Turkish: Ali ekibimizin en yeni üyesidir.
English: Ali demonstrated the company's newest product to the crowd.
Turkish: Ali şirketin en yeni ürününü kalabalığa tanıttı.
Enzootic abortion of ewes : Koyunlarda gebeliğin son dönemlerinde chlamydia psittaci tarafından oluşturulan salgın yavru atmalar, klamdiyal yavru atma. Koyunların enzootik yavru atması.
Fewest : En azı. En az. Sayısal olarak en küçüğü ifade eden bir kelime. En küçücüğü.
Jewess : Musevi kadın. Yahudi kadın. Yahudi kız.
Newest : En yeni.
The fewest : Sayısal olarak en küçüğü gösteren miktar. En az.
Ewe effect : Kızgınlık gösteren dişilerin koçlara cevap vermesiyle biçimlenen kanda lh yoğunluğunun artmasıyla meydana gelen fizyolojik etki. Koyun etkisi.
Ewer : İbrik.
About microsoft powerpoint viewer : Microsoft powerpoint göstericisi hakkında.
Ewe lamb : Dişi kuzu.
Thin ewe syndrome : Sıska koyun sendromu. Erişkin koyunlarda birçok sebebe bağlı olarak ancak en sıklılıkla iç organlarda corynebacterium pseudotuberculosise bağlı apselerle birlikte görülen ve ileri derecede zayıflamayla sonuçlanan hastalık.
Sözcükler, direkt olarak Ewes ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Sheep : Evcil koyun. Koyun gibi tip. Süklüm püklüm tip. Ezik kimse. Kuzu. Davar. Biyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Çift parmaklılar (artiodactyla) takımının, boynuzlugiller (bovidae) familyasından, tıknaz, sağlam yapılı, eti, derisi ve kılı için yetiştirilen, bütün dünyaya yayılmış bir tür. koyun. Geviş getirenlerin ovinae alt familyası içinde yer alan, eti, sütü, yapağısı ve derisi için yetiştirilen evcil hayvan.
Opinion : Görüş. Teşhis. Kanı. Fikir. Takdir. Önemseme. Adli davada bilirkişilerin verdikleri fikirler. Düşünce. Bireyin belli bir konudaki süreğen ya da kalıcı düşünce, yargı ve değerlendirmelerinin toplu ürünü. bk. görüş, tutum. Nazar.
Cream pitcher : Ufak sürahi biçiminde sütlük.
Bosom : Koyun merkez. Kucaklamak. Balkon. Göğüs. Sine. Çok yakın. Orta. Döş. Bağır.
Creamer : Ekramöz. Sütten kremayı ayıran cihaz. Krema makinesi. Sütlük. Kaymak ayırıcı. Krema koymak için kullanılan küçük sürahi veya sütlük.
Breast : İç. Yürek. Göğüslemek. Gönül. Meme. Bağır. Göğüs germek. Başla, karın arasında kalan vücut bölgesi. toraks.
Persuasion : İkna kabiliyeti. Cins. Tür. İkna. İtikat. Kandırma. Din. Razı etme. Kanı. Akide.
Arms : Kucak. Cephane. Arma. Savaş silahları. Silah. Silahlar.
Ewes synonyms : ewe, pitcher, thought, jumbucks, sheeps, view, muttons, sentiment, vessel, jumbuck.
Unclassified : Gizli olmayan. Sınıflandırılmamış. Tasnif dışı. Sınıflandırmaya girmeyen. Sınıflandırmaya girmemiş. Karışık.
Sayfa düzgün görüntülenmiyorsa, lütfen sayfayı yenileyin. (F5)
Bu kısımda Ewes kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Ewes ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Ewes anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Ewes ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.