Foreign exchange risk türkçesi Foreign exchange risk nedir

  • Kur riski.
  • İktisat alanında kullanılır.
  • Döviz kuru riski.
  • Gelecekte bir döviz geliri elde edecek veya döviz ödemesi yapacak iktisadi karar birimlerinin bu süre içerisinde kurlarda ortaya çıkabilecek olumsuz bir değişme yüzünden zarara uğrama olasılığı.

Foreign exchange risk ingilizcede ne demek, Foreign exchange risk nerede nasıl kullanılır?

Foreign : Dıştan gelme. Yabancılık. Yabancı. Ecnebi. Harici. Dış. Bir maddede kendisinden başka bulunan her türlü madde. Yabancı madde. Ülke dışı.

Exchange : Verişim. İki parçacığın tüm yerlemlerinin (uzay yerlemleri ve fırılı) karşılıklı olarak birbirleri ile değiştirilmesi. Değiş-tokuş. Teati etmek. Kambiyo. Bozdurmak. Yabancı para cinsinden ödemeye aracılık eden kambiyo senetleri, kredi kartları gibi araçlar ile yabancı kağıt ve madeni para. Trampa etmek. Almak. Kitaplıkların fazla gereçlerini birbiriyle değiştirme işlemi.

Risk : Oynamak. Göze almak. Risk oluşturmak. Korkululuk-korkulu durum. Kaçını. Riske atmak. Risk. Riske etmek. Zarar olasılığı. Tehlike.

Foreign exchange : Bk. döviz bk. kambiyo senetleri ticari bankaların dövizle uğraşan birimleri. Yabancı paraların alım ve satımı, yabancı bir ülkeye ödenecek bir borç için bankada yapılan para değiştirme ve gönderme işlemi. yabancı bir ülkede ödenecek bir para için kullanılan çek, ödek, sayca gibi ödeme araçlarının alım ve satım işlemi. Yabancı para cinsinden ödemeye aracılık eden kambiyo senetleri, kredi kartları gibi araçlar ile yabancı kağıt ve madeni para. Döviz. Dış kambiyo. İktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Yabancı para. Döviz kuru. Döviz arbitrajı. Kambiyo.

 

Foreign exchange account : Döviz tevdiat hesabı.

Foreign exchange control system : Sabit kur sisteminde kambiyo rejimi gereği, dışalımcıların ve dışsatımcıların döviz alım satım işlemlerinin genellikle merkez bankasınca, bazen de yetki verilen ticari bankalarca yapılması. krş. kambiyo denetimi. Kambiyo denetim sistemi.

Foreign exchange certificate : Döviz belgesi.

Foreign exchange anchor : Ekonomideki fiyat istikrarını sağlamak amacıyla kurdaki dalgalanmaları önlemek için döviz kurunu belirli bir değerdeşlikte tutma. Döviz çapası.

Foreign exchange control : Kambiyo kontrolü. Kambiyo denetimi. Döviz kontrolü.

Foreign exchange arbitrage : Döviz arakazancı. Döviz arbitrajı. Dövizin ucuz olduğu piyasadan satın alınıp pahalı olduğu piyasada satılarak, diğer bir deyişle kur farklarından yararlanarak elde edilen kazanç.

İngilizce Foreign exchange risk Türkçe anlamı, Foreign exchange risk eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Foreign exchange risk ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Abolition of forced labour convention : Zorla ya da zorunlu çalıştırmanın herhangi bir biçiminin siyasal zorlama ve eğitme, siyasal ya da ideolojik görüşlerin açıklanması nedeniyle cezalandırma, işgücünü harekete geçirme, çalışma disiplinini sağlama, ayrımcılık ve işbırakımını, katılanları cezalandırma aracı olarak kullanılmasını yasaklayan, 1957 yılında kabul edilen temel uluslararası çalışma sözleşmelerinden birisi. Zorla çalıştırmanın yasaklanması sözleşmesi.

 

A pass through certificate : Taşınmaz rehniyle sağlanmış bir kişisel alacak karşılığında alacak sahibi finansal kurum tarafından çıkarılan değerli kağıt. Tutsat senedi.

A change in supply : Sunum kayması. Üreticilerin mal sunumunu etkileyen fiyat dışındaki değişkenlerde ortaya çıkan değişme sonucu sunumun artması veya azalması diğer bir deyişle sunum eğrisinin sağa (aşağıya, güneydoğuya) veya sola (yukarıya, kuzeybatıya) kayması. krş. sunumun sağa kayması, sunumun sola kayması.

A change in individual demand : Bir tüketicinin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu bireysel istemin artması veya azalması, diğer bir deyişle bireysel istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması. Bireysel istem kayması.

Abnormal budget receipts : Olağanüstü bütçe geliri. Olağanüstü bütçe harcamalarını karşılamak için, söz konusu dönemde ek harç, vergi ve borçlanma gibi yollarla elde edilen gelir.

Abnormal budget : Olağan bütçeden ayrı bir belge olarak hazırlanan ve kabul edilen, her yıl tekrarlanmayan ve olağanüstü nitelik taşıyan harcama ve gelirleri gösteren özel bir bütçe. Olağanüstü bütçe.

A shift in supply : Sunum kayması. Üreticilerin mal sunumunu etkileyen fiyat dışındaki değişkenlerde ortaya çıkan değişme sonucu sunumun artması veya azalması diğer bir deyişle sunum eğrisinin sağa (aşağıya, güneydoğuya) veya sola (yukarıya, kuzeybatıya) kayması. krş. sunumun sağa kayması, sunumun sola kayması.

A group shares : Şirkete sonradan ortak olanlardan farklı olarak, şirketin ilk kurucularına genellikle kara iştirak ve oy kullanmayla ilgili haklar veren ayrıcalıklı hisse senedi türü. A grubu hisse senedi.

A shift in demand : Tüketicilerin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu istemin artması veya azalması diğer bir deyişle istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması. İstem kayması.

Ability rent : Yetenek rantı. Özel yeteneklere sahip olan kişilerin üretime katkılarının üstünde elde ettikleri kazanç fazlası. krş. kıtlık rantı.

Foreign exchange risk synonyms : ability to pay approach, a type mutual funds, currency risk, abnormal budget expenditures, exchange risk, a shift in individual demand, ability to pay principle, a change in demand.