.