Fucking türkçesi Fucking nedir

Fucking ile ilgili cümleler

English: I fucking don't know how to translate this sentence, translate it yourself, everybody deal with their own shit.
Turkish: Bu kahrolası cümleyi nasıl tercüme edeceğimi bilmiyorum, kendin tercüme et, herkes kendi bokunu temizlesin.

English: Are you fucking kidding me?
Turkish: Benimle dalga mı geçiyorsun?

English: Close the fucking door!
Turkish: Kapat şu lanet kapıyı!

English: Are you fucking stupid?
Turkish: Katıksız salak mısın?

English: I don't understand a fucking thing.
Turkish: Hiçbir bok anlamıyorum.

Fucking ingilizcede ne demek, Fucking nerede nasıl kullanılır?

No fucking way : Hiçbir suretle!. Kesinlikle olmaz!. Mümkün değil! (kaba argo). Asla olmaz. İmkanı yok.

Read the fucking manual : Kahrolası kullanma klavuzunu oku. Konu hakkında kullanıcı klavuzunu okumadan önce aptalca sorular göndermemesi istenen bir internet kullanıcısına verilen sinirli cevap. Kahrolası elkitabını oku. Rtfm.

Fuck about : Salak gibi davranmak. Mantıksızca davranmak. Aşağılamak. Kötü davranmak. Sorumsuzca davranmak. Küçük düşürmek. Düşüncesizce davranmak. Tiye almak. Hor görmek. Aptalca davranmak.

 

Fuck all : Hiçbir şey.

Fuck around : Sorumsuzca davranmak. Kötü davranmak. Salak gibi davranmak. Mantıksızca davranmak. Aşağılamak. Düşüncesizce davranmak. Küçük düşürmek. Tiye almak. Taşak geçmek. Aptalca davranmak.

Fuck you : Cehenneme kadar yolun var. Siktir lan. Siktir oradan. Siktir git. Siktir.

Not to give a fuck : Siklememek. Sikine takmamak.

Fuck it : Allah kahretsin. Amına koyim. Siktir et. Amına koyayım. Kahrolası.

Fuck : Sikişen kimse. Sikmek. Kahretsin!. Sikişmek. Sikiş. Sikici. Kab. Hay anasını!.

Fuck up : Boketmek. İçine etmek. Perişan etmek. Mahvetmek. İçine sıçmak. Sıçıp batırmak. Yok etmek. Berbat etmek. İşin içine etmek. Bozmak.

İngilizce Fucking Türkçe anlamı, Fucking eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Fucking ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Confoundedly : Bela gibi.

Nooky : Cinsel birleşme. Oyukları olan. Köşeleri olan.

Blooming : Çiçek açma. Kabakütük haddeleme. Kör olası. Çiçeklenme. Çiçek açmış. Çiçeklenmiş. Körolası. Çiçek açan. Çiçekli.

Flaming : Çok süslü. Parlama. Yalazlı. Süslü püslü. Alevli. Alevlenme. Parlak. Ateşli.

Bloody : Kana susamış. O biçim. Kanatmak. Müthiş. Acayip. Lanet. Fazlasıyla. Uğursuz.

Contemptible : Aşağılık. Alçakça. Hor. Adi. Alçak.

Relation : Olaylar ve nesneler arasında var olan karşılıklı bağlılık. Akrabalar. Nispet. Birlikte oluşan ya da birlikte değişme gösteren olaylar arasında kavramsal olarak kurulan bağ. İlişki. Bağlantı. Oran. Yakın. Alaka. Ç.karşılıklı ilişki.

Freaking : Aşırı heyecanlandırmak.

Awful : Sunturlu. Berbat. Çok kötü. Meret. Rezalet. Korkunç. Kötü. Oldukça büyük. Müthiş.

 

Intercourse : Bağlantı. Cinsel münasebet. (cinsel) birleşme. Cinsel ilişki. İlişki. Görüşme. Münasebet. Konuşma. Cinsel birleşme.

Fucking synonyms : sexual congress, piece of tail, shtup, piece of ass, roll in the hay, nookie, sexual relation, crappies, boisterous, bonk, awfully, crassest, confound it, copulation, unmitigated, battle, drat, screw, deuced, astronomic, appalling, sex act, crasser, black guard, darned, abject, bitter, acutest, coition, brutishly, congress, damned, astringent.

Fucking zıt anlamlı kelimeler, Fucking kelime anlamı

Mitigated : Azaltmak. Yatıştırmak. Yatıştırılmış. Hafifletmek.