Gazeboes türkçesi Gazeboes nedir

Gazeboes ingilizcede ne demek, Gazeboes nerede nasıl kullanılır?

Gazebo : Manzaralı balkon. Teras. Bir yapının üzerindeki teras. Çardak. Taraça. Balkon. Manzaralı ev. Güzel manzaralı kameriye. Delikanlı. Bahçe köşkçüğü.

Gazebos : Taraça. Kule. Balkon. Delikanlı. Bahçe köşkçüğü. Manzaralı balkon. Güzel manzaralı kameriye. Bir yapının üzerindeki teras. Çardak. Teras.

Gaze at : Dalgın dalgın bir yere bakmak. Seyretmek. Bir şeye dalıp gitmek. Bakakalmak. Dalgın dalgın bir şeye bakmak. Dik dik bakmak. Gözünü dikip bakmak. Gözü dalmak. Gözünü dikmek.

Gaze hound : Av köpeği. Kurbanını kokusunu alarak değil de gözlemleyerek kovalayan ve avlayan tazı. Avı işaret eden köpek.

Gaze on : Dalıp gitmek. Gözü takılı kalmak. Gözünü dikmek. Dik dik bakmak.

Gazed : Gözünü dikerek bakmak. Sürekli bakış. Dik bakış. Gözünü dikme. Gözünü dikmek. Nazar. Bakış. Dik dik bakmak.

Gaze : Dik dik bakmak. Dik bakış. Nazar. Gözünü dikme. Gözünü dikerek bakmak. Bakış. Gözünü dikmek. Sürekli bakış.

Gazelle : Ceylan. Ahu. Ceren. Gazal. Gazel.

Gaze up on : Dik dik bakmak.

Gazed into the distance : Ufka doğru baktı. Gözünü dikerek uzağa baktı.

İngilizce Gazeboes Türkçe anlamı, Gazeboes eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Gazeboes ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Terr : Teras. Sundurma. Bölge. Düz çatı. Veranda. Alan. Eğimli tarafları ile dünyanın düz kısmı. Taşla döşeli dış mekan.

Jetty : İskele. Dalgakıran. Küçük dalgakıran. Kagir iskele. Şedde. Vapur iskelesi. Mendirek. Rıhtım. Set.

Terrace : Teras. Tribün (ingiliz ingilizcesi). Evlerin önüne oturmak için yapılan düz yükselti ve buradaki oturma yeri. Sıraevlerin bulunduğu sokak. Yüksek düzlük. Balkon (amerikan ingilizcesi). Fırdöndü. Sekilemek (yamacı). Sekiler yapmak (bir yamaçta).

Terraces : Tribün (ingiliz ingilizcesi). Yüksek düzlük. Teras. Sıralı evler (ingiliz ingilizcesi). Seki. Balkon (amerikan ingilizcesi).

Bosomed : Gizlemek. Kucak. Göğüs. Döş. Saklamak. Kucaklamak. Merkez. Orta. Göğüslü. Bağır.

Piazzas : Etrafı binalarla çevrili alan. İtalya'da halka açık meydan. Üstü kapalı balkon. Kemeraltı. Meydan. Veranda. Taraça (kapalı). Pazar yeri. Meydan (italyan şehirlerinde).

Spire : Kule ucu. Helis. Kulenin sivri tepesi. Sarmal hareket. Minare külahı. Kulenin sivri uçlu tepesi. Sivrilmek. İnce ve uzun ot sapı. Kule külahı. Çan kulesi tepesi.

Belvederes : Pavyon. Belvedere. Seyirlik. Dam taraçası. İt. Tepe köşkü. Kaliforniya eyaletinde şehir.

Bosoms : Merkez. Kucaklamak. Koyun merkez. Orta. Döş. Saklamak. Göğüs. Gizlemek. Elbisenin göğüs kısmı.

Building : Dikinti. Yapım. Bir yapının yapılması eylemi. İnşa etme. Apartman. Yapma. İnşaat. Yapı. İnşa. Bina.

Gazeboes synonyms : gazebos, belvedere, platforms, bosoming, platform, spiring, balconies, steeples, dungeon, turret, patio, pinnacle, bosom, turrets, pinnacles, edifice, veranda, gazebo, steeple, summerhouse, black hole, dungeons, towered, balcony, verandah, patios, piazza, tower.