Frisk türkçesi Frisk nedir

Frisk ile ilgili cümleler

English: Everyone was frisked.
Turkish: Herkes arandı.

Frisk ingilizcede ne demek, Frisk nerede nasıl kullanılır?

Frisked : Oynaşmak. Üzerini aramak. Oynatmak. Üstünü aramak. Oynamak. Sıçramak. Sıçrayıp oynamak (mutlu bir şekilde). Kuyruk sallamak. Zıplamak. Üst araması yapmak.

Frisker : Gizlenmiş mallar veya silahlar arayışı içinde bir kimsenin üzerini aryan kimse. Üst araması yapan kimse. Üstünü arayan kimse. Dans eden kimse. Hoplayan kimse.

Friskers : Üstünü arayan kimse. Dans eden kimse. Hoplayan kimse. Üst araması yapan kimse. Gizlenmiş mallar veya silahlar arayışı içinde bir kimsenin üzerini aryan kimse.

Frisket : Koruyucu örtü. Friske (demir üzerine).

Friskets : Koruyucu örtü. Friske (demir üzerine).

Frisbees : Frizbi. Hoşça vakit geçirme amacıyla oyuncular arasında ileri geri atılan plastik disk.

Friskiness : Oyunbazlık. Neşe. Oynaklık. Canlılık.

Frisks : Oynatmak. Üzerini aramak. Sıçramak. Sıçrayıp oynamak (mutlu bir şekilde). Kuyyruk sallamak. Kuyruk sallamak. Üst araması yapmak. Koşuşmak. Oynaşmak. Üstünü aramak.

 

Friskier : Oynak. Oyuncu.

Friskiest : Oynak. Oyuncu.

İngilizce Frisk Türkçe anlamı, Frisk eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Frisk ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Fawned : Yavru geyik. Yaltaklık etmek. Alageyik yavrusu. Doğurmak. Dalkavukluk etmek. Yavrulamak. Doğurmak (geyik). Yaltaklanmak. Geyik doğurmak.

Romp : Boğuşmak. Haşarılık etmek. Kolay kazanmak. Azmak. Gürültüyle oynamak. İtişip kakışmak. Zorlanmadan geçmek. Erkek fatma. Kudurmak. İtişme.

Skylark : Tarlakuşu. Bayağı tarla kuşu. Şamata yapmak. Muziplik yapmak. Tarla kuşu. Toygar. Çayırkuşu. Çocuk gibi oynamak. Tarla kuş.

Cavorted : Tepinmek. Hoplayıp sıçramak. Hoplamak.

Run about : Öteye beriye koşmak. Koşuşturmak.

Caper : Kebere otugiller. Yaprakları almaşlı nadiren karşılıklı, basit ya da birleşik, çanak yaprakları 4-8 tane olup serbest ya da birleşik, taç yaprakları 4 tane ya da olmayan, ovaryum üst durumlu, kapsül ya da bakka tipi meyveleri olan, ülkemizde 2 cins ve 3 türle temsil edilen bitkiler. kapari. Muziplik etmek. Hoplamak. Aptalca davranmak. Oynayıp sıçramak. Hırsızlık. Hoplayıp zıplamak.

Bustles : Koşuşturma. Faaliyet. Acele. Telaş. Koşuşturmak. Aceleyle hareket etmek. Aceleyle hareket etme. Acele etmek. Telaş etmek.

Run around : Oraya buraya koşuşturmak. Baştan savma. Oradan oraya koşturmak. Atlatma. Oraya buraya koşturmak. Takılmak. Dolama. Birlikte gezmek. Oyalama.

Buck : Canlandırmak. Kütüklere ayırmak. Antilop, tavşan, geyik gibi bazı hayvanların yetişkin erkeklerine verilen ad. atlarda yukarıya doğru sıçrama. Sıçrayıp binicisini düşürmek. İtiraz etmek. Erkek kızılderili. Bak. Papel.

 

Sport : Spor yapmak. Sportif. Spor. Gösteriş yapmak. Takılmak. Şaka söylemek. Övünmek. Örnek insan. Eğlenmek.

Frisk synonyms : capering, lark about, fawn, scamper away, clutters, have it off, budge, dandled, bounces, carry on with, capriole, shake down, bound, dallied, glad eye, dances, dallying, dallies, cavort, dandles, budged, act a part, searches, frisks, play, dance, bustled, search, disport, play up to, be on, daff, cringed.

Frisk ingilizce tanımı, definition of Frisk

Frisk kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To leap, skip, dance, or gambol, in fronc and gayety. Frolicsome. A frolic. Lively. Brisk. Frisky. A gambol: a little playful skip or leap. A fit of wanton gayety.