Fuar nedir, Fuar ne demek

Fuar; kökeni fransızca dilinden gelmektedir.

  • Belli zamanlarda, belli yerlerde ticari mal sergilemek amacıyla açılan büyük sergi

İktisat alanındaki kelime anlamı:

Yurtiçi ya da dışı ticareti geliştirmek amacıyla düzenlenen ve yerli ve/veya yabancı firmaların mallarının belli süreler içinde sergilendiği büyük ticari merkez.

İngilizce'de Fuar ne demek? Fuar ingilizcesi nedir?:

fair

Fuar hakkında bilgiler

Fuar, ticareti geliştirmek amacıyla belli bir süre için kurulan pazar. Alıcı ve satıcıların bir araya gelerek iş anlaşmaları yaptıkları bu pazarlar genellikle aynı yerlerde ve düzenli aralıklarla, her yıl aynı tarihte birkaç haftalığına kurulurlar. Bu sergiler tek bir iş koluna ya da belirli bir iş kolunun tek bir dalını konu alabileceği gibi her tür ürünü ve hizmeti de kapsayabilir.

Uluslararası ticarette büyük önemi olan fuarlar 21. yüzyılda daha da önemli hale gelmiştir. Avrupa'da olsun Asya'da olsun dünyanın çeşitli yerlerinde her yıl düzenlenen bu pazarlar, binlerce satıcı ve alıcıyı bir araya getirerek büyük bir alış-veriş potansiyeli yaratmaktadır.

Ticari ve iktisadi boyutu gittikçe ön plana çıkan fuarlarda katılımcı firma ya da kuruluşlar kendilerine ayrılmış alanlarda ziyaretçileriyle görüşmeler yapmakta, ürünlerini sergilemekte veya bu alanlarda kendi kurumsal renk ve imajlarına yer veren fuar standlarında çeşitli görseller kullanarak kendilerini, ürünlerini ya da hizmetlerini tanıtmaktadır. Bu boyutuyla fuarlar aynı zamanda fuar hizmetleri endüstrisinin de doğuşuna neden olmuş, fuarların düzenlendiği kentlerde dekorasyon, konaklama hizmetleri, hosteslik hizmetleri, yiyecek içecek servisi gibi birçok alanda hareket yaratmıştır.

 

Bazı önemli uluslararası fuarlar İsviçre Sanayi Fuarı, Uluslararası Pakistan Fuarı, Milano Fuarı ve Uluslararası TATEF Fuarı'dır.

Fuar ile ilgili Cümleler

  • Bu ay uluslararası bir fuarımız olacak.
  • Fuarda dikkate değer bir şey yoktu.
  • Devlet fuarında pamuk helva yedik.
  • Sen kitap fuarına gittin mi?
  • Bu fuar nasıl?
  • Newton fuarda bir kitap aldıktan sonra matematiğe ilgi duymaya başladı. Onun içerdiği matematiksel kavramlara değil.
  • Geleneksel ekmek fuarı düzenlediler.
  • Fuarda görevli olmak için başvuruda bulundum.
  • Ali iş fuarına gitti.

Fuar anlamı, tanımı:

Zaman : Olayların oluş ve akış sırasını belirleyen, düzenli ve dönemli gök olaylarını birim olarak kullanan sanal bir kavram. Bir işe ayrılmış veya bir iş için alışılmış saatler, vakit. Dönem, devir. Yer kabuğunun geçirdiği gelişimde belirlenen ve fosillere göre dörde ayrılan geniş evrelerden her biri. Fiillerin belirttikleri geçmiş zaman, şimdiki zaman, gelecek zaman, geniş zaman kavramı. Bu sürenin belirli bir parçası, vakit. Bir işin, bir oluşun içinde geçtiği, geçeceği veya geçmekte olduğu süre, vakit. Belirlenmiş olan an. Çağ, mevsim.

Ticari : Ticaretle ilgili, ticarete ilişkin.

 

Sergilemek : Vermek veya sunmak. Bazı şeyleri göstermek, tanıtmak veya satmak amacıyla herhangi bir biçimde, herkesin görebileceği bir yere yerleştirmek, teşhir etmek.

Büyük : Yetişkin, belli bir yaşa gelmiş. Önemli. Üstün niteliği olan. Büyük abdest. Boyutları, benzerlerinden daha fazla olan (somut nesne), makro, küçük karşıtı. Makam, rütbe, derece bakımından daha üst olan kimse. Çok, ortalamayı aşan (soyut kavram). Niceliği çok olan.

Sergi : Yaygı, kilim. Alıcının görmesi, seçmesi için dizilmiş şeylerin tümü ve bu nesnelerin serildiği yer. Bir yerin, bir ülkenin veya çeşitli ülkelerin kendine özgü tarım, sanayi vb. ürünlerini tanıtmak için bunların uygun bir biçimde gösterildiği yer. Halkın gezip görmesi, tanıması için uygun biçimde yerleştirilmiş ürünlerin, sanat eserlerinin tümü.

Kitap fuarı : Çeşitli kurum ve yayınevlerinin katıldığı, değişik etkinliklerin düzenlendiği ve satışların yapıldığı büyük sergi yeri.

Fuarcı : Fuar düzenleyen kimse.

Fuarcılık : Fuarcının yaptığı iş.

Ticaret : Ürün, mal vb. alım satımı. Alışveriş sonucu elde edilen, yararlanılan fiyat farkı, kâr. Kazanç amacıyla yürütülen alım satım etkinliği. Bu etkinlikle ilgili bilim.

Geliştirmek : Gelişmesini sağlamak, gelişmesine yol açmak.

Kurul : Bir işi yapmak, yönetmek veya bir kurum ve kuruluşu temsil etmek için görevlendirilmiş kişilerden oluşmuş topluluk, heyet, konsey, asamble.

Pazar : Satıcıların belirli günlerde mallarını satmak için sergiledikleri belirli geçici yer. Tokat iline bağlı ilçelerden biri. Belli bir şeyin satıldığı yer. Alışveriş. Cumartesi ile pazartesi arasındaki gün. Rize iline bağlı ilçelerden biri.

Alıcı : Satın almak isteyen kimse, müşteri. Almaç. Azrail. Kendisine bir şey gönderilen kimse. Kamera.

Satıcı : Alıcıya bir şey satan kimse.

Anlaşma : Anlaşmak durumu. Sözleşme. Devletler arası siyasal, ekonomik, kültürel vb. alanlarda yapılmış olan uzlaşma ve bu uzlaşmanın tespit edildiği belge, uyuşma, itilaf, antant, konvansiyon.

Diğer dillerde Fuar anlamı nedir?

İngilizce'de Fuar ne demek? : n. fair

Fransızca'da Fuar : foire [la]

Almanca'da Fuar : Messe

Rusça'da Fuar : n. ярмарка (F)

adj. ярмарочный