Glide türkçesi Glide nedir

  • Kayma.
  • Planörle uçmak.
  • Motorsuz uçmak.
  • Akmak.
  • Kaymak (bir yerden vb).
  • Kaydırmak.
  • Gülle atmada, atış için ön hızı kazanmak amacıyla, atma döngüsü içinde yerden yükselmeden atış yerine doğru yapılan sekme.
  • Sessizce ve kayıyormuş gibi gitmek.
  • Süzülmek.
  • Atletizm alanında kullanılır.
  • Kaymak.
  • Havada süzülme.
  • Süzülerek gitmek.

Glide ile ilgili cümleler

English: A bird can glide through the air without moving its wings.
Turkish: Bir kuş kanatlarını oynatmadan havada süzülebilir.

English: The paraglider landed in the tree.
Turkish: Yamaç paraşütü bir ağaca indi.

Glide ingilizcede ne demek, Glide nerede nasıl kullanılır?

Glide away : Kaymak. Süzülmek.

Glide bomb : Kanatlı bomba. Lazerle yönlendirilen bomba. Süzülen bomba.

Final glide : Gevşeme.

Hang glide : Delta kanat sporu. Kişinin büyük bir kanada bağlı koşum tertibatına tutunarak havada uçtuğu bir spor.

Off glide : Gevşeme.

Cargo glider : Treyler. Römork.

Glider pilot : Planör pilotu.

Paraglider : Planör paraşüt.

Hangglider : Delta kanat. Yelken kanat.

Gliders : Elcik. Kayakçı. Planör. Kayık. Planör pilotu. Tekne.

İngilizce Glide Türkçe anlamı, Glide eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Glide ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Dislocating : Yerinden çıkartmak. Şaşırtmak. Sarsmak. Bozmak. Çıkarmak (eklem). Altüst etmek. Yerinden çıkmak. Yerinden çıkarmak. Yerinden oynatmak.

Drains : Kurutmak. Akıtmak. Boşaltmak. Suyu çekilmek. Kanalizasyon şebekesi. Yarayı temizlemek. Süzmek. Pansuman yapmak. Tüketmek.

Angle of flight : Uçuş açısı. Atmalarda, atılan nesnenin (gülle, çekiç, disk, cirit) uçuş yörüngesi ile atış doğrultusu arasındaki açı.

Floats : Yaymak. Dalgalanmak. Kurmak (şirket). Taban ışıtaçları. İşlik düzlüğünün tabanına, görünçlüğü önden aydınlatacak biçimde yerleştirilen bir dizi ışıtaç. Sahnenin önünde yerde bulunan ışıtaçlar. bunlar bugünkü tiyatrolardan kaldırılmıştır. Yer ışıkları. Yüzmek. Batmamak. Su üzerinde durmak.

Emanate : Çıkmak. Oluşmak. Doğmak. Yayılmak. Sadır olmak. Ortaya çıkmak. Sızmak. Fışkırmak. Zuhur olmak.

Plane : Çınar. Düzlemsel. Rendelemek. Dümdüz. Rende. Seviye. Yassı. Uçar gibi gitmek (suyun yüzünde). Düzey. Düz (yüzey).

Slips : Hata yapmak. Kaçırmak. Kaçmak. Erken doğmak (zooloji terimi). Geçirmek. Sürçmek. Kaybetmek. Salıvermek.

Creep away : Gizlice kaçmak. Gizlice sıvışmak.

Go : Girişim. Geçmek. İddiaya girmek. Enerji. Ayrılmak. Gitme. Bahse girmek. Tükenmek. Gitmek. İlerlemek.

Glide synonyms : body surf, locomote, be filtered, emanates, flow, displace, curd, dribble down, slip in, dislocation, distils, arce of circle, slide, change into, athlete, slew, glissades, drain away, planing, floated, creepages, creme, slue, distills, effuse, chief result recorder, elapse, creepage, combined competitions, soaring, glide away, glided, offsetting.

 

Glide zıt anlamlı kelimeler, Glide kelime anlamı

Stay in place : Yerinde kalmak.

Glide ingilizce tanımı, definition of Glide

Glide kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To pass rapidly and easily, or with a smooth, silent motion, as a river in its channel, a bird in the air, a skater over ice. The glede or kite. To volplane. To move gently and smoothly. To move through the air by virtue of gravity or momentum. Movement of a glider, aëroplane, etc., through the air under gravity or its own movement. To pass along without noise, violence, or apparent effort. The act or manner of moving smoothly, swiftly, and without labor or obstruction.